'Bütün kalmaya ihtiyaç var'

DSP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Parti Genel Merkezi'nde Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü ve Türk Parlamenterler Birliği'nin birlikte düzenlediği organizasyon çerçevesinde staj yapan 40 öğrenciyle görüştü.

Sezer, görüşmede yaptığı konuşmada, çıkar ilişkilerine bulaşmamış gençlerin siyasette etkin yer almasının, siyasetteki kirlenmişlik ve yozlaşmışlığı aşmaya katkı sağlayacağını söyledi. Gençlerin gelişen teknoloji ve eğitimdeki yeniliklerle çok daha iyi yetiştiğine işaret eden Sezer, iyi yetişmiş gençlerin siyasete ilgi duymasının, siyasetle buluşmasının önemli olduğunu belirtti.

Kendisine ''en genç siyasetçi'' denildiğini anımsatan Sezer, ''Benim 'genç sayılmadığım' bir siyasi kurumsallaşmanın ortaya çıkmasını, gençlerin çok daha etkin yerlerde görev almasını istiyorum. Bu çok önemli'' dedi.

Dünyada bugüne kadar demokrasiden daha iyi bir yönetim şeklinin bulunmadığını ifade eden Sezer, demokrasinin ''olmazsa olmaz'' olduğuna işaret etti. Sezer, ''Siyasetsiz demokrasi olmadığına göre, demokrasi olacaksa, toplumun her kesiminin siyasetle ilgilenmesi, özellikle gençlerin siyasette etkin bir şekilde yer alması demokrasinin de güçlenmesi anlamını taşıyacak'' diye konuştu.

Demokraside vazgeçilmez başka olgular da olduğunu, bunların başında sivil toplum örgütlerinin geldiğini anlatan Sezer, demokrasisi iyi işleyen batı ülkelerinde bir kişinin 5 sivil toplum örgütüne bile aynı anda üye olabildiğine dikkati çekti. Sezer, ''Türkiye koşullarında toplumun beşte biri bile sivil toplum örgütlerine üye değil henüz'' dedi.

'Demokrasinin vazgeçilmezleri var'

Türkiye koşullarında, demokrasinin vazgeçilmezleri bulunduğunu belirten Sezer, yasama, yürütme ve yargı erklerinin ''bağımsızlığı ve birbirine karşı bağımsızlığı olgusunun'' son derecede önemli olduğunu söyledi. Sezer, sözlerine şunları ekledi: ''Ama bununla birlikte, özellikle bizim coğrafyamızda demokrasinin işleyebilmesi için laikliğin 'olmazsa olmaz' olduğunu da söylemek isterim. Yine bizim coğrafyamızda ve bizim ülkemizde bizim kültürel, inançsal yapımızda, laikliği de korumanın, geliştirmenin, inançlara saygıyla birlikte ele alınmasıyla olacağına inanırım. İnançlara saygı göstermek, inançların o inançlara mensup kesimlerin o inançlarını dilediği gibi yaşamasını sağlayacak ortamı yaratmak son derecede önemli. Ülkemizde son dönemde yaşanan ayrışma, kutuplaşma bu temele dayanıyor. Onun için bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Ayrışmaya değil, kutuplaşmaya değil, sorunlarımızı çözmek, ekonomik anlamda gelişmek, toplumun sosyal haklarını en iyi noktaya getirmek için bir ve bütün kalmaya ihtiyaç var. Dünyada aslında var olan gücümüzü etkin bir şekilde değerlendirebilmek için bir ve bütün kalmaya ihtiyaç var. Bu anlamda son zamanlarda özellikle laiklik ya da inançlar üzerinden siyaset yapanlara, o yolla toplumu kutuplaştıranlara, inançlara saygı ile laikliği birlikte ele almaları gerektiğini hatırlatmak istedim.''