Demirtaş: Çevik bir, Erdoğan iki

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim açımızdan Çevik bir, Erdoğan iki; bir farkı yok. Tayyip Erdoğan'ın tek bir demeci yok 28 Şubat'a karşı" dedi.

Demirtaş: Çevik bir, Erdoğan iki
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.04.2012 - 12:52

Partisinin grup toplantısında konuşan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, merhum Turgut Özal'ı andı ve "Ölümü üzerindeki şaibeler henüz kalkmamış olmasına rağmen bu konuda etkili bir soruşturmanın yürütülmediği Türkiye siyasi tarihindeki karanlık ölümlerden biri olarak tarihe geçmiş bir olaydır" dedi.

Başbakan'ın Çin ziyareti sırasında neredeyse Suriye'ye savaş ilan ettiğini savunan Demirtaş, şöyle dedi:

"Bir yandan da NATO'yu desteğe çağırıyor. Ne Meclis'i bilgilendiriyor ne muhalefeti ne hükümetinin haberi var ne bakanlarının haberi var tek başına neredeyse bir ülkeye savaş açacak ne toplumun haberi var ne Meclis'in tartıştığı bir konu. Sen Suriye'ye girmek istiyorsun NATO'yu niye çağırıyorsun? Israrla gireceğim diyor, savaşacağım diyor, kime karşı savaşacaksın belli değil. Nedir bu kan hevesi savaş hevesi AKP camiasında anlamış değiliz.
Bugün Suriye halkı kendi kendine yönetecek diyorsunuz, Suriye halkı ne istiyorsa o gerçekleşsin diyorsun. Peki ben AKP'nin Genel Başkanına soruyorum, Suriye halklarından Kürtler özerklik istiyor örneğin, sen de diyorsun, ey Esad Suriye halkının taleplerini dikkate alacaksın, örneğin sen Suriye'de özerk Kürdistan'ı savunuyor musun, sormak istiyorum. Ama senin derdin başka sen orada Kürtler statü hak elde etmesin diye tampon bölgeyi oluşturmayı hesaplıyorsun."

Demirtaş, konuşmasında Başbakan'a, "Sen halklarla dost olmayı beceremedin, diktatörlerle dost olmayı iyi becerdin. Mübarek'te dostundu, Kaddafi de dostundu. Sudan Devlet Başkanı El Beşir'de iyi dostundu" diye seslendi.

Taklacı bakan

Konuşmasında, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'i işaret ederek "taklacı bakan" diyen Demirtaş, "Böyle bir ortamda milliyetçiliği, ırkçılığı yükseltebilmek için de bu taklacı görevde tutuyor, onun görevi de bu. Milliyetçiliği ırkçılığı içeride ve dışarıda yükseltmek, bütün bu politikaları örtbas etmek için de İçişleri Bakanı bu rolü oynuyor, ırkçı şoven rolü de kendisine düşmüş durumda.
Türkiye'nin bu saatten sonra savaş politikaları konusunda ağzına tek kelime almaması lazım. Bunun yol açacağı felaketleri hükümetin iyi okuması lazım"
dedi.

Özel yetkili mahkemeleri de eleştiren Demirtaş, "Onun adı mahkeme değildir, özel yetkili mahkemeler mahkeme statüsünde değildir, bunlar AKP'nin komisyonlarıdır, hükümetin hukuk komisyonlarıdır. DGM'ler de böyleydi, İstiklal Mahkemeleri de bu mantıkla çalışırdı. KCK ana davası dediğimiz dosyada da aynı mantıkla çalışıyorlar" diye konuştu.

"Vatandaş öyle sevinmiyor haberin olsun"

Yeni Anayasa çalışmalarına değinen Demirtaş, şöyle dedi:
"Böyle bakan böyle bir Başbakan var olduğu müddetçe kimse valilerin günahını almasın. Sevinmeyi takla atıp yuvarlanma olarak algılayan Bakanın valisi bunu yapmış çok değil. Bunlar demek kendi genel başkanını gördüğünde hemen takla atıp yuvarlanıyorlar, bak sizi ne kadar seviyoruz sayın genel başkan.Vatandaşın da böyle sevindiğini sanıyorlar. Yok, vatandaş öyle sevinmiyor haberin olsun, sen öyle seviniyorsun. Sevgi gösterimiz öyle değil normal yurttaşlar olarak. Sizin genel başkanınıza yaptığınız gibi değil, siz takla atıyorsunuz onu görünce bir arkaya bir öne yerde de bir iki yuvarlanınca milletvekili bakan oluyorsunuz o da sizi seviyor başınızı okşayınca sevgi tamamlanmış oluyor, normal insanlar öyle sevinmiyor haberin olsun Sayın Bakan. Ona bağlı valilerin bu yaptıkları çok değil, böyle başa böyle tarak derler ya, valilerin yaptığı bundan ibaret. AKP'nin yeni bir anayasada ihtiyacı yok masadan kaçmak için fırsat kolluyor. Bu Uzlaşma Komisyonunu terk etmek için bahane arıyor. Sürekli hır çıkarmaya çalışıyor."

"Çevik Bir, Erdoğan iki, bir farkı yok"

28 Şubat soruşturmasına da değinen Demirtaş, şöyle dedi:
"Hiçbir darbeci kurum, şahsiyet, kuruluş, çevre asla ve asla darbe girişiminden darbe gerçekleştirilmesinden dolayı asla korunmamalıdır. Kesinlikle yargılanmalı, cezaları neyse cezalandırılmalıdır fakat sadece darbecilerle yüzleşilmemelidir. Çünkü sadece darbeciyle yüzleştiğiniz zaman iktidari güçlendirirsiniz ama bir bütün olarak darbe zihniyetiyle darbe kültürüyle hesaplaştığınız zaman demokrasiyi güçlendirirsiniz. Şu anda hükümet darbecilerle hesaplaşıyor, yüzleşiyor, kötü müdür, değildir ama yarımdır. Sadece kendisini güçlendirecek bir pozisyon almış durumda.
MGK yerinde duruyor, YÖK emrinin altında, özel yetkili mahkemeler emrinin altında ama bunlar darbe kurumu. Bunlara en çok kim sarılmış durumda, AKP en çok sarılmış durumda bunu dile getirdik diye AKP çevreleri nerdeyse bizi darbecilerden yana olmakla suçlayacaklar. Bizim açımızdan Çevik bir, Erdoğan iki, bir farkı yok. Biz yine içerdeyiz yine cezaevindeyiz. 28 Şubat da öyleydik 12 Eylül'de de."

Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Demirtaş, "Öyle bir konuşuyor ki AKP'nin Genel Başkanı sanırsın darbe döneminde tankların önüne geçmişte bedenini caddeye yatırmış da Sincan'da direnmiş de darbeye karşı, peh peh. Tayyip Erdoğan'ın tek bir demeci yok 28 Şubat'a karşı, sen nerede isyan ettin de haberimiz olmadı" dedi.

"Tek adam olmak iyi değil, götürürler adamı"

Daha önceki dönemlerdeki iki manşeti gösteren BDP Eş Başkanı, "Ne kadar hesap sorduğunuz, ne kadar direndiğiniz belli. Tamam bugün hesap sorulsun da fakat darbeye karşı direnenleri işkence görenleri, ona karşı sessiz kalmayarak işinden olanları da kenara itmeyin. Bu kadar haksızlık ilkesizlik yapmayın en azından. Darbe kültürüyle zihniyetiyle hesaplaşalım ama bunu ben yaptım, ben bu noktaya getirdiğim havalarıyla sakın ha tek adamlık rolüne bürünme. Bu sıralar Ortadoğu'da tek adam olmak iyi değil, götürürler adamı" diye konuştu.

Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın, kaçak elektrikle ilgili yaptığı açıklamayı hatırlatan Demirtaş, şöyle dedi:

"Enerji Bakanı'nın yapmış olduğu kaçak elektrik ile ilgili haksız açıklama. Enerji Bakanı diyor ki; Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu'ndaki kaçak oranı o kadar yüksek ki bütün Türkiye işte onların faturasını ödüyor.
Sen bunu söylemekle ayrımcılık yaptın, bitti, şimdi bütün Türkiye şuna inanıyor; 'Biz Kürtlerin elektrik hırsızlığı yüzünden yüksek fatura ödüyoruz' diyor insanlar senin bu açıklaman yüzünden. Bunu düzeltmeni bekliyoruz. Verdiğin veriler yanlıştır, eksiktir. 18 ilin verileri elimde. 18 ilin hane elektrik tüketimi toplam tek başına Ankara'dan daha az, İstanbul'un dörtte biri, hepsini çalsalar ne olur.
Türkiye'nin hiçbir ili bölge olarak da toplum olarak da hırsızlıkla suçlanamaz.
Sayın Bakan'ın bunu derhal düzeltemesini özür ile birlikte bekliyoruz."

"Sen Çin ol"

Teşvik Yasası'na da değinen Demirtaş, "Teşvik yasasıyla ilgili bakanların ve genel başkanlarının yaptığı açıklamalardan yola çıkarsam hepimizin takla atması, oynamamız lazım. Ne olacağız, Çin olacağız. Çin'de insanlar karın tokluğuna çalışıyor. Bunlar da bize müjde veriyor Çin olacaksınız diyor, sen Çin ol. Sen Bakan olarak 3 öğün yemek parasına çalış bakalım, önce sen Çin ol, sonra biz Çin oluruz" diye konuştu.

1 Mayıs

1 Mayıs konusunda çağrıda bulunan Demirtaş, "Önümüzde fırsat daha var, 1 Mayıs. Nevruz ruhuyla, Türkiye'nin her yerinde Taksim Meydanı başta olmak üzere bütün bu sömürü polikilalarına, katliam politikalarına, yok sayma polikilaakın savaş politikalarına karşı 1 Mayıs'ta alanları doldurursak, hükümet aklını başına almak zorunda hissedecektir kendisini" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler