Delta varyantı İngiltere’de vaka sayılarını yüzde 70 arttırdı
Covid-19 pandemisinde aşılamalar devam ederken dünyanın farklı bölgelerinde değişik mutasyonlar salgının seyrini olumsuz şekilde etkiliyor. Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün varyantları “Endişe verici” ve “Dikkate alınması gereken” olarak iki gruba ayırdığını belirterek, İngiltere’de Delta varyantının yarattığı sonuçlara dikkat çekti.
Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Eyüboğlu, “Covid-19 aşılama sürecinde nüfusuna yüzde 84 bir doz, yüzde 62 iki doz aşılamayı tamamlamış olsa da günlük vaka sayıları geçen haftaya göre yüzde 70 artarak günlük 22 bin 500 hasta düzeylerine hızla yükselmiştir. İngiltere’de uygulanan aşılar ölüm ve ağır hastalığı önlerken, hastalık yayılması ve hastane başvurularının artışı devam etmektedir” dedi.
COVİD-19 VARYANTLARI NASIL SINIFLANDIRILIYOR?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) varyant isimleri konusunda karışıklığını gidermek üzere Yunan alfabesinin kullanıldığı daha kolay bir sınıflamayı uygulamaya koydu. Eyüboğlu, DSÖ’nün 15 Haziran 2021 tarihinde Covid-19 etkeni SARS-CoV-2 varyantlarını iki temel sınıf altında incelediğini belirterek şunları söyledi:
1- Endişe verici varyantlar
2- Dikkate alınması gereken varyantlar
Prof. Dr. Eyüboğlu, endişe verici varyantların bulaştırıcılığı artmış, şiddetli hastalığa neden olabilen, Covid-19 epidemiyolojisinde olumsuz önemli değişiklikler oluşturabilecek varyantlar olduğuna dikkat çekti ve şu şekilde anlattı:
Alfa varyantı: İlk olarak İngiltere'de görülen alfa varyantı, Türkiye dahil olmak üzere 80’i aşkın ülkede tespit edildi, Nisan 2021’de birçok bölgede baskın hale geldi. Koronavirüsün orijinal türüyle (Wuhan) karşılaştırıldığında, yüzde 30-40 daha bulaşıcıdır. Klinik seyir daha ağır geçebilmekte ölüm oranları daha yüksek olmaktadır. Ayrıca alfa varyantının nötralizan antikordan hafif düzeyde kaçabildiği, aşıların ise bu varyanta karşı etkin olduğu belirtilmektedir.
Beta varyantı: İlk olarak Güney Afrika'dan bildirilen B.1.351 komşu ülkelere de hızla yayıldı. Halen dünyada 60’dan fazla ülkede mevcuttur. Orjinal virus ve alfa varyantına göre bulaşma hızı daha yüksek, hastalık ciddiyeti daha ağır, antikordan kaçabilmektedir, konvelasan serum etkinliği düşüktür. Beta varyantına karşı aşıların etkinliğinin de orjinal suşa göre düştüğü bildirilmektedir.
Gama varyantı: Brezilya’da tanımlanıp hızla Beta varyantı ile bazı eş mutasyonlara sahiptir. Brezilya komşu ülkelerinde gama varyantı baskın olarak görülmektedir. Virus bulaş hızı artmıştır, hastalık ciddiyetine etkisi ise net bilinmemektedir. Nötralizasyonda azalma bildirilen Gama varyantına karşı aşıların etkinliği ve önceden geçirilmiş enfeksiyona bağlı bağışıklığın koruyuculuk düzeyi ile ilgili bilgiler henüz yetersiz düzeydedir. Ancak Brezilya ve Şili’de önceki enfeksiyon ya da aşı ile oluşan bağışıklığın yetersiz kaldığına ilişkin gözlemler bildirilmektedir.
Delta varyantı: İlk olarak Aralık 2020 tarihinde Hindistan’da saptanan B.1.617.2, Delta varyantı şu an dünyada başta Portekiz, Rusya ve Endonezya olmak üzere 80 ülkede saptandı. İngiltere’de Nisan 2021’de ilk vaka saptandıktan sonra hızla yayılan delta varyantı şu an ülkede yeni tanı alan vakaların yüzde 98’ini oluşturmaktadır. Delta varyantının İngiltere’de ilk saptanan Alfa varyantına göre yüzde 60 daha bulaştırıcı olduğu gözlenmesi nedeniyle Haziran 2021’de açılmaya hazırlanan ülkede normalleşme planları Temmuz 2021 tarihine ertelenmiş durumdadı.
FARKLI SEYİR
Delta varyantı ile gelişen Covid-19 klinik bulguları klasik Covid-19 klinik bulgularından farklı seyir göstermekte olup, ateş, halsizlik, koku ve tat alma duyularında kayıp gibi klasik bulgular yerine boğaz ağrısı, burun akıntısı, baş ağrısı gibi soğuk algınlığı bulguları daha baskın olarak gelişmektedir. Bu nedenle hastalık ilerledikten sonra hastane başvuruları gerçekleşmektedir. Ancak hastane yatışlarının alfa varyantına göre 2 kat yüksek olabileceği öngörülmektedir. Delta varyantı mevcut Covid-19 aşılarına karşı orta düzeyde dirençli bulunmuştur. İki farklı mRNA aşısının Delta varyantına olan koruyuculuğunu araştıran çalışmalarda; birinci doz sonrası Covid-19 gelişimi yüzde 33 önlenebilirken, ikinci doz sonrası koruyuculuğun AstraZeneca aşısı ile yüzde 60, Pfizer aşısı ile yüzde 88 düzeyine erişebildiği saptanmıştır. İki doz aşılamanın yapıldığı bölgelerde delta varyant dağılımı yavaş olurken, tek doz aşılama yapılan bölgelerde vaka sayıları hızla artmaktadır. Bu nedenle özellikle Delta varyantına karşı iki doz mRNA aşısının uygulanmasının yeni dalganın önlenebilmesinde önem kazanacağı görüşü ağırlık kazanmaktadır.
ÜLKEMİZDEKİ DURUM
Sağlık Bakanlığı 29 Haziran 2021 tarihinde Türkiye’de Delta varyantının İstanbul başta olmak üzere toplam 26 ilde ve 224 vakada saptandığını bildirdi. Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu dikkate alınması gereken varyantları da tarif ederek, şunları söyledi:
“Klasik hastalık bulgularından farklı seyir geliştirecek ve toplumda birden çok Covid-19 vaka kümeleri oluşturan yada birden fazla ülkede saptanan varyantlardır. Bu varyantlar bulaştırıcılık, klinik seyir, ilaç ve aşı yanıtları izlem altında tutulur. Gelinen noktada salgın sürecinde varyantların dağılımı, epidemiyolojik ve klinik özellikleri dikkatle izlenerek bu çerçevede koruyucu kısıtlama ve önlemler hızla planlanıp uygulamaya sokulmalıdır. Aynı şekilde dünya nüfusunun etkin aşılar ile hızla aşılanabilmesi salgın kontrolünde en belirleyici unsur.”
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti