‘Davutoğlu da istemiyor’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Aralık’ta “yeni anayasa” konusunda kendisiyle randevulaştığı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun gündeminde “başkanlık sistemi olmadığı” tahmininde bulunarak, “Bir kişinin müthiş bir arzusu var ama hükümetin gündeminde bir başkanlık sistemi olduğunu düşünmüyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, “Anayasanın ilk 4 maddesinin ise kırmızı çizgileri olduğunu” belirtti.

Kılıçdaroğlu’nun, gazetecilerin Ankara temsilcileriyle biraraya geldiği toplantıda, gündeme ilişkin değerlendirmeleri ve sorulara verdiği yanıtlar ana başlıklarıyla şöyle:

Anayasadaki kırmızı çizgimiz: Sayın Davutoğlu, randevu istedi, görüşeceğiz. Bir kere darbe hukukundan kastımız, anayasa, siyasi partiler yasası, yüzde 10 seçim barajı, lider egemenliği, basının özgürlüğü, bütün bunlar sorunlarımızın başında geliyor, 21. Yüzyılın Türkiye’sinde gazetecilerin hapse atılması doğru değil. Gazeteci özgürce yazabilmeli, özgürce eleştirilebilmeli. Anayasanın ilk 4 maddesi bizim için kırmızı çizgidir. Başkanlık sistemi için de Türkiye gereksiz bir kavganın içine itilmemeli.”

Hangi tip başkanlık?: (Başkanlık sistemi gelirse tavrının sorulması üzerine): (Geçen dönem) Bir anayasa uzlaşma komisyonumuz vardı, o komisyon hayat kazanabilir, milletvekilleri görevlendirilebilir çalışırlar. Ona büyük ihtimalle yargı bağımsızlığı ilave edilebilir. Sayın Davutoğlu Başkanlık sistemi derse kendisine şunu soracağım, “nedir başkanlık sisteminden kastettiğiniz?” ABD tipi mi Türkiye tipi bir başkanlık sistemi mi aynı şekilde onu da öğrenmek isteriz. Sayın Davutoğlu illa getireceğiz derse bu nedir diye soracağız. Ben sayın Davutoğlu’na bu düşünceni açma diyemem, bu saygısızlık olur. Sayın Davutoğlu’nun gündeminde başkanlık sisteminin olmadığı kanaatindeyim.

Bir kişinin arzusu: Başkanlık sisteminin gündeme geleceğini ben tahmin etmiyorum. Bir kişinin müthiş bir arzusu var ama hükümetin gündeminde bir başkanlık sistemi olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar ağır sorunlar varken, yeni bir sorunla Türkiye’nin gündemini meşgul etmenin bir anlamı yok. Hırslı olanlar var ama akılla hırsla birlikte hareket etmiyorsanız, onun sonuçları tehlikeli olur.

Davutoğlu müdahaleden rahatsız: Sayın Davutoğlu’nun oturduğu koltuğun hakını vermesini istiyorum, Başbakanın cumhurbaşkanının fazla müdahalelerinden rahatsız olduğunu da tahmin ediyorum bunu üstü örtülü şekilde gazeteci arkadaşlarla paylaştığını da biliyorum. “Sorumluluk ve yetki bende” de dediyse, bu aynı anlamda Saray’a verilmiş de bir mesajdır.

Demirtaş’ın Moskova ziyareti: Zamansız buluyorum. Sayın Demirtaş gerçi uçak düşürülmeden gezinin planlandığını ifade ediyor ama bence zamansız. Zamanlama açısından daha uygun bir tarih seçilebilirdi.

Gazetecilere ve muhaliflere yönelik baskılar: Devletin topyekûn bütün kurumları ile belli bir dünya görüşünü savunan kurumları, gazeteleri doğrudan hedef almasını doğru bulmuyorum. Doğru haber yazdı diye iki gazeteci arkadaşımız (Erdem Gül, Can Dündar) cezaevinde. Herkes düşüncesini özgürce yazabilsin. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Yasak getiremezsiniz, hukuki bir alt yapısının olması lazım.

Mazlumu savunacağız: Biz Fethullah Gülen hareketi ile hiçbir zaman bir araya gelmedik ki aramızda bir mesafe olsun. Eğer siz huuka demokrasiye yasaya aykırı olarak benim gibi düşünmedi ben onu yok edeceğim derseniz, mazlumun yanında olan da biziz.

Gazetecilere ve muhaliflere
yönelik baskılar: Devletin
topyekûn bütün kurumları ile
belli bir dünya görüşünü savunan
kurumları, gazeteleri doğrudan
hedef almasını doğru
bulmuyorum. Doğru haber yazdı
diye iki gazeteci arkadaşımız
(Erdem Gül, Can Dündar) cezaevinde.
Herkes düşüncesini özgürce
yazabilsin. Beğenirsiniz
veya beğenmezsiniz. Yasak getiremezsiniz,
hukuki bir alt yapısının
olması lazım.