'Caz empatik bir müzik'

Yurtdışında sürdürdüğü bilgisayar mühendisliğini, caz sevdası uğruna bırakıp “kültür endüstrisi”ne adım atan Akbank Sanat Merkezi (ASM) Genel Müdürü Derya Bigalı, bu aralar oldukça heyecanlı. Çünkü, tam 18 yıldır direktörlüğünü üstlendiği Uluslararası Akbank Caz Festivali, seneye çeyrek asrı doldurmuş olacak.

Bu vesileyle kapısını çaldığımız Bigalı ile yılda ortalama 700-800 etkinliğe imza atan ve en az 200 bin ziyaretçiyi ağırlayan ASM ve 23 Ekim-2 Kasım arasında yapılacak 24. Akbank Caz Festivali üzerine söyleşme fırsatımız oldu.

70’ten fazla Türk müzisyen

Festivalin İstanbul Anadolu yakası ile liselere ve üniversite kampuslarına ulaşmasının kendilerini çok sevindirdiğini anlatan Bigalı, bankacılık sektörünün duayenlerinden Hamit Belli’nin öncü desteğiyle başlayan festivale, günümüzde 70’in üzerinde Türk müzisyenin katılımının sağlanmış olmasının, kamuoyuna belirgin bir mesaj verdiği kanısında.

Bigalı, caza verdikleri destek anlamında bu yıl, Neşet Ruacan’ın “ilk” solo albümüne verdikleri destekle de gurur duyuyor ve bu anlamda kasım ayında bizleri bir özel konserin de beklediğini aktarıyor.

Caz dünyasının tarifi

15. yılında özel bir kutlama CD’si ile sanatseverlerin karşısına çıktıkları Akbank Caz Festivali’nde sahne almanın sektörde artık seviye belirleyici olduğunu, adeta “ISO 9001” özelliği taşıdığını belirten ASM Müdürü, caz dünyasına getirdiği tarifi ise şu şekilde kayda geçiyor: “Cazcılar, öteki müziklere açıktırlar. Caz benim için, ‘an’da kalmak demek. Zaten bunun için cazın ‘standart’ları bile, sanatçıların o anki kaydına özgü olur. Buna örnek olarak Keith Jarrett’ın Köln konserini verebilirim. Buradan hareketle hiçbir cazcı görmedim ki egosu olsun. Onlar birbirlerini dinleyen, empati duygusu yüksek insanlardır. Caz da bu nedenle son derece empatik bir müziktir.”

Derya Bigalı ayrıca, ASM olarak açtıkları Uluslararası Küratör Yarışması’nın bu yıl üçüncü senesine ulaştığını ve 70 kadar adayın katıldığı yarışmaya Türkiye’den aktif olarak çalışan tanınmış imzaların da başvurduğunu vurguluyor.

‘Günümüz sanatçıları’

Bu sezonda Yeni Medya üzerine, Ekmel Ertan imzasıyla Türkiye ve dünyada bu alanın son 30 yılına odaklanacaklarını aktaran Bigalı, yine 2014-15 sezonunda izleyeceğimiz bir diğer önemli “kültürel ve sosyal sorumluluk” etkinliğinin, artık gelenekselleşen “Günümüz Sanatçıları” sergisi olduğunu anlatıyor.

ASM Genel Müdürü’nün verdiği bilgiye göre, kurum ayrıca, sahip olduğu çok değerli görsel ve işitsel etkinlik arşivini bir süredir dijital ortama aktarmakla meşgul. Bigalı, bu anlamda ASM etiketiyle düzenlenmiş “tarihi” oturum ve dinletilere tekrar erişimin mümkün olabileceği müjdesini veriyor.

‘Eleştirmen sayısı aç’

Bigalı’nın kültür sanat sektörüyle ilgili en büyük eleştiri ve beklentisi ise şu yönde: “Bana kalırsa Türkiye’de en büyük eksiklik, basındaki kültür ve sanat eleştirmeni sayısının az olması. Çünkü bu bir zincir. Sanatçılar, akademisyenler, galeriler, müzeler, enstitüler ve eleştirmenler olmadan, bir diğeri olmaz. Ben bir izleyici isem, takip ettiğim unsur üzerine kritik alabilmeliyim. Burada, üniversitelerin ilgili bölümleriyle ilgili bir istihdam problemi de olabilir.”

(www.akbanksanat.com)