Dağcılar, en çok Ağrı Dağı'nı istiyor

Efsanelere konu olan, adına filmler yapılan Ağrı Dağı, dağcılar için bir efsane... Dağcılar, en çok Ağrı Dağı'na zirve yapmak istiyorlar.

Dağcılar, en çok Ağrı Dağı'nı istiyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.04.2010 - 08:14

Dağcılık Federasyonu'nun yaptırdığı anketlere göre, dağcıların en çok tırmanmak istedikleri dağların başında Ağrı Dağı yer alıyor. Ankete katılan dağcıların yüzde 40'ı en çok Ağrı Dağı'na zirve yapmak istediklerini belirtirken, yüzde 32'sinin oyunu alan Cilo Dağı en çok çıkılmak istenilen ikinci dağ oldu. Anketlerde öne çıkan diğer dağlar ise Kaçkarlar, Süphan Dağı, Erciyes Dağı ve Aladağlar oldu.

Türkiye'nin en yüksek doruğu olan ve 5 bin 137 metrelik rakımıyla yüksek irtifa dağcılığı için vazgeçilmez bir tırmanışa sahip Ağrı Dağı, dağcıların hayallerini süslüyor. Dağcılar en çok, bu zorlu doruğa zirve yapmak istiyorlar.

Zirvesi 4 mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda yer alıyor. Büyük Tufan'dan sonra Nuh'un Gemisi'ne ev sahipliği yaptığı yönündeki inançlar nedeniyle efsanevi bir özelliğe de sahip olan Ağrı Dağı'nın, yüzde 35'i Iğdır, kalan yüzde 65'i de Ağrı sınırları içerisinde bulunuyor.

 

Ağrı Dağı'na ilk tırmanış, 1829'da yapıldı

Marco Polo'nun ''hiçbir zaman çıkılamayacak'' dediği, kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağı'na ilk tırmanış, kayıtlara göre 9 Ekim 1829'da Prof. Frederik Von Parat tarafından gerçekleştirildi. İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat 1970'te eski Dağcılık Federasyonu başkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından yapıldı. 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağı'nı ziyaret etti. Ağrı'ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı. 1998'de Dağcılık Federasyonu'nun girişimi sonucu bir grup dağcıya izin verilmesiyle bu yasak kaldırıldı.
Dağın doruğu, 5 bin 137 metrelik Atatürk zirvesi ile 5 bin 122 metrelik İnönü zirvesi olmak üzere iki zirveden oluşuyor. Bu sporla uğraşanlar, Atatürk zirvesi tırmanışının, İran'daki 5 bin 671 metrelik Demavent (Damavant) Dağı'ndan daha zor olduğu belirtiyorlar. Tırmanış için en uygun zamanın ise temmuz, ağustos ve eylül ayları olduğu ifade ediliyor. Dağa çıkış ve iniş en az dört gün sürüyor.

 

En etkilenilen dağ: Kaçkarlar

Doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla yerli ve yabancı ziyaretçileri kendisine hayran bırakan Kaçkarlar, dağcıların da en çok etkilendikleri dağların başında geliyor. Ankete katılan dağcıların yüzde 38'i en etkilendikleri dağın Kaçkarlar olduğunu belirtiyor. Kaçkarları, yüzde 24'le Ağrı Dağı takip ediyor.

Doğu Karadeniz Dağları bünyesinde 3 bin 500 metrenin üzerinde 100'den fazla zirve barındıran ve Türkiye'nin en yüksek sıradağ kütlesi olan Kaçkar Dağları, zirve tırmanışları için sadece ulusal değil, uluslararası çapta tanınan bir yöre. Bölge, Avustralya'dan Çek Cumhuriyeti'ne, Amerika'dan İsrail'e kadar bir çok ülkeden ziyaretçi çekiyor. Kaçkarlar'a özellikle İsrail vatandaşları yoğun ilgi gösteriyor. Sadece Kaçkar ve Verçenik gibi zirvelere çıkışlar yapıldığı gibi, trans-kaçkar (Güney) rotasının bir bölümü olarak da Kaçkar zirvesine çıkılabiliniyor. Kaçkar Zirvesi'ne kuzeyden çıkmak isteyen dağcıların yaygın olarak buzul çıkışı yaptıkları da gözleniyor.

Kaçkar dağlarına tırmanmak isteyenler büyük bir bölümü Rize üzerinden Kaçkarlar'a ulaşıyor, ancak Yusufeli-Yaylalar köyü güzergahını kullanarak da kolay bir ulaşım sağlanabiliyor.

Kaçkar Zirvesi ile bölgenin diğer dağlarına yapılacak tırmanışlar için en uygun mevsim ağustos ve eylül ayları.

 

Cilo Dağı

Çok sayıda sarp, sivri tepeleri bulunan Cilo, diğer bir adıyla Buzul Dağı, devamlı karları, buzul gölleri, kilometrelerce buzulları ile özellikle dağcıların dikkatini çekiyor. Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Hakkari sınırları içerisinde yer alan Cilo Dağı, Türkiye'nin en yüksek ikinci doruğuna sahip. 4 bin 135 metre yüksekliğindeki Uludoruk buzulunun uzunluğu 4 kilometreyi buluyor.

Cilo Dağı'nda buzlar kat kat olduğundan, buzların rengi mavi ile yeşilimtrak mavi arasında değişiyor.

Dünyanın en nadide çiçeklerinden biri olan ''Ters Lale'' yeryüzünde sadece Hakkari'nin Cilo Dağları'nda yetişiyor. Geçmişte Hakkari Bölgesi'nde yaşayan Asuriler'in her sabah göbeğinden su yaydığı için 'Ağlayan lale' adını verdiği ve bu yüzden kutsal saydığı çiçeğin, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararınca il ve yurt dışına çıkarılması da yasaklandı.

Hakkari'nin Cilo-Sat Dağları'nın önceki dönemlerde, yöresel olarak ''Plınk'' diye adlandırılan Anadolu Leoparı'na da ev sahipliği yaptığı biliniyor. Uzun yıllardır görünmeyen leoparın, 2005 yılında köylüler tarafından görüldüğü iddia edildi.

 

Süphan Dağı

Sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Büyük Ağrı (5 bin 137 metre) ve Cilo (4 bin 168 metre) dağından sonra Anadolu'nun üçüncü en yüksek doruğu olarak dikkat çekiyor. Van Gölü'nün kuzeyinde Adilcevaz, Erciş ve Patnos arasında yükselen dağın, en yüksek zirvesi, 4 bin 58 metre yükseklikteki Sandıktepe.

Doruğu bir örtü buzulu ile kaplı olan Süphan Dağı'na tırmanmak için genellikle doğu ya da güney yamacı tercih ediliyor. Tırmanış sırasında Van gölü her an birbirinden değişik ve güzel görüntüler sunuyor. Dağcılar, doruk tırmanışına doğu rotasında Aydınlar, güney rotasında ise Harmantepe (Norşıncık) köyünden başlıyor. Tırmanış için Adilcevaz İlçe Jandarma Karakolu'ndan önceden izin almak gerekiyor.

Süphan Dağı'nın zirvesinde Kırklar olarak bilinen 40 Şehit Mezarı bulunuyor. Ayrıca zirvede Peygamber Mezarı'nın da olduğu rivayetler arasında yer alıyor.

 

Aladağlar

Kayseri-Niğde-Adana illeri arasında bulunan dağ sırası, bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahip. Bu nedenle dağın 54 bin 524 hektarlık bir bölümü 1995 yılında milli park ilan edildi.

En yüksek doruğu 3 bin 756 metre olan Aladağlar'da, tırmanışlar için 3 bin 700 metre üzerinde üç doruğun yanı sıra 3 bin metrenin üzerinde çok sayıda doruk bulunuyor. Bu doruklar Niğde sınırları içinde devam eden Toros dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek dorukları.

Aladağlar'a en uygun tırmanış zamanı olarak haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayları öneriliyor.

Aladağlar'a, Niğde-Çukurbağ veya Demirkazık köyleri, Adana-Karsantı üzerinden Acıman ya da Trak Yaylaları veya Kayseri-Yahyalı-Barazama veya Büyük Çakır (Şelale) köyleri üzerinden ulaşılabiliyor.

 

Erciyes Dağı

''Uzaklaştıkça yakınlaşan, yakınlaştıkça uzaklaşan dağ'' yakıştırması yapılan Erciyes Dağı, dağcılık ve kış sporlarında Türkiye'nin belli başlı merkezlerinden biri.

İç Anadolu'nun en yüksek dağı olan Erciyes Dağı, Kayseri'nin 30 kilometre güneyinde yer alıyor ve 2 bin 150 metre yükseklikteki Erciyes kayak pisti, dünyanın en iyi kayak pistlerinden biri olarak gösteriliyor.

Kayseri il merkezinin 25 kilometre güneybatısındaki ovaların yanından birden bire yükselen dağın, 3 bin 917 metrelik Büyük Erciyes (Kuzu Yatağı) zirvesi ve 3 bin 703 metrelik Küçük Erciyes zirvesi olmak üzere iki zirvesi bulunuyor.

Ulaşımın son derece rahat olduğu Erciyes, yerli yabancı ziyaretçilerinin yanı sıra dağcılık sporuyla uğraşanların da yoğun ilgisini çekiyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler