Bu ne pişkinlik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, facianın yaşandığı madende “şaşkınlık yaratan” açıklamalar yaptı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi” başlıklı 176 sayılı sözleşmesinin neden imzalanmadığı konusunda Çelik, “Dünyada 176 No’lu sözleşmeyi imzalayan ülke sayısı 28. Dünya ülkeleri imzalamış da Türkiye imzalamamış anlayışı doğru değil” dedi.

Çelik önceki akşam Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile birlikte açıklamalar yaptı. Madende neden “yaşam odaları” bulunmadığına ilişkin bir soru üzerine Çelik, mevzuatta ilkyardım ve kurtarma odalarının bulunduğunu ve bunların denetlendiğini söyledi. “Yaşam odaları”nın ise mevzuatta olmadığını itiraf eden Çelik, sonrasında ILO’nun 176 No’lu sözleşmesiyle ilgili şaşkınlık yaratan şu açıklamayı yaptı: “Biz ILO’nun 155, 161 ve 187 sayılı iş sağlığı güvenliği ile ilgili sözleşmelerini onaylamış bir ülkeyiz. 176 No’lu sözleşmeyle ilgili ise henüz çalışmalar sürüyor, belli bir süreye ihtiyaç var. İlgili kurumlarda bilgi ve görüş aldıktan sonra yüce Meclis’e onu da sevk edeceğiz. Dünyada 176 No’lu sözleşmeyi imzalayan ülke sayısı 28. Dünya ülkeleri imzalamış da Türkiye imzalamamış anlayışı doğru değil. 176 ile ilgili çalışmaları kısa sürede sonuçlandıracağız. Kurtarma odalarıyla ilgili teknoloji ve bizim şu anki madenlerimizin durumuyla değerlendirilebilir.”

Çelik, “Yaşam odaları zorunlu olacak mı” sorusu üzerine ise hiç ilgisi olmamasına karşın topu sendikaların da katıldığı 3’lü Danışma Kurulu’na attı. Çelik, “Bu konular üçlü danışma meclisinde tartışılmadı değil. 5 yılda büyük bir mücadele sonucunda ancak taraflarla uzlaşarak getirebiliyorsunuz. Ama bugün de herkese ibret olmuş bu acı tablo karşısında yapılan o 5 yıllık mücadeledeki değerlendirmelerin ne kadar anlamsız olduğu da ortaya çıkmıştır. Onun için çok net cevap veriyorum. Türkiye bu konuda alması gereken önemli adımları attı ama yeterli olmayan ve atılması gereken bütün adımları atacağız” dedi. Facianın yaşandığı madende de incelemelerde bulunan Çelik, şunları söyledi: “Öncelikle hayatlarını kaybeden kardeşlerimiz var, emekçi kardeşlerimiz var, işçi kardeşlerimiz var. Onların hüznü var. Diğeri aileleri var, yetimler var, yüzlerce belki binlerce, bunların bize yüklediği sorumluluklar var. İnşallah bu acılar ve alanda bulunan 17 ve 18 kardeşimizin de inşallah canlı bir şekilde çıkmalarını Cenab-ı Hak bize nasip eder. Böyle bir olay neticelendikten sonra kalanlarla ilgili inanın bir sorun yaşanmayacağını herkesin bildiği inancı içerisindeyim. Gerek devletimiz, hükümetimiz, sivil toplum örgütleri, vatandaşlarımız zaten seferber olmuş durumdalar. Yapılması gereken ne varsa onların tümü maddi, manevi, çocukların geleceği ile ilgili hepsi temin edilecek.”

‘Kalanlar için sorun yok’

Çelik, ilk etapta sosyal güvenlik sistemi ile ilgili kriz masası oluşturarak vefat eden işçilerin geride kalan yakınlarına sosyal haklarının hızlı bir şekilde devredilmeye başlandığını söyledi. Çelik, “Diğer imkânların tümü de sayın Başbakanımızın da bizlere talimatları oldu, onlar da çok hızlı bir şekilde ailelere intikal edecek. Kalanlar için bir sorun yaşanmayacağını görüyoruz çok rahat bir şekilde” dedi.

Çelik, facia sonrasında mevcut ocaklarda önlem alınıp alınmayacağı yönündeki bir soruya ise “Biz şimdi Zonguldaklı madencilerle konuşuyoruz. 1848’de ocak açılmış ve 1848’den itibaren faaliyet gösteriyor. Şimdi bu ocakların konumları, mevcut teknolojiye uyumları çok farklı. Onun için mümkün mertebe yasal düzenlemeleri şu anda AB standartlarına getirmiş durumdayız. Eksikleri var mıdır? Tabii ki bu dinamik bir alandır, eksiklerini tamamlamak gerekiyor” yanıtını verdi.

Çelik, Manisa SGK İl Müdürlüğü’nde düzenlediği basın toplantısında ise Türkiye’nin ilk kez 2012 yılının ortalarında müstakil bir iş sağlığı güvenliği yasasına kavuştuğunu belirterek “İki yıldır Türkiye’nin dört bir tarafında iş sağlığı güvenliği ile ilgili farkındalığı oluşturmak için büyük mücadeleler veriyoruz. Keşke bu iki yıl verilen mücadelede bütün kesimler, siyasilerden medyaya kadar, iş sağlığı güvenliği konusuna duyarlılığı en az bugüne yakın kadar gösterebilseler” dedi.

Manşetleri tek tek saydırmış

Çelik, “İncelettirdim, yasa Meclis’e geldiği ay, bir ay boyunca 7 kez haber olmuş. Bugün ne acı ki 400’ü aşkın şekilde, gazetelerde sürmanşet ve 4 gün içerisinde 400’ün üzerinde haber oluyor. Bu farkındalığın normal zamanlarda olması çok anlamlı iş kazaları açısından. Farkındalık oluşsun diye. Bu konudaki farkındalığı oluşturmak süreç isteyen bir şey. Bunun teknik düzeyini oluşturmak, insan arzu ediyor ki acı tecrübelerle gerçekleşmesin. Bunlar bu farkındalıkla kazanılsın talebimiz var ama maalesef bu acılı tablolar döneminde çok daha konu yaygın şekilde geliyor, gelmesi doğal. Ama normal zamanlarda bunların daha detaylı konuşulması, geleceğimiz açısında daha sağlıklı ve aydınlatıcı olur düşüncesindeyim” diye konuştu.

Pide yedi!

Çelik, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) TIR’ını ziyaret ederek Başkan Fuat Oktay’dan bilgi aldı. Türk Kızılayı Mobil Mutfak aracı ve yemek dağıtım alanını da gezen Çelik, burada dağıtımı yapılan çorba ve pideden yedi. Maden işçilerine de ikram etti. Çelik, bu sırada maden faciasından sağ olarak kurtulan İsmail Aslan isimli işçiyi yanına çağırarak pide ikram etti. Çelik’e yaşadıklarını anlatan işçi gözyaşlarını tutamadı. Çelik, işçinin telefonunu alarak gerekli desteğin verilmesini istedi.