Burhan Apaydın son yolculuğuna uğurlandı

Eski başbakanlardan Adnan Menderes’in yanı sıra ifade özgürlüğü davalarında savunma görevi üstlenen Burhan Asri Apaydın (89) dün Teşvikiye Camisi’nde öğle zamanının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Duayen avukat Apaydın, İstanbul’daki Kadıköy’deki evinde cumartesi günü sabaha karşı yaşamını yitirmişti.

Teşvikiye Camisi’ndeki törende Burhan Apaydın’ın eşi Beyhan Apaydın, yeğeni Hüseyin Apaydın, manevi oğulları Recep Bozkurt, Altan Sadıç ile kardeşi Orhan Apaydın’ın torunları taziyeleri kabul etti. Törene İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, eski İstanbul Valisi Kutlu Aktaş, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Fuat Kara, sanatçı Tarık Akan, Zafer Algöz, Cansel Elçin ile çok sayıda kişi katıldı. “Onu unutmak mümkün değil, kendisini çok arayacağım” diyen eşi Beyhan Apaydın, eşinin hayatını hukuka adadığını söyledi. Beyhan Apaydın, şunları söyledi: “Hayatı boyunca hukuk ve savunmadan ayrılmadı, son ana kadar dilekçeler yazdı. 65 yıllık avukatlık hayatında hiçbir dosyayı unutmadı. Herkesi isimleriyle anıyordu. Bütün davalar onun için çok önemliydi. Adnan Menderes idam edildiğinde cezaevinde oluşu ve o son savunmasını yapmaması hep içinde kalmıştı. Hep onu tamamlamak isterdi. ‘Onlar şerefli insanlar, bu kararların yok hükmünde sayılması gerekir’ derdi ve bunun mücadelesini yaptı. ‘Adnan Menderes masum ve bir cinayete kurban edilmiştir’ diyordu. Son ana kadar bu kararların yok sayılması için çabaladı ve üçüncü dilekçesini de son gün, ölümünden iki saat önce TBMM’ne gönderdi. Hukuk dünyası için de önemli bir kayıp. Bir daha Apaydın kardeşler gibi, Orhan Apaydın ve Burhan Apaydın bir daha zor yetişir.”

“O zamanki mahkemeler adilmiş”

Hüsamettin Cindoruk ise Burhan Apaydın’ın değerli bir avukat ve hukukçu olduğunu söyledi. Apaydın ile 1960 yılında Yassıada’da kurulan mahkemede eski başbakanlardan Adnan Menderes’in savunmasını üstlendiklerini anımsatan Cindoruk “Sıkıyönetim döneminde tutuklu kaldık. Onun tutukluluğu uzun sürdü. Ben iki ay sonra tahliye oldum. Ama Burhan, 9 ay tutuklu kaldı ve Adalet Partisi’nden (AP) milletvekili seçildi. O zamanki mahkemeler adil mahkemelermiş Burhan Apaydın tahliye oldu, Meclis’e geldi. Vatansever, soğukkanlı, hukuk bilimini içinde kavramış büyük bir ustaydı” diye konuştu. Orhan Erinç ise Türkiye’nin önemli bir hukukçusunu kaybettiğini vurgulayarak “Burhan Apaydın denildiğinde Orhan Apaydın’ı da anmak gerekiyor. Çünkü ikisi de Türk adalet sisteminde görev yapmış çok önemli avukatlardı” diye konuştu. Bir gazetecinin “Burhan Apaydın, Adnan Menderes davası ile ilgili olarak TBMM başkanlığına dilekçe yazdı. Arşivler açılsın mı?” yönündeki sorusuna ise Erinç, “Arşivler açılabilir” yanıtını verdi. Doç. Dr. Ümit Kocasakal da Apaydın’ın hak ve adalet uğruna büyük mücadele verdiğini anımsatarak “Her ülkede hak mücadelesinde hukuk mücadelesinde öne çıkan, iz bırakan insanlar vardır. Burhan Apaydın’da bunlardan birisiydi. Siyasi görüşleri bir yana önemli olan bizler için hukuk savaşı vermiş olmasıdır. Burhan Apaydın’ı zor dönemlerde verdiği hukuk mücadelesiyle anacağız, gelecek kuşaklara da yol gösterecektir. Bu bir hukuk mirasıdır. Burhan Apaydın’da bu şekilde miras bırakanlardandır. İstanbul Barosu onun yaptıklarını ve katkılarını unutmayacaktır” değerlendirmesini yaptı. Sanatçı Tarık Akan da özetle şunları dile getirdi:

“Burhan ve Orhan Apaydın, soyadlarına uygun iki aydın hukuk adamıdır. En önemli kararlarımı onlar sayesinde aldım. Bütün hukuk üniversitelerinde kesinlikle bu iki liderin ders olarak okutulmasını tavsiye ederim. Hukuk adına çok şey öğrenecek oradan mezun olanlar” dedi. Bir dönem milletvekili de olan Burhan Apaydın’ın Türk bayrağına sarılı naaşı, cenaze namazanın ardından, tören mangası tarafından taşınarak cenaze aracına konuldu. Apaydın'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE)