Cumhuriyet yargılandı

Bugün  İzmir Adliyesi önünde,  aralarında Türkiye Barolar Birliği Sekreteri Yaşar Yalçın,Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu,  İzmir, Tekirdağ baro başkanları, Tabibler Odası İzmir Şubesi, Çiğli CHP İlçe Başkanı Selim Utku Gümrükçü, Halkın Kurtuluşu Partisi il örgütü, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ve çok sayıda yurttaşın katıldığı basın açıklamasında 'mahkumiyet kararının bilime, özgürlüğe, aydınlanmaya verilmiş bir ceza 'olduğu vurgulandı.



Türkiye Baralor Birliği, İzmir, Ankara İstanbul, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Muğla, Tekirdağ, Uşak Baroları, Yargıçlar Sendikası, ADD, Cumhuriyetci Kadınlar Derneği'nin ortak imzasını okuyan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, “ Pekünlü; susturulmaya, sindirilmeye çalışan üniversitelerde, yasaların kendisine yüklediği sorumlukları yerine getirerek, konusu suç oluşturan yasa dışı emir ve talimatlara uymamıştır. Laik, çağdaş bir biliminsanından beklenen dik duruşu ve duyarlılığı göstermiştir. Üstelik Pekünlü, türbanlı öğrencileri mevcut hukuksal durum konusunda uyarmış ve tutanağa bağlamak dışında hiç bir türbanlı öğrencinin üniversite ya da sınıflara girmesini fiili ve cebir, şiddet kullanarak engellememiştir. Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde yasanın uygulanmasını gerçekleştiren Pekünlü'nün cezalandırılması, siyasi bir karardır, hukuk devleti kavramına ağır darbe vurmuştur. Cezanın alt sınırı hükmünün geriye bıraktırılmasıyla hapis cezası aldırılmıştır.  Bu cezayla,  aydınlanma çabalarına bir darbe vurulmak istenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarını ayaklar altına alınmıştır. Siyasal iktidar ve yargıya egemen olan güç aydınlama ve laikliği, hukuk devletini yıldıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu cezaların bizi korkutmayacağı bilinmelidir” dedi.





















Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da “ Türkiye'de laiklik ve cumhuriyet karşıtlığı yargılanırken, günümüzde laiklik, çağdaşlık yargılanmaktadır. Bu davanın adı cumhuriyetin yargılandığı bir davadır. TBMM'deki siyasi partilerin, tüm sivil örgütlerinin burada olması gerekirdi. Bu mücadele Rennan Pekünlü'nün bireysel mücadelesi değil, hepimizin cumhuriyete sahip çıkma mücadelesidir. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar sürdürülecek mücadeledir. Rennan Hoca'nın işlediği bir suç yoktur. Eğer bir suç varsa bizde bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Bu suçu işleme kararlılığımızı bir kez daha iletiyoruz."