CHP, Hollanda yenilgisi sonrası oluşan kaotik ortamı değerlendirdi:

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Spor Kurulu Başkanı Kenan Nuhut, 6-1’lik Hollanda yenilgisi sonrası, Türk futbolunun yaşadığı sıkıntılı günleri değerlendirirken, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ülke insanı üstündeki inandırıcılığını ve güvenini kaybettiğini açıkladı.

Türkiye’de 10 yılı aşkın bir süredir futbolun yönetilmeyip, “muktedirler” tarafından sadece günlük kararlarla idare edildiğini savunan Kenan Nuhut,  6-1’lik yenilginin TFF’deki defoları ortaya çıkardığını da söyledi. Yasayla koruma altında olup, özerk yapıya sahip bulunan TFF’ye başkan ve yöneticilerin seçim maskesi altında atama ile geldiğini hatırlatan Nuhut, “Şimdi 6-1 sonrası futbolcuları, teknik kadroyu eleştiriyoruz. Ancak asıl suçlanması gereken kesim Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi ve o yönetimi oraya atayanlardır. Atama federasyondan başka bir şey de beklemek, hayalcilik olur” ifadesini kullandı.

Nuhut şöyle konuştu:

“Biz CHP olarak Türkiye’de spor özerk olsun, sporu spordan gelenler yönetsin, güçler ayrılığını getirelim derken bugünleri kast ediyorduk. Şimdi TFF yönetimine bakın, nasıl seçildiklerine de bakın. İçlerinde gerçek anlamda üst düzey profesyonel futbol oynamış Selim Soydan ve Hamit Altıntop var. Bir grup yönetici de kulüp yönetimlerinden gelmiş. Geriye kalan kadro ise sporu arka bahçesi yapmaya çalışan AKP’nin ilçe teşkilatlarından, seçim kazanamayan belediye başkanlarından oluşuyor. O yüzden kimse Türk futbolunun uğradığı sistemsel erozyonu garipsemesin. Yabancı oyuncu meselesi başta olmak üzere dün aldığı kararı bugün değiştiren, sezon başladıktan sonra kuralları deforme etmeyi adet haline getiren bir TFF yönetimi ile karşı karşıyayız. TFF’ye düşen görev derhal istifa etmektir. Teknik direktör Şenol Güneş’in istifasını istemekle TFF yönetilmez. Ayrıca Milli Takımlar Teknik Direktörü Sayın Şenol Güneş’in, “Bana gelirken yalvaranlar, şimdi gitmemi istiyor” diyerek kimi işaret etmiştir. TFF bu ifadeye netlik kazandırmak zorundadır. Türkiye Futbol Federasyonu, milli takım teknik direktörlüğü gibi kutsal bir görev için kimseye yalvarmaz. Teknik direktörleri yalvararak ikna edenler de Türk futbolunu yönetemez. Konu, Türk insanının vicdanını derinden yaralamıştır. Ülke futbolu tıpkı ekonomi yönetimi gibi uçuruma sürüklenmektedir.”