Çağdaş Eğitim
Çağcıl uluslar çocuklarını çağdaş, bilimsel ve ulusal bir eğitimle eğitmek ister. Bu nedenle eğitim yöntemlerini, programlarını, ders kitaplarını, araç gereçlerini bilimsel ve teknolojik gelişmelere uygun olarak, günün koşullarına göre geliştirirler.
Çağdaş eğitimin amacı; hurafelere inanmayan, özgür ve bilimsel düşünceye sahip, kara bilisizliğe karşı yolunu akıl ve bilim yoluyla bulabilen, kendisi, çevresi ve dünyayla barışık öğrenciler yetiştirmektir.
Hurafelerin bilimsel gerçeklermiş gibi sunulduğu, akıldan çok inancın önde tutulduğu, küçücük beyinlerin dinsel bilgilerle doldurulduğu bir eğitim, asla çağdaş eğitim olamaz!
Tarihte örneği çoktur, bir ülkede eğitimi inanç ve dogmalar üzerine kurmak o ülkeyi yıkılışa sürüklemektedir. Öyle uzaklara gitmeye de gerek yok; Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının en önemli nedeni; eğitim dizgesinin çağdaşlaştırılamaması ve üç başlı eğitim dizgesinden bir türlü kurtarılamamasıdır. İmparatorlukta; dinsel eğitim yapan medreselerde yetişen ve bir türlü yenilik ve gelişmeleri kavrayamayan gericilerle Tanzimat’ın sivil ve askeri okullarında yetişen aydınların mücadelesi, imparatorluk yıkılıncaya dek kıyasıya sürmüştür, Osmanlı İmparatorluğu’nda uygulanan eğitimin yarattığı gerici - ilerici çatışmalarının acı sonuçlarını görerek, yaşayarak yetişen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve devrimci arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdukları ilk günden başlayarak, eğitimi dinin baskısından kurtarmak, bilimselleştirmek, çağdaşlaştırmak ve ulusallaştırmak için büyük devrimlere girişmişlerdir. Özellikle 3 Mart 1924’te yasalaşan “Öğretim Birliği Yasası”, eğitimdeki çok başlılığa son vermiş, dinin; eğitim ve bilim üzerindeki baskısını ortadan kaldırmıştır. Boş inançların kaynağı medreselerin kapatılması, yeni abecenin benimsenmesi, tarih ve dil devrimleri, çağdaş eğitimin kurulması yolunda çok önemli devrimlerdir. Gerçekleştirdiği büyük devrimlerle, zavallı bir ümmetten başı dik, onurlu bir ulus yaratan Mustafa Kemal’in “Anadolu Aydınlanma Devrimi”; gericiliğin yuvası olan tarikatların kökünü kazımasa bile, en azından ülkenin derinliklerine saklanmak zorunda bırakmıştı. Ne yazık ki çok partili sürece geçilmesiyle ülkemizde gericilik yeniden hortlatılmış, yıllar içinde Atatürk devrimlerinin içi boşaltılarak, bugün hepimizin üzülerek, kaygıyla izlediği son sürece gelinmiştir.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!