Diyabet hakkında 5 gerçek
Günümüzde yaklaşık 463 milyon yetişkin (20-79 yaş) diyabetli bulunurken, bu sayının 2030 yılına kadar yüzde 40 artarak 573 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Modern çağın tehlikeli hastalığı diyabet, gerek dünyada, gerekse ülkemizde hızla yaygınlaşıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun (IDF) en son 2019’da yayımladığı verilere göre, günümüzde yaklaşık 463 milyon yetişkin (20-79 yaş) diyabetli bulunurken, bu sayının 2030 yılına kadar yüzde 40 artarak 573 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Başka bir deyişle her 11 kişiden birinde diyabet hastalığı olacağı öngörülüyor.
Diyabet hastalığına karşı toplumda farkındalık yaratmak, diyabetin nedenleri, belirtileri, tedavisi ve yol açabileceği tahribatlar açısından halkı aydınlatmak amacıyla tüm dünyada 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri yapılıyor. Etkinliğin bu yılki logosu “diyabetli hemşire” olarak belirlendi. Zira; halen günümüzde tüm dünyada yaklaşık 20 milyon diyabet eğitim hemşiresine ihtiyaç bulunuyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yaser Süleymanoğlu, tedavi edilmediğinde çok ciddi sorunlara hatta yaşam kaybına neden olabilen diyabet hastalığı hakkında merak edilenleri gazetemize anlattı.
1. Bu hatalar diyabete zemin hazırlıyor: Diyabete; yanlış yaşam alışkanlıklarımız da davetiye çıkarıyor. Özellikle sağlıksız ve düzensiz beslenme alışkanlığının yanı sıra, çağın sorunu obezite, hareketsizlik, alkol ve şekerli gıda tüketmek diyabete zemin hazırlıyor.
2. Hastaların yarısının haberi yok: Pankreasın, kan şekerini düzenleyen hormon olan insülin üretememesi veya yetersiz salınması durumunda kan şekeri yükseliyor ve insüline bağımlı diyabet oluşuyor (Tip I). Diğer yandan vücudun pankreasın ürettiği insülini verimli şekilde kullanamaması durumda İnsüline Bağımlı olmayan diyabet oluşuyor (Tip II). Diyabet hastalarının yarısı, diyabeti olduğunu bilmiyor, bu nedenle de tedaviden uzak ve dikkat etmeleri gereken hayati kuralların farkında bile değil.
3. Bu organları vuruyor: Halk arasında ‘şeker hastalığı’ olarak da adlandırılan, ilk ortaya çıktığı zamanlarda ‘zengin hastalığı’ olarak bilinen diyabet, son yıllarda orta ve düşük gelirli ülkelerde çok daha fazla görülüyor ve hızla artıyor. Diyabet hastalığı, zamanla kalbe, kan damarlarına, gözlere, böbreklere ve sinirlere ciddi zararlar verebiliyor. Diyabet, gelişmiş ülkelerde erişkinler arasında önde gelen körlük ve görme bozukluğu nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
4. Kazalar dışında en yaygın uzuv kaybı nedeni: Diyabet, kazalar dışında en yaygın uzuv ampütasyon (organın tıbbi nedenle kesilmesi) nedeni. Tip 2 diyabetli hastalarda kalp krizi geçirme riski, daha önce kalp krizi geçirmiş olanlarla aynı ve diyabetliler kalplerinde bir sorun olduğunun farkında olmaksızın kalp krizi geçirebilirler. Diyabet ve hipertansiyon bulunan hastalarda inme, yalnızca hipertansiyonu bulunan hastalara göre iki kat daha fazla gelişiyor.
5. Tedavisinde bunlara dikkat: Diyabet hastalarının rutin doktor muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Hiçbir şikayetleri olmasa bile hekimlerinin önerdiği aralıklarda doktorlarıyla irtibata geçmeleri çok önemli. Hastaların ve aile bireylerinin hastalığa karşı doğru ve detaylı bilgilendirilmesi gerekiyor. Planlanan tedaviyi hekimin bilgisi olmadan sonlandırmak ya da değiştirmek ciddi tehlikelere yol açabileceğinden bundan uzak durulmalı. Detaylı organ taraması ve ilaç tedavisinin yanı sıra diyabet takibi için kan şekeri ölçüm aletine ihtiyaç bulunuyor.
COVİD-19 DİYABET HASTALARINDA DAHA AĞIR SEYREDİYOR!
Dr. Yaser Süleymanoğlu, koronavirüsün diyabet hastalarında daha ağır seyredebileceğini anımsatarak “Covid-19’un özellikle kan şekeri düzensiz olan diyabetlilerde daha ağır seyrettiği ve ölüm oranını artırdığı son zamanlarda yayınlanan çalışmalarda gösterilmiştir. İyi kontrol edilen diyabetik hastalarda ise enfeksiyon riskinin daha düşük olduğu ve daha hafif seyrettiği gösterilmiştir” diyor. Süleymanoğlu, bu süreçte diyabetli hastaların takibinde en önemli hususun, bu hastaların genel korunma ilkelerine uymasının yanında, sık kan şekeri takibi, ayrıca rutin kontrol önerilerine ek olarak aşağıdaki önlemleri almaları olduğunu vurgulayarak, şu önerilerde bulunuyor:
- Kan şekeri düzeyleri mümkünse evde glukometre ile daha yakın takip edilmeli
- Eşlik eden kalp ve/ veya böbrek hastalığı var ise bu hastalıklarının tedavisi de mutlaka düzenlenmeli
- Düzenli ve dengeli beslenilip, yeterli sıvı ve protein alınmalı, mineral ve vitamin eksikleri var ise düzeltilmeli
- Egzersizin bağışıklık sistemini artırdığı yapılan çalışmalarla ortaya konulduğundan, evde egzersiz programları önerilmeli
- Grip ve zatürre aşısı ikincil enfeksiyonları azaltmak için önemli ancak aşı için sağlık kuruluşuna gitmenin enfeksiyon bulaş riskini artırabileceği göz ardı edilmemeli.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza