CHP'li Girgin'den 'OGM' iddiaları: Yangınları söndürememek öngörüsüzlük değil, bilinçli tercih

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, 28 Temmuz’da başlayan başta Muğla ve Manavgat olmak üzere yüzbinlerce hektarın yok olmasına sebep olan yangınlarla ilgili, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Yayınlanma: 03.09.2021 - 15:44
CHP'li Girgin'den 'OGM' iddiaları: Yangınları söndürememek öngörüsüzlük değil, bilinçli tercih
Abone Ol google-news

Girgin “açıklamasında orman yangınlarının yıkıcı olmasının temel nedeni yangınla mücadele edecek insan kaynaklarının giderek işlevsizleştirilmesidir. Bunun nedeni öngörüsüzlük değil, bilinçli tercihler. Orman Genel Müdürlüğü ormanları kereste deposu, orman alanlarını iktidara kaynak transferi yapacak rant alanı gördüğü müddetçe de bu durum değişmeyecek” dedi.

"İKTİDAR YANGINLA MÜCADELEYİ DEĞİL İTİBARI SEÇTİ"

Girgin şunları söyledi: “2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile “ Afet anında ihalesiz doğrudan temin yoluyla sınırsız harcama yetkisi”  maddesine dayanarak tanesi 2.156.000 TL  olan 28 lüks makam aracı satın alması  tercihini açıkça ortaya koymuştur. (TOYOTA PRADO) Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi veya 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi 1 yıl süre ile çalıştırılabilirdi.  OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir. Bu yüzden yıkıcı sonuç, bilinçli tercihlerle geldi, öngörüsüzlükle değil diyoruz. Bu tarz kararları alanlar hakkında soruşturma açılmalıdır. 

ORMAN KÖYLÜLERİNİN DEVRE DIŞI BIRAKILMASININ SONUCU YIKICI OLDU 

Girgin açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

“1980'de çıkan yangın ile 2020 yılında çıkan yangın sayısı yaklaşık aynıdır. Fakat, 2020 yılında yanan alan çok daha fazladır. 80’li yıllarda orman yangınını, başta orman köylüleri ve halk kazma-kürekle söndürüyordu. Şimdi ise en gelişmiş teknoloji mevcut ancak sonuç yıkıcı! Çünkü orman köylüleri uygulanan yanlış politikalarla devre dışı bırakıldı.

Orman köylüsüne istihdam sağlayan Orman Bakanlığı bünyesinde bulunan OR-ÜS kapatıldı. OR-KÖY Genel Müdürlüğü kapatılarak, Daire Başkanlığı düzeyine çekildi.  Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü kapatıldı ve fidanlama çalışmalarını taşeron eliyle tüccarlar yapıyor. Orman üretimi dikili satış yöntemi ile tüccara verildi. Orman işçisi orman köylüsünden alınırken şimdi siyasi bağlantılarla alınıyor. Orman muhafaza memuru alımında orman köylüsü olma şartı vardı, kaldırıldı. Orman muhafaza memurları, muhafaza memuru okulundan yetişirdi kaldırıldı. Bu politikalarla orman köylüsünün deneyiminden yararlanan sistem lağvedildi.” 

"OGM’YE LİYAKAT ESASINA DAYALI KADROLU PERSONEL ALINMALIDIR"

“OGM’nin  2020 yılı  faaliyet raporunda da görüleceği gibi AKP döneminde personel sayısı hızla azalmaktadır. OGM son düzenleme ile işletme şefliği sayısını 2.600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru olması gerekir. Toplamda 13.000 orman muhafaza memuru olması gerekirken şimdi ise 3.754 kadrolu, 3.700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7.454 orman muhafaza memuru bulunmaktadır. İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9089 geçici işçi ise 8.197’ dir.  Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler istihdam edilmektedir.  Kurumun diğer yardımcı hizmetleri de geçici işçiler eliyle yürütülmektedir. OGM bünyesinde tamamen kadrolu bir istihdam politikası hayata geçirilmelidir.”

"ARAZÖZLERDE 6 YERİNE 2-3 İŞÇİ ÇALIŞIYOR"

Kurumun elinde 1.077 yangın söndürme arazözü bulunmaktadır. Bir arazözde  en az altı işçi bulunması gerekirken iki  veya üç işçi ile faaliyet yürütülmüştür.  Bu eksiklikler beraberinde ölümleri ve yaralanmaları getirmektedir. Yangınlarda  iki işçinin yanarak ölmesi tamamen eksik personel ile yanlış sevk ve idarenin  sonucudur. Bu zafiyetlere son verecek bir yeniden yapılanma gereklidir. 

Girgin’in Pakdemirli’ye sorduğu sorular şöyle: 

1)2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile “ Afet anında ihalesiz doğrudan temin yoluyla sınırsız harcama yetkisi”  maddesine dayanarak tanesi 2.156.000 TL  olan 28 lüks makam aracı satın alması  tercihini açıkça ortaya koymuştur. (TOYOTA PRADO) Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi veya 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi 1 yıl süre ile çalıştırılabilirdi.  OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir. Bu konuda bir soruşturma yürütülmekte midir? 

2)OGM personel istihdamında güvenceli yerine sözleşmeli personeli tercih etmektedir. Oysa kamu hizmeti sunan asli unsurlar güvenceli olmak durumundadır. OGM’nin temel hizmet alanı mühendislik ve korumadır. Mühendislik hizmetlerini orman mühendisleri, koruma hizmetlerini ise orman muhafaza memurları yürütür. OGM  2020 yılında 3.750 orman muhafaza memuru ve 1.150 orman mühendisini sözleşmeli olarak işe almıştır. OGM personel atamalarında liyakat bilgi birikimi ve tecrübe yerine yandaşlık üzerinden hareket edildiği iddia edilmektedir. Kurumu yöneten Genel Müdür,  Genel Müdür Yardımcıları, daire başkanları, bölge müdürleri, şube müdürleri ve işletme müdürleri liyakat esasına göre değil, siyasi ve sendikal tercihlerine göre atandığı iddia edilmektedir.  Bu iddialar doğru mudur? 

3)2013 yılında çıkarılan rotasyon uygulaması çalışma barışını bozmuştur. Bu uygulamaya son vermeyi düşünüyor musunuz? 

4)OGM’nin  2020 yılı  faaliyet raporunda da görüleceği gibi AKP döneminde personel sayısı hızla azalmaktadır. OGM son düzenleme ile işletme şefliği sayısını 2.600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru olması gerekir. Toplamda 13.000 orman muhafaza memuru olması gerekirken şimdi ise 3.754 kadrolu, 3.700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7.454 orman muhafaza memuru bulunmaktadır. İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9089 geçici işçi ise 8.197’ dir.  Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler istihdam edilmektedir.  Kurumun diğer yardımcı hizmetleri de geçici işçiler eliyle yürütülmektedir. OGM bünyesinde tamamen kadrolu bir istihdam politikası hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz? 

5)OGM bünyesinde yangın için eğitilmiş işçi yoktur. Yangınla Mücadele Eğitim Merkezi, İzmir ve Antalya'da kurulmuş fakat İzmir Buca'da bulunan eğitim merkezi ihtiyaç duyulmadığı gerekçesi ile kapatılmıştır. Yaşadığımız yangınlarda işçi eksiği çok net olarak açığa çıkmıştır. Bu işçi eksiğini giderecek ne gibi çalışmalar yapmaktasınız? 

6)Kurumun elinde 1.077 yangın söndürme arazözü bulunmaktadır. Bir arazözde  en az altı işçi bulunması gerekirken iki  veya üç işçi ile faaliyet yürütülmüştür.  Bu eksiklikler beraberinde ölümleri ve yaralanmaları getirmektedir. Yangınlarda  iki işçinin yanarak ölmesi tamamen eksik personel ile yanlış sevk ve idarenin  sonucudur. Bu zafiyetlere son verecek ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? 

7)Orman ürünü kesme, tomruklama,  taşıma ve istifleme işinde çalışmakta olan işçilerde de kayıt dışı çalışma, kuralsızlık hat safhadadır.  Bu kuralsızlık beraberinde iş kazaları ve ölümleri getirmektedir.  2020 yılı içerisinde üretim alanlarında 4.200 iş kazası meydana gelmiş ve bu kazalar sonucu 611 işçi yaşamını yitirmiş,  2200 işçi ise uzuv kaybına uğramıştır.  Kazaların önlenmesi için kurumun hiçbir çalışması yoktur. İş kazalarını önleyecek, İşçi Sağlığı ve İş Güvenlliği alanında bir çalışmanız bulunmakta mıdır? 

8)Yangınla mücadele eden muhafaza memurlarının giymiş olduğu üniformaların tamamı sentetik kumaş (%100 polyester)  ve yangına dayanıksızdır. Denizli yangınında yanan bir muhafaza memuru Eskişehir Devlet Hastanesi'nde yanık nedeniyle yoğun bakımda tedavi görmüştür. Ekipman eksiğinin giderilmesi konusunda bir çalışmanız bulunmakta mıdır?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler