Cemaat mağduru hâkimler görevde

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) tutuklama ve tasfiyeler yaşanırken boşalan yerlere dikkat çeken atamalar yapıldı. Tutuklanan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı’nın yerine İstanbul’da görevli 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcısı Hâkim Kıdemli Albay Dinçer Ural atanırken Jandarma Genel Komutanlığı Hukuk Hizmet Başkanı ve Adli Müşavirliği İdari Davalar Şube Müdürü Hâkim Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na getirildi.

İstanbul Kasımpaşa’da görevli Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkeme Askeri Hâkimi Hâkim Albay Taner Güçlü, Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığı’na, Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanı Hâkim Albay Mehmet Ali Almış, Milli Savunma Bakanlığı emrine getirildi.

İki dikkat çeken isim

Bu isimlerden Mehmet Yüzbaşıoğlu ve Taner Güçlü isimleri dikkat çekti. Her iki isim, bir dönem yargı ve TSK içindeki cemaatçi yapılanma tarafından hedef alınmış ve mağdur edilmişti. Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 7 askerin mayına basarak ölümüne ilişkin davada Tuğgeneral Zeki Es’e 6 yıl 3 ay hapis cezası veren Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nin Başkanlığı’nı yapan Mehmet Yüzbaşıoğlu, İrtica İle Mücadele Eylem Planı iddiası üzerine gözaltına alınan Dursun Çiçek’i serbest bırakmıştı. Yüzbaşıoğlu, bu karardan sonra hedef haline gelmiş, adı İzmir Askeri Casusluk davasında geçirilmişti. Yüzbaşıoğlu, mahkemedeki görevinden alınarak 2015’te Jandarma Genel Komutanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı ve Adli Müşavirliği İdaresi Davalar Şube Müdürü olarak atanmıştı. Yüzbaşıoğlu’nun, bu atama sonrasında yakın çevresine “Cemaat, Dursun Çiçek kararı nedeniyle beni görevden aldırarak, Mamak Askeri Cezaevi’nin bulunduğu kışlaya atayarak, seni de tutuklarız mesajı verdi” dediği öğrenildi.

Casusluk kumpası

Bir diğer Hâkim Albay Taner Güçlü de İzmir’deki Askeri Casusluk kumpası içine alınarak, mağdur edilen askeri yargı üyeleri arasındaydı. İzmir Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Başsavcılığı görevini yürütürken cemaati soruşturmaya başlayan Güçlü, örgütü açığa çıkaran adımlar atmış, ardından da Askeri Casusluk kumpasıyla görevinden uzaklaştırılmıştı.