Dünya Kupası tarihinin unutulmaz olayları

Rusya'da düzenlenen 2018 FIFA Dünya Kupası'nda en büyük belirlendi. Heyecanla beklenen Moskova'daki Fransa-Hırvatistan finalinde kupaların kupasının 21. sahibi Fransa oldu.

Dünya Kupası tarihinin unutulmaz olayları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.07.2018 - 14:46

1950'den beri düzenlenen bu görkemli turnuvada sayısız unutulmaz olay ve büyük zaferler yaşandı. Dünya Kupası heyecanı henüz tazeyken unutulmazları hatırlamakta fayda var. İşte Dünya Kupası tarihine damga vuran olaylardan bazıları. 

 

Küçük Franco'nun hediyesi

A Milli Futbol Takımı’nın katıldığı ilk Dünya Kupası 1954’te İsviçre’de düzenlenen şampiyona oldu. Elemelerde İspanya’ya ilk maçta 4-1 yenilen milliler, İstanbul’da 1-0’lık skorla galip gelince o günkü statü gereği tarafsız bir ülkede son bir maç yapmak zorunda kaldı. İtalya’da oynanan maç 2-2 tamamlanınca sıra kura ile kazananı belirlemeye gelmişti. Kurayı stadda bulunan 10 yaşındaki küçük Franco’nun çekmesine karar verildi. 10 yaşındaki bir İtalyan çocuğun yardımıyla Türkiye tarihinde bir ilki başarmıştı.

 

Uruguaylı polisten "al da at"

1930’da Uruguay’da düzenlenen ilk Dünya Kupası’nda Brezilya’yı eleyerek yarı finale çıkan Yugoslavya, tüm futbol dünyasını şaşırtmıştı. Ancak olaylı Uruguay-Yugoslavya yarı finalinde oyun defalarca durdu. Uruguay polisi, Yugoslav yedek oyuncuları darp etti, hatta kaleci Jaksic’in auta bıraktığı bir topu içeri çeviren bir polisin asistiyle Uruguay 3. golü bulmuştu.

 

 

 

Sahaya bulaşan siyaset

1982 İspanya Dünya Kupası, Kuveyt’in katıldığı ilk ve tek turnuva oldu. Zor bir gruba düşen Kuveyt 1 puan almış olsa da akılda kalmalarına sebep olan olayın futbol olduğunu söylemek mümkün değil. Platini’nin pası ve Giresse’nin golüyle 4-1’lik skoru yakalayan Fransa karşısında hakeme yoğun itirazlarda bulunan Kuveyt cephesinde, devreye Prens Fahad da girdi. Hakemin düdük çaldığını ve oyuncuların durduğunu iddia eden Fahad, sahaya girip hakemi ikna etmeyi başardı ve golü iptal ettirdi. O günden sonra hakem Stupar bir daha uluslararası seviyede maç yönetmedi.

 

En ünlü jübile

2006 Dünya Kupası’na geldiğinde, Zinedine Zidane kariyerinde ulaşabileceği bütün başarıları elde etmişti. Futbolu bırakmadan önceki en önemli görevi Fransız’ları bir kere daha en büyük yapmaktı. Parlak kariyeri, 3 ila 7 maç sonra bitecekti. Muhteşem oyunuyla takımını finale taşıyan Cezayir asıllı Fransız, finale de Panenka penaltısıyla başlamıştı bile. Bu dünya kupasını ‘unutulmaz kılayım’ demiş olsa gerek ki, İtalyan meslektaşına kafa atarak tarihe geçti. Futbol sahalarındaki son görüntüsü, ihraç edildikten sonra sahadan ayrılırken kupanın yanından çaresizce yürüyüşüydü.

 

Maradona'nın kafası

Dünya Kupası tarihine baktığımızda çoğu futbolseverin aklına ilk gelen olay 1986 yılında Meksika’da yaşandı. Çeyrek final maçında, çok değil 4 sene önce Falkland Savaşı’nı yaşayan iki ülke karşı karşıya gelecekti: Arjantin-İngiltere. Dakika 51’i gösterir ve maçta henüz gol sesi çıkmamışken Maradona-Valdano verkaçından sonra İngiltere savunmasının hatasıyla top ceza sahasına yöneldi. Maradona’dan yirmi santimetre uzun olan kaleci Shilton’ın topu rahatlıkla kontrol etmesi beklenirken sürpriz bir el topu ağlarla buluşturdu. Diego Armando Maradona, maçtan sonra sorulan soruya; “Biraz Tanrı’nın eli, biraz Maradona’nın kafası” cevabını verdi.