Davutoğlu: Bu coğrafyada yaşamanın bedelleri olur
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eş zamanlı operasyonla ilgili olarak "Bu coğrafyada yaşamanın bazen bedelleri olur" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ü makamında ziyaret etti. Danıştay'da, ziyaretinin ardından, basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Türk uçaklarının sınırda IŞİD hedeflerini yüzde yüz isabetle ortadan kaldırdığını belirterek "Bu sabah itibariyle silahlı kuvvetlerimiz aldığı talimat çerçevesinde Suriye sınırında Türkiye'yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DEAŞ hedeflerini yüzde yüz isabetle ve tespit edilen bize arz edilen noktalar olmak üzere yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. DEAŞ'a dönük operasyon hedefine ulaşmıştır ve durmayacaktır. Her an Suriye'nin üzerinde ve sınıra yakın bölgelerdeki hareketliliği gözlüyoruz. Türkiye'yi tehdit eden en ufak bir hareketlilik karşısında da en şiddetli tepki gösterilecektir" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, ayrıca ABD ile varılan mutabakat çerçevesinde önümüzdeki günlerde somut adımlar atılacağını vurgulayarak "Mutabakatın detaylarını biz biliyoruz. Nereyi hedeflediğini biliyoruz. Türkiye'nin kaygılarını gözeten bir mutabakata ulaşıldı. Ama detaylarını benim tartışmam doğru değil" dedi.
'İSTİNAF MAHKEMELERİNİN KURULMASI BAĞLAMINDA İHTİYAÇLARI TESPİT ETTİK'
Danıştay ziyaretinin detayları hakkında bilgiler veren Davutoğlu, "Danıştay Başkanımıza bir nezaket ziyaretinde bulundum. Adli tatilin başlamasına müteakip bir ziyaret ile hem teşekkür ve nezaket ziyaretinde bulundum hem de yargı ile ilgili konuları özellikle Danıştay'ın daha etkin bir görev yürütebilmesi için ihtiyaç hissedilen hususları istişare etme imkanı bulduk. Özellikle İstinaf Mahkemelerinin Danıştay çerçevesinde kurulması bağlamında ihtiyaçları tespit ettik. Çok yoğun bir dosya birikimi var. Bunların nasıl eritileceği, Danıştay'ın çok daha etkin bir şekilde bu dosyalar ve ihtiyaçlara karşılık verebilmesini alt yapı olarak nelere ihtiyaç hissediyorsa bunları geniş bir perspektifle ele aldık" diye konuştu.
'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BASKILARI ALTINDA SON DERECE KAOTİK BİR DÖNEM YAŞANIYOR'
ABD ile sağlanan uzlaşma bağlamında İncirlik Üssü'nün Türkiye'nin güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge konularındaki taleplerinin karşılanması halinde açılıp açılmadığı sorulan Davutoğlu, "Türkiye'nin ne kadar kritik bir coğrafyada ne kadar kritik bir süreçten geçtiği hepimizce malum. Çevre ülkelerinin çoğunda kamu düzeni tümüyle sarsılmış ve terör örgütlerinin, rejimlerin baskıları altında son derece kaotik bir dönem yaşanıyor. Bunun getirdiği güvenlik boşlukları sınırlarımızı etkiliyor. Bir taraftan kendi güvenliğini tahkim etmek durumunda bir taraftan da özgürlükçü demokrasiyi yaşatmak ve güçlendirmek durumunda. Türkiye 7 Haziran seçimleriyle sadece bölgenin değil dünyanın en güçlü demokrasilerinden biri olduğunu ortaya koydu. Tam 7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye bütün siyasi aktörleriyle yeni bir sürece hazırlanırken hükümet ortaklığı görüşmeleri yapılırken güçlü bir kıskaç tabiri caizse terör saldırı ile karşı karşıya kaldık. Kendisini terör örgütü olarak ilan ettiğimiz ve her aşamada da Suriye'deki yıkıcı ve tahrip edeceği özelliği dışında İslam dünyasında oluşturduğu son derece kötü algı dolayısıyla açıktan tehdit olarak gördüğümüz DEAŞ'ın saldırıları Suruç'ta intihar saldırısı ve dün itibariyle sınırımızda astsubayımıza yapılan saldırı sonrasında bir DEAŞ tehdidi açık bir şekilde gündemde" ifadelerini kullandı.
'PKK'NIN TERÖR EYLEMLERİYLE IŞİD'İN TERÖR EYLEMLERİ ARASINDA PARALELLİK VE EŞ ZAMANLILIK VAR'
Davutoğlu, Ceylanpınar'da ve Diyarbakır'da polislerin şehit edilmesiyle ilgili "Bu tehditle mücadele için planlamalar yaparken bölücü terör örgütü PKK'nın birçok ilde araç yakmaları dışında Adıyaman'da bir askerimizi şehit etmesi, Ceylanpınar'da 2 polisimizi şehit etmesi ve bunu küstahça, alçakça üstlenmesi ve arkasından da Diyarbakır'da dün bir polisimizi şehit etmesi dikkatinizi çekerim PKK'nın terör eylemleriyle IŞİD'in terör eylemleri arasında neredeyse bir paralellik ve eş zamanlılık var. Suriye'de karşı karşıya oldukları düşünülen gruplar Türkiye'yi hedef aldıklarında ortak bir zeminde buluşabiliyorlar. Ayrıca İstanbul sokaklarında kalaşnikoflu gösteri yapmaya kalkan bu çerçevede bütün yasal tedbirlere rağmen yüzlerine maske takmaya devam eden DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin de sahneye çıktığını görüyoruz. Biz bunların tesadüf olmadığını değerlendiriyoruz. Türkiye'de, dünyada örneğine az rastlanabilecek yüzde 95'e çıkmış bir Meclis tablosu varken teröre tevessül edilmesi hem bir tesadüf değildir hem de mutlaka mukabele edilmesi gereken bir tehdittir. Suruç saldırısından sonra bu saldırının hedefi sadece oradaki vatandaşlarımız değil, Türkiye'dir; demiştim. Şu anki değerlendirmemiz de dünkü Güvenlik Toplantısı değerlendirmemiz de aynı değerlendirmedir. PKK'nın saldırılarının da DEAŞ'ın saldırıları da DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin yaptığı saldırılar ve eylemler de Türkiye'yi ve Türk demokrasisini hedef almıştır. Bunun karşısında bizim atıl durmamız sözkonusu olamaz" şeklinde konuştu.
'OPERASYONLAR SADECE NOKTASAL OPERASYONLAR DEĞİLDİR'
Türk uçaklarının IŞİD hedeflerini Suriye sınırını ihlal etmeden mi bombaladığı sorulan Davutoğlu, "Bugün başlayan operasyonlar sadece noktasal operasyonlar değildir. Bu bir süreçtir. Nasıl terör Türkiye'nin huzurunu ve güvenliğini tehdit ederken arka arkaya ve ülkenin huzurunu bozacak şekilde taciz edici bir tarzda eylemlerini sürdürüyor; bizim için de bugünden itibaren teröre ve tüm bu şer odaklarına karşı yürüteceğimiz süreç geniş kapsamlı bir süreçtir ve sadece bir günle münhasır değildir. Bir bölgeyle münhasır değildir. Çok geniş kapsamlı bir değerlendirmeyi dün yaptık. Alacağımız tedbirleri tek tek gözden geçirdik. İl bazında değerlendirmeler yaptık. Örgüt bazında değerlendirmeler yaptık. Yurtdışı ve yurtiçi tehditler bazında değerlendirmeler yaptık. Başta TSK, İçişleri Bakanlığımız, MİT Müsteşarlığımız olmak üzere güvenlikle ilgili bütün birimleri şu an itibariyle en detay şekilde talimatlandırdık. Alacağımız tedbirler konusunda yaptığımız çalışmalardan sonra dün akşam toplantı bitişine müteakip ben bizzat Cumhurbaşkanımızı da arayarak kendisine atacağımız adımlar, uygulayacağımız eylem planı çerçevesinde kapsamlı bir bilgi arz ettim" açıklamasında bulundu.
'DEAŞ'A DÖNÜK OPERASYON HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR VE DURMAYACAKTIR'
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sabah itibariyle silahlı kuvvetlerimiz aldığı talimat çerçevesinde Suriye sınırında Türkiye'yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DEAŞ hedeflerini yüzde yüz isabetle ve tespit edilen bize arz edilen noktalar olmak üzere yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. Cuma namazından sonra Başbakanlık Kriz Masasına giderek oradan da detaylı bilgiler alacağım. Şu an itibariyle Türkiye sınırları içerisinde kim sınırımıza herhangi bir tehdit oluşturursa talimat çok açık ve nettir. Gece Başbakanlık direktifiyle TSK'yı yetkilendirdik. Hangi terör örgütü, kim, Türkiye sınırlarına tehdit oluşturacak mahiyette yaklaşırsa ikinci bir emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacaktır. O askerlerimizin de polislerimizin de katilleri mutlak surette cezalandırılacaktır. DEAŞ'a dönük operasyon hedefine ulaşmıştır ve durmayacaktır. Her an Suriye'nin üzerinde ve sınıra yakın bölgelerdeki hareketliliği gözlüyoruz. Türkiye'yi tehdit eden en ufak bir hareketlilik karşısında da en şiddetli tepki gösterilecektir"
'TÜRKİYE HERHANGİ BİR SAVAŞIN PARÇASI HALİNE GELMEYECEK'
'Türkiye, savaşa mı giriyor' tartışmalarına değinen Davutoğlu, "Bizim kimseyle bu anlamda bir savaşa girmek, böyle şeyler ortaya atılıyor. Suriye'de kriz 4 yılına yaklaştı ama Türkiye, herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek. Ama bizi tehdit eden bize yönelik bir güvenlik tehdidi oluşturan bir odak varsa ona karşı tedbir almak uluslararası hakkımızdır. Dün aldığımız tedbirlerin ABD ile yürütülen müzakerelerle hiçbir alakası yoktur. Tabi ki bütün bu tedbirler bağlamında bilgilendirildi ama bu Türkiye'nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı karardır. İncirlik'in açılması ve o bağlamda yürütülen müzakereler de dahil üzere o ayrı bir müzakere konusudur. Ayrı bir süreçtir. Bu Türkiye'nin kendi ulusal güvenliği için aldığı karardır. Bunun için de birtakım haberler görüyorum. Şam yönetimine bilgi verildi gibi, söz konusu değil. Türkiye, kendi güvenliği ile ilgili karar alırken Ankara'da alır, bu güvenliği uygular. Dün astsubayımıza dönük saldırı zaten Türkiye'ye meşru müdafaa hakkı doğurmuştur. Kimseyi herhangi bir şekilde bilgilendirme sorumluluğumuz yoktur. Ama müttefik ülkeleri bilgilendirdik. Çünkü bir koordinasyon yapılması gerekir. Aynı sahada müttefik ülkelerin de koalisyon çerçevesinde yaptığı askeri hareketlilikler var. Bunun koordinasyonunun yapılması lazım. Bu anlamda da dün bu kararların alınmasına müteakip Dışişleri Bakanlığımız başta ABD olmak üzere müttefik ülkelere bilgi verdi. Diğer bilgilendirmeler NATO ve BM nezdinde yapılıyor. Ama bu ikisinin ayrı süreç olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Dün saldırı olmamış olsaydı da biz ABD ile eğit-donat, güvenli bölge ve DEAŞ tehdidine karşı ortak tavır çerçevesinde müzakerelerimiz olurdu, atılacak adımlar atılırdı. Bu konuda da belli bir aşamaya gelindi Hükümet Sözcümüzün ifade ettiği gibi. Gelinen aşamada da bundan sonra daha yoğun bir koordinasyon içinde DEAŞ tehdidinin ve bütün tehdidin bölgemizden ve Suriye'den sınırlarımızdan uzak tutulması için müttefik ülkelerle çalışmalarımız yoğunlaştırıldı" dedi.
'297 GÖZALTI İÇİNDE 37 YABANCI UYRUKLU VAR'
Bugün birçok ilde hava destekli olarak gerçekleştirilen terör operasyonları hakkında bilgiler paylaşan Davutoğlu, "16 ilimizde DEAŞ, PKK ve DHKP-C unsurlarına karşı binlerce polisimizin katıldığı çok geniş kapsamlı bir operasyon yürütüldü. Halkımızın huzurunu tehdit etme potansiyeli taşıyan bütün unsurlara dönük ortak yapılan ve sağlam bir istihbarat ile noktasal olarak gerçekleştirilen operasyonlarda şu ana kadar 297 kişi gözaltına alınmıştır ve operasyonlar devam etmektedir. Nerede, kimlere dönük, nasıl bir tavır alınacağı dün güvenlik birimlerimiz tarafından bize aktarıldı. Biz de bu operasyonlar için düğmeye basılması talimatını verdik ve bu operasyonlar şu anda yürütülüyor. Ceylanpınar'da polislerimizin şehit edilmesi ile ilgili olarak 35 kişi, Diyarbakır'da polisimizin şehit edilmesiyle ilgili olarak da 19 kişi gözaltına alındı. Kimin bu cinayetlerle ilişkisi varsa bu bizim, polislerimizin ailelerine, ülkemize borcumuzdur. Askerlerimizin şehit edilmesine sebep olan IŞİD militanları nasıl gerekli mukabeleyi görmüşse polislerimizi kalleşçe, alçakça şehit edenler de kesinlikle kimin eli varsa cezalandırılacaktır. 297 gözaltı içinde 37 yabancı uyruklu var. Bu gözaltılar esnasında çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirilmiştir. İstanbul'da ciddi bir terör odağı olarak yapılandırılan gruplara karşı yürütülen operasyon esnasında bir DHKP-C üyesi, polisimizin gözaltına alma teşebbüsü esnasında silahla mukabelede bulunduğu için ölü olarak ele geçirilmiştir" diye konuştu.
'OPERASYONLAR ARALIKSIZ SÜRECEK'
Operasyonların aralıksız süreceğini belirten Davutoğlu, "Polisimize de talimatımız açıktır. Özellikle bu haftasonu bazı grupların şu veya bu illerde gösteri yapacaklarına dair bilgiler üzerine söylüyorum. Hiçkimse herhangi bir gösteride silah taşıma ya da yüzünü örtme özgürlüğüne sahip değildir. Kim ve hangi gruba ait olursa olsun cenaze bahane edilerek İstanbul sokaklarında maskeli ve silahlı gösteri yapmaya kalkışılırsa hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecek. Sonra kimse niye müdahale edildi, diye sormasın. Bütün bu maskeli yapıları tek tek tespit ediyoruz. Tek tek hepsi yasanın gerektiği cezaya çarptırılacak. Operasyonlar aralıksız sürecek. Kimse devletin gücünü ikame edemez. Kimse devletin meşru gücünü alternatifini teşkil edecek paralel yapılanmalara gidemez. Kim yapıyorsa bunlara son verecek. Birileri alanda boşluk tespit edip bu boşluğu doldurmaya kalkmak suretiyle eğer eylemlere kalkışmak ya da illegal yapılar oluşturmak isterse bunun çözüm süreciyle irtibatlandırılması mümkün değil. Kamu düzeni her ne surette olursa olsun sağlanacak. Bu coğrafyada yaşamanın bazen bedelleri oluyor. Hepimiz bu bedelleri gerektiğinde ödemeye hazır olmazsak bu coğrafyada başımız dik, özgür bir şekilde yaşama şansı bulmayız. Terör örgütlerinden bahsederek söylüyorum, eğer bize birileri bedel ödetmeye kalkarsa bir bedel ödetirlerse karşılığını on misli görürler. Türkiye'yi güçlü bir kıskaca almaya çalışan ve başka yerlerde çatıştığı zannedilen ama Türkiye söz konusu olduğunda ortak bir hedefle Türkiye'ye saldıranlara Türkiye hem milletimizin bütünlüğü hem de ülkemizin kapasitesi ve gücü itibariyle cevap vermeye ve bunlara haddini bildirmeye muktedirdir" açıklamasında bulundu.
'HÜKÜMETİMİZ GEÇİŞ HÜKÜMETİDİR, DİYE BİR KAYGIYLA KİMSE DÜŞÜNMESİN'
Operasyonları barış ve huzur operasyonu olarak niteleyen Davutoğlu, "Hükümetimiz geçiş hükümetidir, diye bir kaygıyla kimse düşünmesin. Biz görev yaptıkça ne gerekiyorsa o adımları atarız. Bu sadece Türkiye'nin güvenliğini koruma değil, Türk demokrasisini korumak için yapılan operasyondur. Bir barış, huzur operasyonudur. Türk demokrasisi korunak ve derinleştirilecektir" ifadelerini kullandı.
'ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE MUTABAKAT ÇERÇEVESİNDE SOMUT ADIMLAR ATILACAK'
İncirlik Üssü konusunda müzakerelerde gelinen aşamanın detayları sorulan Davutoğlu, "Türkiye'nin yıllardır zikrettiği bazı hususların ne kadar önemli olduğu herkes tarafından algılanıyor. Eğer güvenlikli bölgeler o zaman ihdas edilseydi DEAŞ benzeri terör yapıları Türkiye sınırına kadar yaklaşamazdı. Mülteci akını bu kadar yoğun olmazdı. Son dönemde ABD ile yürüttüğümüz çalışmalar çerçevesinde belli bir aşamaya gelinmiştir. Bu aşama çerçevesinde Türkiye kendi ulusal güvenliği ile ilgili planlamaları yapar, ama DEAŞ terör örgütünün bütün dünyaya tehdit teşkil ettiği aşikardır. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde varılan mutabakat çerçevesinde somut adımlar atılacak. Türkiye sınırlarındaki bütün terör yapılanmalarının ortadan kalkması için de müttefik ülkelerle birlikte çalışmaya devam edeceğiz" diye yanıt verdi.
'TÜRKİYE'NİN KAYGILARINI GÖZETEN BİR MUTABAKATA ULAŞILDI'
ABD ile uzlaşma sağlanan mutabakatta uçuşa yasak bölge konusunda anlaşma sağlanıp sağlanmadığı sorulan Davutoğlu, "Mutabakatın detaylarını biz biliyoruz. Nereyi hedeflediğini biliyoruz. Türkiye'nin kaygılarını gözeten bir mutabakata ulaşıldı. Ama detaylarını benim tartışmam doğru değil" dedi.
'SURİYE SINIRINA GİRME İHTİYACI OLMAKSIZIN HEDEFLER VURULMUŞTUR'
Sınırda gerçekleştirilen hava operasyonunda Suriye'nin hava sahasına girilmediği yönündeki haberler sorulan Davutoğlu, "Türkiye’nin askeri kapasitesini ve caydırıcılığını gösteren bir husustur. Tespit edilen hedefler Türkiye sınırında kalmak suretiyle Türkiye'nin hava kuvvetlerinin yok edebileceği hedeflerdi. Suriye sınırına girme ihtiyacı olmaksızın hedefler vurulmuştur. Güdümlü füzelerle. Sınıra girmeden de hedefler bertaraf edileceği için Suriye sınırına geçme ihtiyacı hissedilmemiştir. Hissedilmiş olsaydı da geçilirdi. Türkiye'ye dönük saldırı nerede yapılırsa yapılsın o saldırıyı yapanlar yok edilirdi. Buna ihtiyaç hissedilen bir durum olmadı" şeklinde konuştu.
'TESPİT EDİLEN HEDEFLER YÜZDE YÜZ İSABETLE VURULMUŞTUR'
Davutoğlu ayrıca tespit edilen hedeflerin yüzde yüz vurulduğunu vurgulayarak "İçeride bir tespit yapmak mümkün değil fakat tespit edilen hedefler yüzde yüz isabetle vurulmuştur ve gereken netice hasıl olmuştur" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması