Cumhuriyet İçin Güç Birliği projesi

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Cumhuriyet Okurları (CUMOK), 68’liler Birliği, Eğitim-İş Sendikası’nın da bulunduğu 51 demokratik kitle örgütü 12 Haziran seçimlerinde partilerin “Cumhuriyet İçin Güçbirliği” yapması çağrısında bulundu.

İstanbul Makine Mühendisleri Odası’nda sivil toplum kuruluşları adına yapılan açıklamayı Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB) Dönem Sözcüsü Ümit Ülgen okudu. Ülgen açıklamanın sonunda tüm yurtseverleri 26 Mart’ta İzmir’de yapılacak Cumhuriyet İçin Güçbirliği Mitingi’ne davet etti. Ülgen, 12 Haziran seçimlerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin, dış güçlerin de desteğiyle kuruluş felsefesinden hızla uzaklaşmasının ve parçalanmasının önüne geçebilmemizin son fırsatı olduğunu söyledi. Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesine ve vatanın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkan, siyasi partiler, sendikalar, meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, aydınlar ve sanatçıları kapsayacak bir güç birliği oluşumunu kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Ülgen, oluşturulacak güçbirliğinin kişisel çıkarları ve beklentileri öne alan bir oluşum değil, Türkiye’yi aydınlığa çıkarmayı amaçlayan bir girişim olacağının altını çizdi. Başarı için acil olarak “Cumhuriyet İçin Güç Birliği” gereğine inanan kuruluşlar ve partilerden oluşacak ortak bir seçim merkezinin oluşturulmasını ve seçim çalışmalarının bu ortak merkezden yürütülmesini önerisinde bulunan Ülgen, güçbirliğinin toplumdaki umutsuzluk zincirini kıracak heyecanı yaratacağına dikkat çekti.

"Oy kullanmayanları sandığa getireceğiz"

Güçbirliği ile sandığa gitmeyen yüzde 29 oranındaki seçmenin önemli bir kısmının, birlik içinde temsil edildiklerini göreceğini ve yaratılan moral üstünlüğü içinde sandığa gideceğini belirten Ülgen, özetle şunları kaydetti:

“Sendikaların, oda ve meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin kadroları ve üyeleri seçim propagandasında ve sandıkta görev alırken, çatı partisi dışındaki partilerin kadroları ve üyeleri de bu birliğin ve seçim çalışmalarının önemli bir gücü olacaktır. Bir oyun bile belirleyici öneme sahip olduğu ve Türkiye’nin geleceğini belirleyeceği bir seçimle karşı karşıyayız. Ülkemize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Bu sorumluluktan hiç kimse kaçamaz, hiç kimse de bir diğerini yok sayamaz. En geniş temsiliyeti sağlayacak bir Türkiye programı ile ülkemizi bu kötü gidişten kurtarmak zorundayız. Emperyalizme, gericiliğe, bölücülüğe ve faşizme karşı olan USTKB’ye bağlı kuruluşlar olarak diyoruz ki, seçim çalışmalarında ve parti politikalarında bu çağrıyı dikkate almayan, Cumhuriyet İçin Güç Birliği’ne katılmayan partiler, seçim sonuçlarından ortaya çıkacak tüm siyasal ve toplumsal olumsuzluklardan sorumlu olacaklardır. Tarih onları yargılayacaktır.”