''Çocuk gözüyle DNA''
''Dünya DNA Günü'', Türkiye'de ilk kez Hacettepe Üniversitesi'nin (HÜ)organizasyonu ile ''çocuklara yönelik'' kutlandı.
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nün organizasyonu ile ilköğretim çocukları arasında dar kapsamlı ''Çocuk Gözüyle DNA'' konulu resim yarışması yapılırken, yarışmada dereceye giren öğrencilere, Mehmet Akif Ersoy Toplantı Salonu'nda düzenlenen tören ile hediyeleri verildi. Etkinliğe katılan öğrenciler, daha sonra Biyoloji Bölümüne geçerek origami yöntemi ile kağıttan, ayrıca boncuktan ve legolardan DNA dizileri oluşturdular. DNA şifresi ile boncuklardan adlarını yazan öğrenciler, bunları kolye olarak takma fırsatı buldu.
Ödül töreninde konuşan Biyoteknoloji Anabilim Dalı (ABD) Başkanı Prof. Dr. Reyhan Öner, DNA'nın genetik materyal olarak kabul edilmesinin ardından, James Watson, Francis Crick ve Frederick Wilkins adlı bilimadamlarının 1953 yılında DNA'nın çift sarmal yapısını aydınlatarak 1962 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü ödülüne layık görüldüğünü, insan genomundaki DNA baz dizilimi ortaya koyan ilk bilimsel çalışmanında 24 Nisan 2003 yılında uluslararası bir bilim dergisinde yayımlandığını söyledi. DNA'nın önemine binaen her yıl Nisan ayından, 24-25 Nisan'ın ''Dünya DNA Günü'' olarak kutlandığını kaydeden Prof. Dr. Öner, bu yıl Biyoloji Bölümü olarak çocuklara yönelik bir organizasyon yaptıklarını, organizasyonun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dönemine denk gelmesinden de özellikle memnun olduklarını anlattı.
''DNA, hem yenir, hem içilir"
Yaşamı yönlendiren DNA'yı bir şekilde çocuklara öğretmek, onları bilime eğlenceli bir şekilde yönlendirmek ve merak uyandırmak için değişik etkinlikler düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Öner, ilköğretim okulları arasında düzenlenen resim yarışmasına 150 çocuğun 384 resimle katıldığını açıklarken, çocuklara yönelik şöyle konuştu:
''Peki bu DNA nedir? Yenir mi içilir mi? Hem yenir, hem içilir. DNA, tüm canlıların, insanların, hayvanların bitkilerin yapı taşıdır. DNA'da bulunan A(Adanin), C(Sitozin), G(Guainin) ve T(Timin) moleküllerinin farklı sıralanması, bitkilerin, hayvanların ve insanların birbirinden farklı olmasını sağlar.
Etkinliklere katılan öğrenciler, bugün, origami ve boncuklarla çok değişik DNA dizinleri oluşturabilecek. Legolarla DNA maketleri oluşturabilecek.''
HÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Dokak da törende yaptığı konuşmada, büyüklerin resim yaparken, eğitimlerinin, tecrübelerinin, sosyal ilişkilerinin etkisinde kalarak resim yaptığını belirterek, şurları söyledi:
''Çocuklar resim yaparken çok cesur davranıyor. Düşüncelerini, (kim neder diye) diye kaygı duymadan cesurca söyleyebiliyorlar. Biz düşüncelerimizi ifade ederken, çevremizi, yasaları, ilişkilerimizi düşünerek birçok şekilde süslemek zorunda kalıyoruz. Ama çocuklar korsuzca ve basitçe ifade eder. bu nedenle çocukları kıskanıyorum. Büyükler çocuklar gibi, çocuklar da büyükler gibi resim yapmak istiyor. Keşke biz de aklımıza ilk gelen şekliyle resim yapsak.''
Törende, DNA konulu resim yarışmasında birinci olan Balıkesir Gönen'de Mahmut Bayram İlköğretim Okulu (İÖO) öğrencisi Batuhan Özşahin, ikinci olan Ankara Nesibe Aydın İÖO öğrencisi Ahmet Orkun Erdoğan, üçüncü olan Ankara Misaki Milli İÖO öğrencisi Bengusu Özsöz'e hediyeleri verildi.
Çocuklar daha sonra, DNA'nın içeriğini oluşturan Adenin, Sitozin, Guamin ve Timin adlı gruplara ayrılarak, Biyoloji Bölümü'ndeki, günboyu sürecek etkinliklere katıldılar. Etkinliklerin kapsamnın gelecek yıl genişletilmesi planlanıyor.
ABD ve Çin ulusal düzeyde kutluyor
DNA Günü Ogranizasyonunu düzenleyen Moloküler Biyoloji ABD Öğr. Üyesi Doç, Dr. Hatice Mergen, biyolojik çeşitlilik açısından DNA'nın önemine işaret ederken, bu öneme binaen ABD ve Çin'in bu günü ulusal düzeyde kutladığını, Çin'de geniş kapsamlı bilimsel konferanslar düzenlenirken, ABD'de bilimadamlarının belirlenen okullara giderek konuşmalar yaptığını, öğrencileri bilgilendirdiğini anlattı.
Moleküler biyolojide çalışmaların hareket noktasının çoğu zaman, insan sağlığı ve hastalıklar olduğuna işaret eden Doç. Dr. Mergen, ''Öncelikle hastalık yapan genlerin bulunması, bu genlerin ortaya çıkarılıp ayıklanması ve hastalıkların tedavisi en önemli çalışma konularımızı oluşturuyor'' dedi.
Türkiye'de üniversitelerin biyoteknolojide teori ve bilimsel açıdan dünyadaki gelişmelerden daha geride bulunmadığını vurgulayan Doç. Dr. Mergen, şöyle konuştu:
''Ancak, elimizdeki verilerin ürüne dönüştürülmesi açısından sorun yaşıyoruz. Dünyada özellikle kanser hastalıklarına yönelik ilaçlar konusunda bir tekel yaşanıyor. Bir araştırmanın sonucunun ürüne dönüştürülüp patentinin alınması ve piyasaya sürülmesi için 100-150 milyon dolar bütçe gerekiyor. Bu kadar kaynağı bir araştırmaya yönlendiren şirket sayısı az olduğu için, özellikle kanser ilaçlarında bir tekelleşme söz konusu oluyor. Türkiye'de devlet birçok alanda destek veriyor, ama bir alana yoğunlaşıp koordineli araştırma yapılarak sonuç alınması gerekiyor. Devletin bilim politikası yok.''
Verilen bilgiye göre, ''insan genomundaki DNA baz dizilimini ortaya çıkarmak, başka bir deyişle hayatın sırrını çözmek'' için başlatılan araştırmaların ilk sonuçları, 26 Haziran 2000 tarihinde, ABD Başkanı Bill Clinton, İngiltere Başbakanı Tony Blair ve özel şirketleri temsilen Celera Genomics yetkilileri tarafından 'tüm çağların en özel günü' ifadesi ile dünyaya ilan edildi. İnsan Genom Projesi de DNA yapısının keşfedilişinin 50. yıldönümü olan 25 Nisan 2003 tarihinde tamamlandı.
Projenin tamamlandığı 25 Nisan 2003 tarihinden hareketle, 2003 yılından itibaren 25 Nisan günü, başta ABD'de olmak üzere pek çok ülkede DNA Günü olarak kutlanmaya başlandı.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Colani’nin arabası
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu