Çocuklara kıymayın!

Son dört yılda çok sayıda çocuk toplumsal kamplaşmanın getirdiği çatışmalarda öldü. Kamplaşma toprağa düşen minik bedenler üzerinden artırılmaya çalışılıyor.

Yayınlanma: 13.08.2017 - 14:26
Abone Ol google-news

Berkin Elvan, Yasin Börü, Eren Bülbül... Ne acı ki ölümleriyle Türkiye’nin son yıllarına damga vuran üç çocuk.

Berkin Elvan Gezi Direnişi sırasında Okmeydanı’nda evden çıkıp ekmek almaya giderken bir polisin attığı gaz kapsülü ile başından vurularak komaya girdi. Komaya girdiğinde 15 yaşındaydı, hastanede yaşamını yitirdiğinde ise 16 kilograma düşmüş, 16 yaşında bir çocuktu. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından ‘terörist’ ilan edildi, politika malzemesi yapıldı. Gezi Direnişi bileşenlerinin katıldığı büyük bir cenaze töreni ile toprağa verildi.

Yasin Börü, 6-8 Ekim Kobani olayları sırasında 16 yaşındayken Diyarbakır’da katledildi. Börü, bir grup PKK’li tarafından linç edilerek öldürüldü. Yasin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından ‘şehit’ ilan edildi ve bu kez Erdoğan ölen çocuğa ‘sahip çıktı’, “İntikamı alınacak, hesap sorulacak” dedi. Bu kez de 16 yaşında bir çocuk ölümüyle politikaya malzeme edilmişti.

Eren Bülbül... 15 yaşındaki çocuk, daha önceki gün Trabzon’un Maçka kırsalında teröristlerle çıkan çatışmada şehit oldu. Eren’in teröristlerin peşindeki askerlere yer gösterdiği sırada vurulduğu yansıdı haberlere. Eren’in yakınları çocuğun hiçbir önlem alınmadan çatışma bölgesine götürülmesine tepki gösterdi. Sosyal medyada Eren’in ölümüne her kesimden tepki gelirken, çocuk yaşta yaşamını yitiren Eren de ne yazık ki yine ülkedeki derin kamplaşmaya kurban edildi. Yandaş troller bir çocuğun ölümü üzerinden öldürülen diğer bir çocuk olan Berkin Elvan’a saldırdı.

Türkiye gündemine son 4 yılda büyük acıyla düşen 3 çocuk. Bu topraklar üzerinde birlikte oyun oynayacak yaşta 3 çocuk ne yazık ki toprağa düştü. Geride kalan gözü yaşlı aileler, arkadaşlar çoğunlukla acılarını içlerine gömerek vakur duruş sergilediler. Ancak siyaset dünyası ülkede yaşanan yarılmayı adeta genişletmek istercesine bu üç ismi kullandı durdu. Ayrımcı söylem özellikle bugünün Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Erdoğan ve AKP çevrelerinden geldi. Yaşamlarının baharına bile varamamış 3 minik beden toprağa düşerken, hükümet ve Erdoğan tarafından biri terörist, diğerleri şehit ilan edildi. Bu ülkenin çocuklarını bile bölen ayrımcılık sosyal medyada da kendini gösterdi.

Acınacak tartışmalar

KHK ile işlerinden atılan ve tutuklu bulundukları cezaevinde haklarını arayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için önceki gün yapılan eyleme katılan Gülsüm Elvan, yani Berkin’in annesi kolu kırılarak ve ters kelepçe ile gözaltına alındı. Bu uygulama sosyal medya üzerinden yoğun tepki ile karşılanırken acılı annenin karşısına aynı gün Maçka’da terörün hain kurşunlarına hedef olan bir başka çocuk, Eren Bülbül konuldu. Toplumdaki derin kamplaşma yine söylemlere yansıdı. Politik tartışma ölü çocuk bedenleri üzerinden birkaç saat içinde nefrete dönüştü. Hemen kimse çocukların ölümünde toplumdaki derin yarılmanın sorumluluğunu anlayamadı. Bunun yerine bir yanda şehadet kavramıyla çocuk ölümünü kutsayanlar, bir yanda ise kendi çocuk ölülerini korumaya çalışanların karşılıklı acınacak tartışmaları sosyal medya başlıklarında üst sıralara tırmandı. Ölen çocuklar üzerinden yapılan bu aşağılık siyaset ise bu ülkenin insanlarının, yitip giden çocuk canları üzerinden birbirini suçlamasıyla birilerinin ekmeğine yağ sürmeye devam etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler