Darbe Komisyonu Başkanı Petek: Genelkurmay Başkanı, sorularımızı yanıtlamadı

Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun taslak raporu açıklandı. Darbe girişiminin önceden haber alınamamasının bir istihbarat zaafı olduğunu belirten Komisyon Başkanı Reşat Petek, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'dan istenilen sorulara yanıt alamadıklarını da söyledi.

Darbe Komisyonu Başkanı Petek: Genelkurmay Başkanı, sorularımızı yanıtlamadı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.05.2017 - 09:12

Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek basın toplantısı düzenledi. Reşat Petek'in açıklamasından satır başları;

Darbe girişiminden önceki genel durum, olaylar, bastırma olayında rol alan kişiler, kurumlar ve aktörler anlatılmıştır. Raporun sonuna koyduğumuz bazı kavramlar, FETÖ'ye menup kişilerin kullandığı kavramlar. Bunu da terminoloji olarak belirttik. FETÖ yarım asırdır darbe için hazırlık yapmış"

RAPORUN GECİKME NEDENLERİ

Geçikme eleştirisi, ilave sürede alınmadı şeklinde bunu soranlar penceresinde haklılık payı olan eleştiriler oldu. Gizlilik duvarının arkasına saklanan bu hain yapıyı araştırmak takdir edersiniz ki pek çok zorluğu da beraberinde getirmektedir. Çok miktarda belge geldi ama bunları komisyon toplantılarında sadece biz, şu kurumdan şu rapor tarafından geldi şeklinde bildirik ama o raporlar çok kapsamlı raporlar. Hassasiyetle inceleyip neleri alabiliriz dedik, bu zamanımızı aldı arkadaşlar. Yurtta Sulh Konseyi olarak anılan 221 kişilik dava devam ediyor. 38 sanık konsey olarak belirlenen isimler. Biz çalışmalarımızı tamamladığımızda işin yargı bağlamında bilgiler bize soruşturmanın gizliliği gereği pekçoğu gelmiyordu. Bu süreç de bizim çalışmalarımızı bir anlamda sürekli güncelleme yapmamızı gerektirdi." Bu süreçte siyasi çalışmalarımızla doğrudan ilgilenmek durumunda olduğumuzdan yaklaşık 3.5 ay çalışmalara yoğunluk veremememize neden oldu. Raporun 4 ay 15 gün gibi bir sürede tamamlanmış olduğunu da ifade etmeliyim.

"15 TEMMUZ'UN ARKASINDA FETÖ'NÜN BULUNDUĞU KESİN..."

15 Temmuz hadisesiniz arkasında FETÖ'nün bulunduğu kesin olarak ortaya konuşmuştur. Hiçkimse hakkında komisyonumuzca suç isnatı söz konusu değildir. Bu bir iddianame değildir, bu bir araştırma komisyonu raporudur. FETÖ'nün hain darbe girişimi ile ilgili özet birkaç şey söylemek istiyorum; DArbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu somut delillerle söylemeye çalıştık ama bugün tereddüte imkan vermeyecek şekilde bilgi, belge ve dokümana ulaşmış bulunuyoruz. İletişim kayıtları, özel iletişim programları, devam eden yargılamalarda yeni yeni ortaya çıkan beyanlar, tutuklu yargılanan sanıkların Pensilvanya'dan yeni yeni verilen talimatlar, örgüt mensuplarına moral veren nitelikteki örgütün sözde lideri Fetullah Gülen'in açıklamaları.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalarla hedef alan Müslim Macit'in beyanı var. "Bizim, yani hizmet hareketinin darbe yaptığımızı biliyordum, bilerek ateş yaptım" diyor. Külliyenin bombalanması eylemini gerçekleştiren fail, sanık, FETÖ mensubu olduğunu ikrar ile, yani suç kastının kendisinde varlığını ilan eden beyanla 'biliyordum' şeklinde beyanı var.

FETÖ'CÜ OSMAN ÖZSOY'UN 'KEŞKE ALBAY OLSAYMIŞIM' AÇIKLAMASI

"FETÖ'nün legal alanlarının bile aslında illegal olduğu, Osman Özsoy'un darbeden 1 ay önce tv kanalında "Türkiye Kuzey Kore'ye döner mi" temalı konuşmada, "Yakında darbe olacağını" iddia etmiş hatta "Keşke profesör olacağıma albay olsaymışım, daha fazla katkım olurdu" demiştir. Gülen'in 20'li yaşlardan itibaren yaşamındaki olağan dışı olaylar, belirli amaçlar için kendisinin yetiştirildiğin zorda kaldığında gizli eller tarafından yoluna devam edilmesinin sağlandığını göstermektedir."

GÜLEN'İN GEÇMİŞİ

Gülen'in eski CIA üyesi Graham Fuller ile yakın irtibatı görülmüştür. Vaiz olarak tayin edilmesi dikkate şayandır. Vaizliğe müracaatından 1 ay sonra diplomasını almıştır.10 Temmuz 1959 tariginde göreve başlamış, kendisini bir gizli el himaye etmiş, 1966'da asalete tasdik olmuştur. Normal bir memurun 1 yıl adaylığı olur. 7 yıl aday memur olarak çalıştığı gözüküyor.

"FETULLAH GÜLEN BİR SAHTEKARDIR"

Fetullah Gülen bir sahtekardır. Sahtecilik suçları işlemiştir. Sahtecilik eylemlerinden dolayı hiçbir soruşturma geçirmemiştir. Yeşil pasaportu sahtecilikle almıştır. Bilgi ve belgeler bu sahtelikleri belgelemektedir. Raporda bir kısmını resim olarak eklerde göreceksiniz. FETÖ gizlilik, takiyyeye dayanmaktadır. O gece, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne silahların teslim edilmemesi, darbe girişimi saatlerinde kendi faaliyetlerindeki polis memurlarına darbe girişiminde bulunanlara direnilmemesi talimatları ile açıkça destek verdikleri tespit edilmiştir. Gece yarısından sonra ise durum değişiyor. Şüpheli Ersan Gönül'ün telefonunda ele geçirilen belgeleri. FETÖ/PDY darbe girişiminn başarısız olduğunun anlaşıldığı saatlerde "Önemli durum, durum kötü, tüm il ve ilçe imamlarına iletin, tüm hizmet mensupları darbeyi şiddetle kınayan açıklama yapsın. Meydanlara inip kendisini kamufle etsin, resim çektirip sosyal medyada yayınlasın. Hocaefendinin adı geçmesin açıklamalarda, Tayyip'e karşı olumsuz bir paylaşım yapmayın, bu grubu kapıyorum" diyerek kendilerini kamufle etme şeklindeki talimatın verildiğini görüyoruz.

FETÖ'nün dinler arası diyalog projesi, örgütün bir üst düzey örgütlenme aşamasında kullandığı etkili bir yayılma taktiği olduğu anlaşılmıştır. Gülen denetimsiz ve sahte bir din anlayışı üzerine oturmuştur. Hedef ulaşıncaya kadar tedbir adıyla takiyye yapmak olmuştur. "Hizmetin bekası için haramlar helaldir" prensibine göre haram olan neler varsa bunları kendi mensuplarına helal olduğunu ifade etmiştir.

"PARALEL DEVLET"

Zaman içinde paralel devlet yapılanmasından, silahlı terör örgütüne dönüşüm var. 21 Ekim 2015 tarihli MGK toplantısında paralel devletin terör örgütleri ile işbirliği içinde olduğu kayıtlara girmiştir. 26 Mayıs 2016 tarihine kadar, darbeden 2 ay önce, bütün MGK'da 'paralel devlet' kullanılmış ve mücadele talebi verilmiştir. Örgütün dış istihbarat servislerle ilişkisi kesin olarak kanıtlanmıştır. FETÖ'nün sözde lideri Gülen'in Amerika'dan ikamet alabilmesi için referans olan şahıslar arasında Graham Fuller'in bulunduğu öne sürülmesi, Fuller'in kitabında Gülen'e teşekkür etmesi örneklerden biridir. FETÖ'nün lider kadrosunda yer alan Mustafa Özcan'ın Gülen'in MİT'in ABD'de örgüte karşı araştırmalarına karşı FETÖ'yü uyarması.

Darbe girişiminin önceden haber alınamaması bir istihbarat zaafıdır ancak pilot subayın MİT'e giderek verdiği istihbarat darbenin öne çekilmesini ve başarısız olmasını sağlamıştır.

Kronolojiyi basın mensuparımız takip etti ama bizdeki kronolojinin başlıkları şöyle;

20:09 - Saat 14:45'te görevli bir binbaşının MİT'e gelerek istihbarat vermesi sonrası darbe teşebbüs saatini yeniden belirlemişlerdir..

20:23: Akıncı'da toplanan 33 özel kuvvetler görevlisi Genelkurmay Karargahı'na yola çıkmıştır.

20:25: Darbeci askerler ilgili yerlere bütün uçuşlarının serbest olduğunu duyurmuşlardır Akar'ın yasak olmasını bildirmesine rağmen

20:46: Mehmet Dişli özel aracı ile karargaha geri dönmüştür.

21:00: Dişli, Akar'ın makam odasına girerek 'Komutanım operasyon başlayarak' darbeyi tebliğ ettiği anlaşılmıştır. Akar, bir grup darbeci tarafından zorla alıkonmuş ve Levent Türkkan tarafından ölümle tehdit edilmiştir.

21:03: Partigöç ve bir grup darbeci subay Murat Aygün'ü telefonla arayıp harekete geçme emrini vermiştir.

21:16: Silahlı kuvvetler harekat merkezinin giriş çıkışı darbeciler tarafından kontrol altına alınmıştır.

21:26: Darbeciler tarafından oluşturulan Yurtta Sulh Whatsapp grubunda İstanbul içine giren trafik engellenecek talimatı verilmiştir.

21:28: Grupta bu saat itibari ile alınması gerekenlerin derhal alınması talimatı verilmiştir.

21:30: 80-85 darbeci tarafından Jandarma Genel Merkezi hareket merkezleri ele geçirilmiştir.

21:45: Başbakanlık müsteşarı alçak uçuşların araştırılması talimatını vermiştir.

22:00: Genelkurmay'da silah sesleri duyulmuş, halkın üzerinde ateş açılmıştır.

22:00: Köprüler geçişe kapatılmıştır.

22:23: Uğur Coşkun Sakarya'da darbe girişimini başlatmıştır.

22:25: Ümit Dündar'ın evine gelen bir grup asker evi aramıştır.

23:24: Sakarya Valiliği darbeciler tarafından işgal edilmiştir.

23:24: Gölbaşı'nda Özel Harekat Merkezi'nde patlama meydana gelmiştir.

16 Temmuz

00:05: Darbe bildirisi okutulmuştur.

00:57: Askeri kalkışmada bulunan saldırganlar, TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki tesislerine saldırıda bulunmuşlardır.

01:15: Cumhurbaşkanımız Marmaris'ten Dalaman'a hareket etmiştir.

01:43: Cumhurbaşkanımız İstanbul'a hareket etmiştir.

 

02:38: Ankara'da vatandaşlara ateş açılmıştır.

02:49: Meclis'e yeni bir bomba atılmış, milletvekilleri ve Meclis Başkanı Kahraman sığınağa inmiştir.

03:15: Genelkurmay'da yeniden çatışmalar başlamıştır.

03:20: Cumhurbaşkanının kaldığı otele SAS ve SAT komandoları indirme yapmıştır.

03:40: Cumhurbaşkanı Atatürk Havalimanı'na inmiş, bir askeri helikopter ve askeri uçuş yapan uçak tarafından sürekli taciz edilmiştir.

09:44: Darbe girişimi nedeniyle çıkan olaylarda o saat itibariyle 90 kişinin şehit olduğu açıklanmıştır.

Darbe girişiminden sonra uzaklaştırmalar, görevden almalar oldu. Hangi yıllarda silahlı kuvvetlere giriş yapmış olanlar datbe girişimine iştirak ettikleri için uzaklaştırılmışlar. Bunların dökümlerini çıkarttık.

Mustafa Önel beyin, 1981 girişli, 1985 çıkışlı harp okulunda 11 öğrencinin o tarihte FETÖ talebeleri olarak anılan bu örgütün ilk giriş yapan ekip olarak anıldığını ifade etmişti.

1985 yılında girişli, darbe günü tümgeneral 6, tuğgeneral 9 olmak üzere 15 kişinin darbeye karıştıkları ortaya çıkmıştır.

1993-94'te harp okuluna girenlerin daha fazla sayıda kalkışmaya iştirak ettiklerine dair önemli bilgiler var. 93 yılında 37, 95 yılında 29 kişi.

228 askeri personelden 225 tanesinin yurt dışı görev aldığı bize gelen resmi kayıtlarda belirtiliyor. Bu rakamlarla yıllara göre, ayrı ayrı olmak üzere raporumuzda görülecek.

SİYASİ AYAK

Siyasi ayakla ilgili neden tespit yapmadı eleştirileri ile muhatap olduk. Gerçekten FETÖ ile ilgili tespitlerde sadece herhangi bir siyasi parti ile irtibatlı, ona yakın, diğerlerinden uzak bir tespitte bulunmadık. İktidardaki partilere yakın davranıp, devlet üst organlarına sızmak için siyaseti kullanma yoluna gittikleri anlaşılmaktadır. Kendisi ilkokul mezunu bile olmadan vaizliğe atanan bir kişi olarak 1967 yılında bir partiye CHP'ye bir tahsilat, 5 bin lira bağışta bulunduğu görülüyor. Yanlış anlaşılmasın, bu örgütün amaçlarına hizmet edeceğini düşündüğü siyasi partilerle işbirliği yapabileceğini gösteren bir belgedir. 1938 doğum tarihi Atatürk'ün ölümünden sonra tarihi işaret ettiği şeklinde yorumlara sebebiyet vermiştir. Anne adını nüfus kayıtlarına aykırı olarak Rabin olarak ifade ettiğini görüyoruz."

MİT'ten gelen rapor... '15 Temmuz günü neler yaşandı?', 'Bu açıklanmadı?', 'MİT Müsteşarı bilgi vermedi' şeklinde eleştiriler olduğu için MİT raporunun o bölümüne işaret etmek istiyorum. MİT tarafından daha önce paylaşılan notlarda FETÖ'nün darbe girişiminde bulunabileceği bildirilmiş olmakla birlikte tarihi konusunda net bir istihbarata daha önceden ulaşılamamıştır. 15 Temmuz'da 14 sularında teşkilatımıza gelen 15:30 sularında görüşülen bir şahıs tarafından MİT Müsteşarına saldırı yönünde ham bilgiler verilmiştir. 16:40 sularında Genelkurmay Başkanı, Müsteşarı aramıştır, detaylı bilgi için Genelkurmay 2. Başkanı'na ilgili kişi gönderilmiştir. Kara Kuvvetleri Komutanı ivedi olarak gönderilmiştir. Kontroller sonuçlandırılana kadar hava araçlarının uçuşunun yasaklanması için talimat verilmiştir. Gelişmelerin bildirilmesi amacıyla cumhurbaşkanının koruma müdürü aranmış, müsait olmadığı bildirilmesi üzerine bir anormallik olup olmadığı sorulmuş, güvenlik tedbirlerinin yerinde olduğu ifade edilmiştir. Müsteşarın karargaha gelmesi ve Genelkurmay Başkanı tarafından uçuşların durdurulması üzerine darbe girişiminin başlama zamanının 20:30 civarına alındığı belirlenmiştir."

Tepede Gülen, ona bağlı mütevelli heyeti ve özel kalem var. Özel kalem hususiler denen bir grup olduğu iddia ediliyor. Hususiler, Emniyet, yargı, MİT ve TSK'daki yapılanmasını düzenlediği ifade ediliyor. Mütevelli heyet ise bir legal ve illegal olarak finansı, medya ayağı, eğitim faaliyetleri üzeinde legal olarak yaptıkları, arkasındaki illegal çalışmalar da daha detaylı olarak ifade edilmiş."

Raporda Adil Öksüz ve sivil unsurlar değerlendiriliyor. Bunlarla ilgili de yargısal süreçlerden alıntıları raporumuzda göreceksiniz. Gerçekten somut olarak Adil Öksüz, FETÖ ile irtibatı kesin olan, darbenin yönetilmesinde aktif olan kişi. Bir delil de Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal'ın ifadesinde kendisini Pensilvanya'da FETÖ liderinin yanında Adil hoca olarak gördüğünü, resmini televizyonda gördükten sonra kendisi olduğunu beyan ediyor.

Soru: RAPORDA ADİL ÖKSÜZ YER ALACAK MI?

Raporda Adil Öksüz ve silahlı kuvvetler bünyesinde orada bulunmaması gereken, kimi kaçmış, yargılanan sivil unsurlar raporda değerlendiriliyor. Yargısal süreçler ve kabul edilen iddianamelerden alıntıları raporda göreceksiniz. Adil Öksüz ile ilgili şunu ifade edelim, somut olarak Adil Öksüz FETÖ ile irtibatı kesin olan ve darbenin yönetilmesinde aktif rol alan kişi konumunda. Tabi bu kişinin halen yakalanamamış olması, serbest bırakılması, serbest bırakılan hakimlerin meslekten uzaklaştırıldıklarını biliyorsunuz. Bunu daha önce de ifade ettik. Fetullah Gülen’in 1970’li yıllardan başlayarak izinlerini beş defa, 40 ve 30 gün olarak geçirdiğini biliyoruz.

Adil Öksüz ile ilgili FETÖ bağlantısına bir delil de, Zaman Gazetesi yazarlarından Ali Ünal’ın alınan ifadesinde kendisini Pensilvanya’da Adil Hoca olarak gördüğünü, Öksüz soyismini bilmediğini, TV’lerde resmini gördükten sonra Adil Öksüz olduğunu kesin olarak anladığını ifade ediyor.

Soru: DARBENİN EN ÖNEMLİ İKİ İSMİNİ SİZ DİNLEYEMEDİNİZ. MİT MÜSTEŞARI VE GENELKURMAY BAŞKANI. KOMİSYONUN ÇALIŞMALARINI NE KADAR BAŞARILI BULUYORSUNUZ? 

YABANCI İSTİHBARAT İLE İLİŞKİSİ KONUSU, UZUN YILLARDAN BERİ KAMUYA AÇIK BİLGİLER. VATİKAN İLE İLİŞKİSİ ÖRNEĞİN… BİZE YENİ OLACAK BİR UNSUR VAR MI? BUNLAR BİLİNDİĞİ HALDE DARBEDEN ÖNCE NEDEN DESTEK VERİLDİ?

Tabi şunu ifade edeyim. Ben bu yapının başlangıçta dini istismar eden sivil görünümlü bir yapı olarak ortaya çıktığı, daha sonra paralel devlet yapılanması olarak ifade edildiği sonra MGK kayıtlarında silahlı örgüt olarak darbeden iki ay önce kabul ediliyor. Açık istihbarat kaynaklarıyla şu an ulaştığımız şeyler bunlar.

Soru: “HUSUSİLER” NE İFADE EDİYOR? BU RAPOR SİYASİ BOYUT AÇISINDAN NE ORTAYA KOYUYOR?

İlginç kavramlar görüyoruz. Abi, Abla, Adanmış Ruh, Altın Nesil, Baş Yüceler Divanı, Bizden Olanlar Olmayanlar…

Çay içmek; örgütte çay içmek, sohbet tabirinin bir diğer kullanımı. Örneğin örgütle tanıştırılması gereken kişiler, sohbet kelimesinin kullanılması mahsurlu görülüyorsa çay içmeye gidelim denilir.

Ders çalışma, dershane, Fetih Okutma, Gazete, Himmet, Hizmet Erleri, Huruç… Kuşatmayı Yarma, harekete geçme. Cezaevlerinde, polis şeflerinin kurtarılması amacıyla kullanıldığı bilgiler var. İmam, ilgilenmek, istişare… Kafalamak; ilgilenmek tabirinin bir kademe ötesi. Kainat İmamı, kendine uygun gördüğü FETÖ liderinin. Karşı Cephe, Kutsal Hoca Payı… Bu kadar himmet toplanıyor, bu da unutulmamış. Belli bir yüzdesinin Fetullah Gülen’in payı olarak ayrılan kısmıdır.

Mahrem Hizmet, Mahrem Yerler, Muhabbet Fedailer… Mübarek Zat, Mütevelli Ağabeyi, Parlatma, Sadakat.. Böyle devam ediyor.

Soru: CHP’YE KATKIDA BULUNDUĞUNA DAİR BELGE GÖSTERDİNİZ. ÖRNEĞİN SİZİN PARTİNİZE DE KATKISI VAR MI?

Bir partiye uzak yakın değerlendirmesi olduğunu ifade ettim. 2010’da yargıyı ele geçirme operasyonunda AK Parti ile yakından işbirliği olduğu, referanduma açık destek verdiği, ama sonunda anayasa değişikliğinde bu defa örgüt mensuplarının anayasa mahkemesine götürüldüğünde anayasa değişikliği, her seçmenin bir adaya vermesi yerine listelere oy vermesi gerekir şeklinde anayasa iptali gerçekleştiğinde, HSYK’yı FETÖ’nün ele geçirilmesi… AK Parti döneminde de devlete sızmada hangi yöntemleri kullanabileceğini düşünmüşler, örneğin yargıda operasyon için somut bir örnek. Ama bağış makbuzu vesaire gibi bir şey komisyonumuzda yok.

Fetullah Gülen’in Papa ile görüşmesini o zamanki devlet yetkilileri organize ediyor.

Soru: 1967 YILINDA CHP’YE BAĞIŞTAN SÖZ ETTİĞİNİZ, REFERANDUMDA AK PARTİ İLE BİRLİKTE OLDUĞUNU SÖYLEDİNİZ. SON RADDEDE KİMİNLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDEYDİ? ESKİ TUĞGENERAL ERHAN CAHA ŞUNU SÖYLÜYOR “GENELKURMAY BAŞKANI, MİT MÜSTEŞARININ BİLGİSİ DAHİLİNDE OLMUŞTUR” DİYOR DAVADA...

Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar diye bir sözümüz var. Bugünlerde tabi cumhuriyet savcılıkta ifadelerin baskı altında alındığını söyleyip mahkemede farklı şeyler söyleyenlerle karşılaşacağız arkadaşlar. Avukatlar huzurunda verilen ifadelerde bir kısmı inkar etmiştir, ama bir kısmı da kabul ediyor.

Yani burada darbe girişimi FETÖ’nün kontrolündedir. Az önce size örnek verdim. Külliyeyi bombalayan tanık, FETÖ’den talimat aldım diyor.

Siyasi kimlik kişilik olarak komisyonumuza intikal eden bir kişi yok.

Şahsi yorumum şunu söyleyebilirim. Ama şunu söyleyebiliriz, değişik siyasi partilerle bağlantısı olan, il genel meclisi, belediye başkanları hakkında yargının yaptığı soruşturma var. AK Parti de var, CHP de var, MHP de var, HDP de var. Yargı bunların tarafsız bağımsız olarak soruşturmasını yapıyor.

"GENELKURMAY BAŞKANI'NDAN YANIT ALAMADIK"

Genelkurmay Başkanı'nın şahsından istediğimiz sorulara şu an itibariyle yanıt alamadık.

Bugün darbe girişiminde silahlı kuvvetler içinde en üst rütbeler generaller değil mi? 1980 yılında darbeyi yapan Kenan Evren ve arkadaşları vardı. Silahlı kuvvetlere 1980 yılında harp okuluna almışlar, terfi ede ede gelmiş, 2016 temmuzunda darbenin öncülüğünü yapmışlar, şu anda yargılanıyorlar. Bugüne kadar onları kimse tespite demeyip, başta genelkurmayın komuta kademesi, 1980 – 2016’da siyasi otoritede kim olmuşsa, mesul gibi düşünülebilir. Biz burada çağırdık eski genelkurmay başkanlarını, kuvvet komutanlarını dinledik. Söyledikleri şu oldu “Gözlerimize inanamıyoruz, en nazik diye düşündüklerimiz 15 Temmuz’da örgüt mensubu olarak karşımıza çıktı” onlar da şaşkınlık içinde.

"MİT'TEN BYLOCK LİSTESİ İSTEMEDİK"

MİT’ten gelen raporda Bylock listesi yok. Ama bununla ilgili bir liste biz de istemedik, MİT de bize göndermedi. Tamamen adli konudur, komisyonumuzun konusu değildir. Gerçekten en istismar edilen konu olarak bunu düşünüyorum. “Ne kadar vali, milletvekili varsa açıklansın” Eğer bugün kademe kademe bylock kullanıcısı olduğu için dönem dönem insanlar gözetime sonra adli işlemler yapılıyorsa, düşünün ki bunlara böyle bir liste kamuoyuna duyurulsaydı bu insanlardan kaç tanesi Türkiye’de kalırdı arkadaşlar? Bu mantıken de yanlıştır, anayasa ve içtüzük gereği komisyonumuza böyle bir şeyin istenmesi söz konusu değildir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler