‘Çözümü canlandırın’

Obama’nın, Erdoğan’a “Çözüm sürecinin canlandırılması, Suriye’deki sorunların çözümüne olumlu katkı sağlayacaktır” mesajını verdiği öğrenildi. Erdoğan ise çözüm süreci konusunda ipucu vermedi

Yayınlanma: 17.11.2015 - 05:40
Abone Ol google-news

ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki bir saatlik görüşmenin ana gündemini Suriye oluştururken, buzdolabındaki çözüm süreci de bu çerçevede gündeme geldi. Görüşmede Obama’nın, çözüm sürecine dönülmesinin önemine de işaret ederek, “Çözüm sürecinin canlandırılması, Suriye’deki sorunların çözümüne de olumlu katkı sağlayacaktır” mesajı verdiği öğrenildi.

Cumhuriyet’in aldığı bilgiye göre, çözüm süreci Suriye sorunu ve geçiş sürecine ilişkin yol haritası çerçevesinde ele alındı. Suriye’de geçiş sürecini öngören Viyana mutabakatının uygulanmasında PYD’nin kimden yana tutum alacağı en kritik soru haline gelmiş durumda ve Suriye’ye ilişkin görüşmelerde de en ciddi tartışma bunun üzerinde yürütülüyor.

Obama: Kara operasyonu da güvenli bölge de yok

Görüşmeye ilişkin bilgi veren kaynaklar, “PYD’nin tutumunu Türkiye’deki çözüm sürecinin geleceğinin belirleyeceğini” belirterek, görüşmede ABD tarafının, “Çözüm sürecinin yeniden canlandırılmasının Suriye’deki çözüme de olumlu katkı yapacağı” mesajını verdiğini ifade etti. Görüşmede Erdoğan’ın ise çözüm sürecinin geleceği konusunda ipucu vermediği öğrenildi. Obama’nın, görüşmede ABD için PKK ’nin terörist örgüt olduğuna yönelik görüşünü tekrarladığı öğrenildi. Görüşme ve G-20’deki temaslar çerçevesinde öne çıkan diğer bilgiler de şöyle:

Fransa ve Türkiye’den özel kuvvet talebi:

ABD’nin son olarak PYD’ye gönderdiği 50 tonluk silah ve mühimmat yardımının ardından bu defa Suriye Demokratik Güçleri’ne yönelik yeni yardımını Türkiye üzerinden yaptığı öğrenildi. Türkiye’nin son sevkıyatın hangi Arap güçlerine yapıldığına dair doğrudan bilgilendirildiği belirtildi. 50 kişilik özel kuvvetini Suriye’ye gönderen ABD’nin benzer şekilde Türkiye ve Fransa’nın da özel kuvvetlerini göndermesini istediği öğrenildi. Ancak Türkiye’nin şu anda PYD kontrolünde olan bölgeye özel kuvvet gönderemeyeceğini ABD’nin de bildiği, bu durumda Türkiye’den gerçekçi beklentiğinin Azez-Cerablus hattına özel kuvvet göndermesi olacağına dikkat çekiliyor.

Güvenli bölge yerine Viyana Planı:

Obama ve Erdoğan’ın, Viyana mutabakatına destek verilmesinde uzlaştığı öğrenildi. Viyana görüşmelerinin başlamasında da ABD ve Türkiye’nin IŞİD’e karşı operasyonlarının etkili olduğunu savunan bir kaynak, “Ruslar Halep’te durduruldu, Halep rejimi düşmedi. Öte yandan Sincar operasyonu da IŞİD’in Rakka’da çevrelenmesine neden oldu. Rusların operasyonlarına karşın muhalif Suriye güçleri direndi ve alan kaybetmedi. Bu da Rusların Viyana’da masaya oturmasını sağladı” dedi.

Obama’dan basın özgürlüğü uyarısı

Muhalif medyanın G-20 Zirvesi’ne alınmayışına ve son dönemde basına yönelik artan baskılara sert tepki gösteren ABD, bunu ikili görüşmeye de taşıdı. Obama’nın da Erdoğan ile görüşmede basın özgürlüğünün önemine işaret ettiği öğrenildi. Görüşmede, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ABD’nin hassasiyetinin dile getirildiği belirtildi.

Türkiye şartlarını açıkladı

Erdoğan ve Sinirlioğlu, Esad’ın Suriye’nin geleceğinde yeri olmadığını söyledi

G20 Zirvesi’nin sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de 1 Ocak’tan başlayarak 6 ay içerisinde geçiş sürecinin başlaması ve 18 ay içerisinde de seçimlere gidilmesini öngören Viyana mutabakatına karşı Ankara şartlarını açıkladı. Viyana sürecini “ümitvar bir adım” olarak tanımlayan ve sürecin önümüzdeki günlerde detaylandırılacağını söyleyen Erdoğan şunları söyledi: “Kendi halkını katleden Esad’ın Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esad bu şansını çoktan kaybetmiştir. Suriye’de, ülkede yaşayan herkesin kabul edebileceği bir çözüm üzerinde uzlaşılmadan, göçmenler ve terörizm başta olmak üzere bölge kaynaklı bu sorunların üstesinden gelinemez.”

Bir grup gazeteciyle biraraya gelen Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ise Viyana mutabakatı doğrultusunda önümüzdeki günlerde hızlanacak Suriye pazarlıklarında çıtayı üstte tuttu. Sinirlioğlu şunları söyledi: “Yeni hükümet kurulduğu anda Esad gider. Seçimlerde adaylığını dillendirenler var ama böyle bir opsiyon söz konusu değil. Seçimlerde aday olmayacak. Ondan sonra ne olacağı kişisel meselesi haline dönüşecek, siyasi mesele olmaktan çıkacak.”

‘Kara operasyonu yok’

Sinirlioğlu, Türk kara kuvvetlerinin Suriye’ye girmesinin şu aşamada söz konusu olmadığını belirtti. Sinirlioğlu, “G20’de Suriye’ye kara harekâtı gündeme gelmedi... Türkiye’nin kara kuvvetleri ile Suriye’ye girmesi öngörülmüyor. IŞİD’e karşı yeni güvenlik tedbirleri var, operasyon olabilir ancak şu aşamada bilgi veremem” dedi.

Erdoğan’ın çağrısı sonuçsuz

Öte yandan Paris saldırısının gölgesinde G-20 Zirvesi için toplanan liderlere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı çağrı sonuç vermedi. Erdoğan’ın başta BM olmak üzere uluslararası örgütlerin etkisiz kaldığını anımsatarak, bu sorumluluğu üstlenme çağrısına beklenen yanıt gelmedi. Yayımlanan ortak bildiride terörle mücadele konusunda bir taahhüt yer almadı. 13 Kasım Paris ve 10 Ekim Ankara saldırılarını en kuvvetli biçimde kınayarak başlanan bildiride “terörün her çeşidine nerede ve kim tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun” karşı durulacağının altı çizilirken genel ifadeler kullanıldı.

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler