CHP: İzaha muhtaç açıklama

Tanrıkulu açıklamasında Genelkurmay Başkanlığı tarafından 29 Ekim’de yapılan açıklamayı değerlendirerek şöyle dedi:

“Türkiye-Suriye sınırında 22 Ekim 20014 tarihinde çekildiği ifade edilen ve İMC Televizyonu tarafından yayınlanan görüntülere göre Suriye tarafında bulunan bazı IŞİD teröristleri sınırda görev yapan Türk askerleri buluşup konuşmuş ve daha sonra selamlaşarak ayrılmışlardır. Söz konusu görüntülerin izahı için Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ilettiğimiz yazılı soru önergemize Genelkurmay Başkanlığı tarafından 29 Ekim tarihinde, izaha muhtaç bir yanıt verilmiştir.

Genelkurmay Başkanlığı’nın bu açıklamasının önceki uygulamalarla uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı bilinmektedir.”

Genelkurmay Başkanlığı’nın söz konusu açıklamasında yer alan “iddialar tamamen gerçek dışı olup Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yöneliktir” cümlesinin “kabul edilemez” olduğunu belirten Tanrıkulu, “Eğer devleti veya Silahlı Kuvvetleri karalayacak bir şey varsa, o da Ortadoğu’da vahşet uygulayan bir örgütle Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup askerlerin aynı fotoğraf karesinde yer almalarıdır” dedi.

Tanrıkulu, şu soruları yöneltti:

“Görüntülerde sınırdaki iki kişinin ellerinde silah olduğu açıkça görülüyor. Objektif bir gözle bakıldığında da bu kişilerin IŞİD vahşet örgütünün militanı oldukları izlenimi çıkıyor. Neden Genelkurmay açıklamasında bu silahlardan hiç bahsedilmiyor?

Genelkurmay açıklamasından, bu kişilerin Türkiye sınırları içinde oldukları, bu nedenle Türk askerlerinin kendilerini sınır dışına çıkmak için uyardıkları ifade ediliyor. Militanların Türkiye sınırı içinde oldukları kabul edildiği halde, neden silahlı bu iki kişi hakkında yasal işlem yapılmadı?

Genelkurmay daha önce yaptığı açıklamalarda, ‘terör örgütü’ olarak bahsederek, PYD'nin sınırı geçen üyeleri hakkında yasal işlem yapıldığını bildirmişti. Neden bu seferki açıklamada IŞİD'den terör örgütü olarak bahsedilmiyor?

Genelkurmay açıklamasında, askerlerin mayınlı bölgedeki iki kişiyi uyardıkları ifade ediliyor. Dolayısıyla askerler ile o kişiler arasında diyalog geçtiği kabul ediliyor. Bu diyaloğu gerçekleştiren TSK personeli kimdir? Bu personel, IŞİD terör örgütü üyeleri ile hangi dili konuşmaktadır? Ya da IŞİD terör örgütü üyeleri Türkçe mi biliyorlardı?”