Doğumdan sonra aileden hastane ve doktora suçlama
DİYARBAKIR'da hamilelik sürecinde gittiği özel hastanede, karnındaki bebeğinin sağlıklı olduğu söylenen 33 yaşındaki Nurcan Şeşeoğulları ve eşi doğumdan sonra büyük şok yaşadı. Muhammed Bejan adı verilen bebeğin 'down sendromlu' olduğu ortaya çıkınca, aile hastane ve doktor hakkında 530 bin TL'lik tazminat davası açtı.
Diyarbakır'da bir özel okulda öğretmen olarak görev yapan 37 yaşındaki Veysi Şeşeoğulları'nın eşi ev kadını Nurcan Şeşeoğulları, 2013 yılının Ağustos ayında hamile olduğunu öğrendi.
Bir erkek çocuğu bulunan genç kadın, hamileliğin başından itibaren sağlıklı bir doğum gerçekleştirmek için tüm doktor kontrollerini ve testlerini yaptırdı. Hamilelik süresince Diyarbakır'da bulunan özel bir hastanede görevli uzman doktor P.T.'ye muayene olan Nurcan Şeşeoğulları'na hamileliğin 13'üncü haftasında ikili tarama testi yaptırılarak, ultrason çekildi. Anne karnındaki bebeğin sağlıklı olup olmadığının tespiti için yapılan testlerin sonucunda Nurcan Şeşeoğulları'na bebeğinin sağlıklı olduğu bildirildi.
NÖBETÇİ DOKTOR FARK ETTİ
Test sonuçlarında bebeğin sağlıklı olduğunun bildirilmesi üzerine hamilelik sürecinde aynı hastaneye gitmeye devam eden Nurcan Şeşeoğulları, 12 Nisan 2014 tarihinde sezaryenle bir erkek bebek dünyaya getirdi. Muhammet Bejan adı verilen bebeğin son kontrolleri nöbetçi doktor tarafından yapıldı. Minik Muhammed'i muayene eden doktor Ş.Ö., bebeğin down sendromlu olabileceğinden şüphelendi. Bunun üzerine alınan kan örnekleri incelenmek üzere Ankara'da bulunan bir laboratuvara gönderildi. Yapılan tahlil sonucunda minik Muhammed'in down sendromlu olduğu anlaşıldı.
530 BİN TL TAZMİNAT TALEP EDİLDİ
Bebeğin doğumdan önceki test sonuçlarının kendilerine yanlış aktarıldığını söyleyen Şeşeoğulları ailesi hastane yetkililerine durumu sorduklarında, 'hastanenin bir kusuru olmadığı' cevabı aldıklarını belirtti. Bunun üzerine yargı yoluna başvuran aile, özel hastane ve uzman doktor P.T. hakkında Diyarbakır 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat davası açtı. Ailenin avukatı Ömer Şeran dava dilekçesinde, Muhammed bebek için şimdilik 10 bin, bakım gideri için 10 bin ve sürekli işgörmezlik gideri için 10 bin olmak üzere 30 bin TL maddi tazminat talep etti. Dava dilekçesinde Şeşeoğulları ailesi için ise toplam 500 bin TL manevi tazminat talep edildi.
'GEBELİĞİ SONLANDIRABİLİRLERDİ'
Şeşeoğulları ailesinin ikinci çocuk mutluluğunu yaşarken, bebeğin down sendromlu olduğu teşhisiyle yıkıma uğradığını ifade eden avukat Ömer Şeran, "Testler sırasında doğru teşhis konulsaydı, aile çocuklarının down sendromlu olduğunu anlayıp, yasal sınırlar içinde gebeliği sonlandırabilirdi" dedi.
AİLEDER YARGILAMA GİDERİ ALINMAYACAK
Avukat Ömer Şeran, dava açılabilmesi için maddi durumu iyi olmayan aileye yargılama giderleri nedeniyle adli yardımda bulunulmasını da talep etti. Şeşeoğulları ailesinin dava açılması için ödenmesi gereken peşin harcı yatıramadığını belirten Avukat Şeran'ın talebi, davanın açılacağı Diyarbakır 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddedildi. Bunun üzerine davanın adli yardım kapsamında değerlendirilmesi için üst mahkemeye itiraz edildi. Talebi değerlendiren üst mahkeme, Şeşeoğulları ailesinin adli yardım talebini kabul ederek, aileden yargılama giderlerinin alınmamasına hükmetti.
HASTANE: KUSURUMUZ YOK
Mahkemenin görüş sorduğu özel hastane dava dosyasına gönderdiği dilekçede, kurumsal olarak bir kusurlarının olmadığını söyledi. DHA muhabirinin telefonla ulaştığı hastane yetkilileri, olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Mahkemenin kabul ettiği davanın önümüzdeki günlerde görüleceği bildirildi.
ANNE: DİĞER ÇOCUĞUM BENDEN NEFRET EDİYOR
9 yaşında bir erkek çocuğu daha olan anne Nurcan Şeşeoğulları, bu olay nedeniyle halen psikolojik tedavi gördüğünü belirterek şunları söyledi:
"Tek isteğim bu doktorun yaptıklarının ortaya çıkması. Sürekli hamileliğimin güzel gittiği söylendi. Doğumdan sonra bu olayı öğrenmem beni yıktı. 9 ay boyunca çocuğumun sağlıklı olduğunu söylediler. Doğumdan sonra diğer çocuğum Çağdaş'a karşı istemeden çok asabi oldum. Onunla ilgilenemiyorum. Aile hayatımız mahvoldu. Diğer çocuğum, 'seni sevmiyorum' diyor ve artık benden nefret ediyor. Eskiden çok mutluyduk. Çok güzel bir ailemiz vardı. Ama bu olaydan sonra hepimiz mahvolduk. Oğlum bana düşman oldu. Ben de istemeden oğluma düşman oldum."
Doğumdan sonra eşinin ciddi psikolojik rahatsızlığının başladığını belirten baba Veysi Şeşeoğulları da, "Çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Aylık düzenli psikoloğa gidiyoruz. Bu olay aile hayatımızı tamamen değiştirdi" dedi.
NÖBETÇİ DOKTOR FARK ETTİ
Test sonuçlarında bebeğin sağlıklı olduğunun bildirilmesi üzerine hamilelik sürecinde aynı hastaneye gitmeye devam eden Nurcan Şeşeoğulları, 12 Nisan 2014 tarihinde sezaryenle bir erkek bebek dünyaya getirdi. Muhammet Bejan adı verilen bebeğin son kontrolleri nöbetçi doktor tarafından yapıldı. Minik Muhammed'i muayene eden doktor Ş.Ö., bebeğin down sendromlu olabileceğinden şüphelendi. Bunun üzerine alınan kan örnekleri incelenmek üzere Ankara'da bulunan bir laboratuvara gönderildi. Yapılan tahlil sonucunda minik Muhammed'in down sendromlu olduğu anlaşıldı.
530 BİN TL TAZMİNAT TALEP EDİLDİ
Bebeğin doğumdan önceki test sonuçlarının kendilerine yanlış aktarıldığını söyleyen Şeşeoğulları ailesi hastane yetkililerine durumu sorduklarında, 'hastanenin bir kusuru olmadığı' cevabı aldıklarını belirtti. Bunun üzerine yargı yoluna başvuran aile, özel hastane ve uzman doktor P.T. hakkında Diyarbakır 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde maddi ve manevi tazminat davası açtı. Ailenin avukatı Ömer Şeran dava dilekçesinde, Muhammed bebek için şimdilik 10 bin, bakım gideri için 10 bin ve sürekli işgörmezlik gideri için 10 bin olmak üzere 30 bin TL maddi tazminat talep etti. Dava dilekçesinde Şeşeoğulları ailesi için ise toplam 500 bin TL manevi tazminat talep edildi.
'GEBELİĞİ SONLANDIRABİLİRLERDİ'
Şeşeoğulları ailesinin ikinci çocuk mutluluğunu yaşarken, bebeğin down sendromlu olduğu teşhisiyle yıkıma uğradığını ifade eden avukat Ömer Şeran, "Testler sırasında doğru teşhis konulsaydı, aile çocuklarının down sendromlu olduğunu anlayıp, yasal sınırlar içinde gebeliği sonlandırabilirdi" dedi.
AİLEDER YARGILAMA GİDERİ ALINMAYACAK
Avukat Ömer Şeran, dava açılabilmesi için maddi durumu iyi olmayan aileye yargılama giderleri nedeniyle adli yardımda bulunulmasını da talep etti. Şeşeoğulları ailesinin dava açılması için ödenmesi gereken peşin harcı yatıramadığını belirten Avukat Şeran'ın talebi, davanın açılacağı Diyarbakır 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddedildi. Bunun üzerine davanın adli yardım kapsamında değerlendirilmesi için üst mahkemeye itiraz edildi. Talebi değerlendiren üst mahkeme, Şeşeoğulları ailesinin adli yardım talebini kabul ederek, aileden yargılama giderlerinin alınmamasına hükmetti.
HASTANE: KUSURUMUZ YOK
Mahkemenin görüş sorduğu özel hastane dava dosyasına gönderdiği dilekçede, kurumsal olarak bir kusurlarının olmadığını söyledi. DHA muhabirinin telefonla ulaştığı hastane yetkilileri, olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Mahkemenin kabul ettiği davanın önümüzdeki günlerde görüleceği bildirildi.
ANNE: DİĞER ÇOCUĞUM BENDEN NEFRET EDİYOR
9 yaşında bir erkek çocuğu daha olan anne Nurcan Şeşeoğulları, bu olay nedeniyle halen psikolojik tedavi gördüğünü belirterek şunları söyledi:
"Tek isteğim bu doktorun yaptıklarının ortaya çıkması. Sürekli hamileliğimin güzel gittiği söylendi. Doğumdan sonra bu olayı öğrenmem beni yıktı. 9 ay boyunca çocuğumun sağlıklı olduğunu söylediler. Doğumdan sonra diğer çocuğum Çağdaş'a karşı istemeden çok asabi oldum. Onunla ilgilenemiyorum. Aile hayatımız mahvoldu. Diğer çocuğum, 'seni sevmiyorum' diyor ve artık benden nefret ediyor. Eskiden çok mutluyduk. Çok güzel bir ailemiz vardı. Ama bu olaydan sonra hepimiz mahvolduk. Oğlum bana düşman oldu. Ben de istemeden oğluma düşman oldum."
Doğumdan sonra eşinin ciddi psikolojik rahatsızlığının başladığını belirten baba Veysi Şeşeoğulları da, "Çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Aylık düzenli psikoloğa gidiyoruz. Bu olay aile hayatımızı tamamen değiştirdi" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama