Demir Demirkan: Hayat tarzım eleştirilemez

Sertab Erener’le 18 yıllık ilişkisini bitiren ve “Ben ayrıldım” yorumuyla tepki çeken Demir Demirkan, hakkındaki haberlerin kendisini yansıtmadığını söylüyor.

Yayınlanma: 16.01.2015 - 10:03
Abone Ol google-news

“Sertab’la 18 yıllık ilişkimizi sonlandırma kararı aldım” açıklamasıyla tepki çeken Demir Demirkan, "Yaptığım müzik eleştirilebilir ama hayat tarzım eleştirilemez çünkü kimseye ‘Ben mükemmelim, beni örnek alın’ demedim. Aslında bana tepki gösteren kadınları da anlıyorum, kadın arkadaşlarım hep, etrafta düzgün ilişki yaşayacak erkek bulamadıklarından bahsediyor. Ortalıkta az adam olduğu aşikâr. İlişki kültürü giderek yok oluyor, kadınları anlamak toplumun yarısını anlamaktır ama bizim tarafta çoğunluğun öyle bir çabası yok şu anda. Hemen bir sevgilim olsun, yalnız kalmayayım gibi bir şey yok. Olunca oluyor işte, yoksa ben tek başınalığında yalnızlık çeken bir adam değilim. Hatta ilişkim olsa bile kendi içimde tek başıma kalıyorum, o alanı bana tanımalı birlikte olduğum kişi. Dünyada arkadaşına aşık olan çok insan var, bunun filmleri yapılıyor. Biz en son görüştüğümüzde lisede okul arkadaşıydık, kısa zaman önce görüşmeye başladık" dedi.

‘MEDYADA BAHSEDiLEN ADAM DEĞiLiM!’

Sertab Erener’le 18 yıllık ilişkisini bitiren ve “Ben ayrıldım” yorumuyla tepki çeken Demir Demirkan, hakkındaki haberlerin kendisini yansıtmadığını söylüyor.

Ustalığını çoktan kanıtlamış bir müzisyen ama “Ustalık yolundayım ve müziğimi sevenlere müteşekkirim” diyecek kadar mütevazı... Yeni albümü ‘Tam Ölmek De Değil’i ‘sade ve derin’ olarak tanımlıyor.

Ciddi, mesafeli ama bir o kadar da samimi, hoş sohbet ve gözlerinin içi gülen bir adam... Demir Demirkan’ı tanıyıp da sevmemek imkansız!

‘Tam Ölmek de Değil’ albümü için neden dört yıl beklediniz?

Başka işlerle uğraşıyordum, film ve dizi müzikleri, prodüksiyon projeleri yaptım. ‘Aşktan Öte’ ve ‘Doya Doya’ single’larım çıktı. Aklımda hep “Albüm yapmalı mıyım, yapmamalı mıyım?” sorusu vardı. Elimde çok şarkı sözü birikmişti ve yapmaya karar verdim.

İlk kez önce sözleri yazıp sonra müziği yapmışsınız. Ne farkı var ikisinin?

İngiliz edebiyatı okudum, Türk edebiyatına da ilgiliyim. Sözlerde kendimi daha net nasıl ifade ederim diye çok düşündüm, ders çalıştım. İnternette içinden gelenleri en iyi nasıl aktaracağına dair öğretilen teknikler var. Bu desleri indirdim. Müziğe oturacak sözü yazmak, şiir yazmaktan çok farklı, bunun metodları var.

İlk klibi ‘Sor’ şarkınıza çekmek stratejik bir karar mıydı?

Bana göre hepsi güzel, insanlara sorduk, çoğunluk ‘Bana Müsade’ ve ‘Sor’u seçti. İkisinin arasından ‘Sor’u tercih ettim, albümün sözel ağırlığını temsil ediyor. İkinci klip de diğerine gelecek.

‘Bana Müsade’ hayatınızın son dönemini çağrıştırdı bana, böyle algılanmasın diye mi çıkış parçası olarak seçmediniz?

Öyle düşünmedim, belki de isabet olmuş ‘Bana Müsade’yle çıkmadığım. Geçen nisanda yaptım bu şarkıyı, çok önce yani.

Belki geleceğinizi görmüşsünüzdür!

Keşke görebilseydim, öyle bir yetim olsa başka hiçbir şey istemezdim.

Amerika’da yapacağınız bir proje varmış...

50 dakikalık elektronik tabanlı senfonik müzik yapacağız. Gitar çalıp şarkı söyleyeceğim.

 

‘İmaj yapmakla uğraşmıyorum’

Dışarıdan soğuk, sert, dövmeler yüzünden de asi bir görüntünüz var. Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Ciddi ama aynı zamanda çok eğlenceliyim. İçim dışım bir, “Böyle bilinmem lazım” deyip imaj yapmakla uğraşmıyorum. İnsanlar beni tanıyınca soğuk olmadığımı anlıyor. Samimiyetsiz, agresif bir adam değilim ama soğuk görünüyorsam, yapacak bir şey yok.

 

‘Arkadaşına aşık olan çok insan var’

Hayatınızda hep birini istiyor ve yalnız kalmayı sevmiyorsunuz sanki...

Hemen bir sevgilim olsun, yalnız kalmayayım gibi bir şey yok. Olunca oluyor işte, yoksa yalnızlık çeken bir adam değilim. Hatta ilişkim olsa bile kendi içimde tek başıma kalıyorum, o alanı bana tanımalı birlikte olduğum kişi.

İnsanın uzun yıllardır tanıdığı birine bir anda aşık olması nasıl oluyor, bir kıvılcım mı çıktı aniden?

Dünyada arkadaşına aşık olan çok insan var, bunun filmleri yapılıyor. Biz en son görüştüğümüzde lisede okul arkadaşıydık, liseden beridir daha kısa zaman önce görüşmeye başladık.

 

‘Kadınları anlamak toplumun yarısını anlamak demek’

Sizinle ilgili yapılan haberler karşısında haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü?

Eğer çıkıp doğruları anlatsaydım ve buna rağmen tepki görseydim kendimi haksızlığa uğramış sayardım. Yanlış adamdan bahsediyorsunuz, medyada bahsedilen adam ben değilim. Benim kitlem bunları takip etmiyor zaten, müziğimle ilgililer.

Ayrılık açıklamasını “Ben karar verdim” diye yapmanız çok tepki aldı, kendinizi anlatsanız bu tepkiler duracaktı...

Bir kez konuşunca biteceğini bilsem konuşurdum.

Bu suskunluk bir tepki mi yani?

Evet kesinlikle, ben ne desem başka şekilde yansıyor. Yeni yıl için iyi niyetle, severek bir şarkı yapıp sosyal medyada paylaştım, ondan bile başka anlam çıkardılar.

O şarkıdaki “Söz adam olucam yeni yılda, hem de bu adam kıtlığında” sözlerine bayıldım. ‘Adam kıtlığı’ çok doğru bir tespit!...

Aslında bana tepki gösteren kadınları da anlıyorum, kadın arkadaşlarım hep etrafta düzgün ilişki yaşayacak erkek bulamadıklarından bahsediyor. Ortalıkta bir sıkıntı olduğu ve az adam olduğu aşikâr.

İlişki kültürü giderek yok oluyor, kadınları anlamak toplumun yarısını anlamaktır ama bizim tarafta çoğunluğun öyle bir çabası yok şu anda.

(Milliyet)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler