Dünya Tiyatro Günü kutlanıyor: Tiyatroya yol açın!

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, 2017 Dünya Tiyatro Günü nedeniyle yayımladığı bildiride “Daha çok hikâye, daha çok tiyatro” talebinde bulundu. Öte yandan 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle yurdun dört bir yanında bugün ücretsiz oyun sahnelenecek.

Yayınlanma: 26.03.2017 - 21:59
Abone Ol google-news

Dünya Tiyatro Günü tam 55 yıldır her ilkbaharda kutlanıyor. Tiyatro öyle güçlü ki her şeye direniyor, her şeye karşın hayatta kalıyor, savaşları, sansürleri, parasızlığı aşıp geçiyor. “Dekor, belirsiz bir çağa ait çıplak bir sahne” deyip bir aktöre antre yaptırmak yeterli, ya da bir aktrise... Aktör ne yapacak? Aktris ne diyecek? Seyirci bekliyor, birazdan öğrenecek; o seyirci olmadan tiyatro da olmaz, bunu da unutmayalım. Salonda bir kişi de olsa o seyircidir. Dünya Tiyatro Günü 55 yıldır var. Bu 55 yıl içinde bildiriyi, mesajı hazırlaması istenen sekizinci kadınım. “Mesaj” sözcüğü uygun mu pek bilemiyorum. Seleflerim imgelem tiyatrosundan, özgürlük tiyatrosundan, kökenler tiyatrosundan söz etmişler, çokkültürlülüğe, güzelliğe, yanıtsız sorulara değinmişler... 2013’te, yani sadece dört yıl önce Dario Fo demiş ki: “Günümüzün krizini aşmak için de tek umut bizlere, özellikle de tiyatro sanatını öğrenmek isteyen genç insanlara yönelik büyük bir cadı avının düzenlenmesidir: Böylece yeni bir oyuncular diasporası doğacak ve onlar bu baskıdan akla hayale gelmedik yararlar sağlayarak yepyeni temsiller yaratacaklardır.” Akla hayale gelmedik yararlar; bir siyasi partinin programında yer almayı hak eden güzel bir formül değil mi? Bir başkanlık seçiminin hemen öncesinde Paris’te olduğuma göre, bizi yönetmek istedikleri anlaşılanlara tiyatronun sunduğu akla hayale gelmedik yararları hatırlatmak isterim. Ama sakın cadı avı falan olmasın! Benim için tiyatro ötekidir, diyalogdur, kinin, hıncın yok olmasıdır. Halklar arasında dostluk, bunun ne anlama geldiğini tam bilmiyorum, ama seyircilerin ve oyuncuların birlikteliğine, dostluğuna, tiyatronun bir araya getirdiği herkesin, yazanların, çevirenlerin, ışıklandıranların, giydirenlerin, dekorunu yapanların, oynayanların, tiyatro yapanların, tiyatroya gidenlerin birliğine inanıyorum. Tiyatro bizi koruyor, barındırıyor. Sanırım bizi seviyor, biz onu ne kadar seviyorsak...

Eski usul yaşlı bir sahne amirini hatırlıyorum; her akşam perde açılmadan önce kuliste tok bir sesle, “Tiyatroya yol açın!” derdi. Ben de konuşmamı böyle bitiriyorum. Teşekkür ederim.

Kırklareli’nde 14 gün boyunca 14 oyun

Kırklareli Belediyesi, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü 14 gün boyunca 14 oyunla kutlayacak. Tüm oyunlar Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da başlayacak. Oyunlardan bazıları şöyle:

* Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “İki Efendinin Uşağı” oyunu 27 Mart’ta

* Nilgün Belgün’ün tek kişilik oyunu “Aşk ve Komedi” 28 Mart’ta 4 Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “Papaz Kaçtı” oyunu 29 Mart’ta

* Tiyatro Akla-Kara’nın “Cyrano de Bergerac” oyunu 30 Mart’ta

* Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “Yeşilçam” oyunu 31 Mart’ta

* Mam’Art’ın “Nereye Gitti Bütün Çiçekler”i 1 Nisan’da

* Tiyatro İstanbul’un “Popüler Gerçek” oyunu 3 Nisan’da

* Tiyatro Kare’nin “Ahu Dudu” oyunu 6 Nisan’da

* Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “Madox ile Üç” oyunu 8 Nisan’da

* Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü’nün “Hasır Şapka” oyunu 9 Nisan’da

ÜCRETSİZ OYUNLAR

27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle yurdun dört bir yanında ücretsiz oyun sahnelenecek.

* Timothy Supple’ın yönettiği, Shakespeare’in “Yanlışlıklar Komedyası” BBT Yunus Emre Kültür Merkezi Müşfik Kenter Sahnesi’nda.

* Martin Mcdonagh’ın yazdığı, Murat Karasu’nun yönettiği “Inishmorelu Yüzbaşı” Üsküdar Stüdyo Sahne’de.

* Irmak Bahçeci’nin yazdığı, Saydam Yeniay’ın yönettiği “Michalengelo” Küçük Sahne’de.

*  Marius Von Mayenburg’un yazdığı, Metin Belgin’in yönettiği “Çirkin” İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi’nde.

*  Duşan Kovaçeviç’in yazdığı, Başar Sabuncu ve Bilge Emin’in dilimize çevirdiği, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği İstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı “Profesyonel”; Karşıyaka Oda Tiyatrosu’nda.

* Murathan Mungan’ın yazdığı, Tayfun Erarslan’ın yönettiği “Bir Garip Orhan Veli” Bursa Devlet Tiyatrosu AVP Sahnesi’nde.

* Behiç Ak’ın yazdığı, Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Tek Kişilik Şehir” Trabzon Devlet Tiyatrosu Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde.

* Plinio Marcos’un yazdığı, Orhan Güner’in dilimize çevirdiği, Barış Erdenk’in yönettiği “Gece O Kadar Kirliydi ki İkisi de Kayboldular” Diyarbakır Devlet Tiyatrosu: Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi Orhan Asena Sahnesi’nde.

* Ray Cooney – Michael Cooney’in yazdığı, Özgür Özdural’ın dilimize çevirdiği, M. Lebip Gökhan’ın yönettiği “Tom, Dick ve Harry” Antalya Devlet Tiyatrosu: Haşim İşçan Kültür Merkezi DT Sahnesi Küçük Salon’da.

* Hüseyin Erdoğan’ın yazdığı, Nurhan Karadağ’ın yönettiği “Yol, Ter, Gül (Ahi Evran) “Konya Devlet Tiyatrosu DT Sahnesi’nde.

* Carole Greep’in yazdığı, Ege Aydan’ın yönettiği “Biz Size Hayranız” Sivas Devlet Tiyatrosu Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi’nde.

* Burçhan Göze’nin yazıp yönettiği “Sahte Gerçekler” ilk temsilini Dünya Tiyatro Günü nedeniyle ücretsiz olarak verecek. Mekân Sivas Devlet Tiyatrosu Fuaye Alanı.

* Van Devlet Tiyatrosu; Anonim eserden Erman Okay’ın oyunlaştırdığı, Ebru Kara’nın yönettiği “Allem Kallem” oyunu sanatseverlerle buluşturacak.

Daha çok hikâye

ITI Türkiye Merkezi Temsilciliği Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Emel Mesci, Engin Uludağ, Savaş Aykılıç çok uzun yıllar bu merkezin başkanlığını tek başına yürüten Refik Erduran’ın vefatının ardından, 2017 Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi’nin yayımlanabilmesi için ortak bir karar oluşturarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Ana Sanat Dalı Başkanı Merih Tangün’den bu yılki bildiriyi yazmasını talep etti. Tangün’ün kaleme aldığı bildirinin bir kısmı şöyle:

“Bugün, ‘Dünya Tiyatro Günü’... Hepimize kutlu olsun! Tiyatro, insanları bir arada tutmanın en içten, en yalın ve en evrensel aracı... İnandığımız ve savunduğumuz değerlerin en etkili konuşmacısı... Bugün dünyadaki hemen hemen tüm ülkelerin inanılmaz bir hızla içine düştükleri bu kaotik ortamda, tiyatronun anlattığı ve anlatacağı hikâyelere çok ihtiyacımız var. Çünkü: Ruhlarımız yoruldu... Yüreklerimizdeki sevgi azaldı... Akıllarımız tutulmaya başladı... Öleni-öldüreni, sürüleni- süreni, yok edileniyok edeni ve tüm bunların nedenlerini anlamakta zorluk çekiyoruz. Ama kaçış yok! Bu kaotik şartlar altında dahi hayat yaşanacak, oyunlarımız perdelerini açmaya devam edecek. İşte tam da bu noktada daha fazla sarılmalıyız tiyatroya... Tiyatro bizim en insani sığınağımız. Etrafta fırtınalar koparken içinde bulunmaktan huzur duyacağımız, birbirimize olan sevgimizi paylaşacağımız ve ortak değerlerimizi daha güçlü bir şekilde savunabileceğimiz bir sığınak... İşte, bugün Tiyatro’nun iyileştirici gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Dostoyevski, ‘Anlatılacak bir hikâyen yoksa, sen o yaşadığına yaşam diyebilir misin?’ der. Anlatacak hikâyelerinizin ve açılacak perdelerinizin hep varolması dileğiyle... Haydi, gidin ve perdelerinizi açmaya hazırlanın!”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler