Ege’de uyanış sürmeli

Bucaspor 1928 nefesleri kesen bir finalin ardından özlediği 2.Lig’e kavuştu. Fırtına’yı tüm kalbimizle kutluyoruz. Sahada gerçekten kalite olarak TFF 1.Lig seviyesini aşan bir futbol, istek, arzu ve heyecan vardı. Aslında olayın Buca açısından bakıldığında penaltılara da kalmaması gerekirdi. Neyse ki Kıvanç vardı. Bucaspor penaltıları kaçırdıkça o rakibin penaltılarına duvar oldu.  

Ama Sezarı’n hakkı Sezar’a. Karşısında eski görkemli günlerine susamış inanmış bir İskenderunspor bulunuyordu. O takım ki, ligin kaderini son haftada değiştirmiş ve Fethiye - Kütahya - Nazilli arasındaki yarışta 7 puan avantajla son virajlara giren Kütahya Belediyespor’un şampiyonluğunu elinden alıp son haftada Nazilli Belediyespor’a teslim etmişti. 

VAR olmamasına karşın bu zor gelen finalin üstesinden Tugay Kaan Numanoğlu - Mehmet Kısal ve Esat Sancaktar üçlüsünü de kutlamak gerek. 

Bucaspor İzmir’in 2003/2004 sezonunda Altay ve Göztepe’nin birlikte küme düşmesiyle Süper Lig’e hasret kalan İzmir’in özlemini 7 yıl sonra dindiren tek takımdı. Ama Süper Lig’de ve düştükten sonra yanlış ve kötü niyetli, çıkarcı, politikaların kurbanı oldu. Bir kez mucizevi şekilde kümede kaldıysa da, paraşütsüz inişe geçti. Amatöre kadar indi. Hatta 1928 yılında kurulan kulüp borçları yüzünden amatörden bile yarışamaz hale geldi.

Tire 1922’nin Ci Group tarafından yarışma haklarının alınmasıyla üzümlü sarı lacivertli arma tekrar hayata dönmüş oldu.

Tıpkı kendi gibi adı değişen Diyarbekirspor ile girişilen yarışta çok şeyler oldu. Bucaspor hoca  değiştirmekle nam saldı. Şampiyonluk haftalarca gitti geldi. Şüphe uyandıran işler oldu. Bugün Türk Futbolu’nun yaşadığı malum sorunları, futbol dışı erklerin meşin yuvarlak üzerindeki etkilerini yadsımak olanaksız. 

Özetle yeni adıyla Bucaspor 1928 hakettiği yere kavuştu.

Şimdi önümüzde İzmir finali var. Altay - Altınordu... Yine 3.Lig’e kadar inen ve adeta kendi öz kaynaklarıyla küllerinden doğan, Süper Lig’de en fazla kalan 4 takımdan biri olan Altay...  Özgür Ekmekçioğlu başkanlığında kesenin ağzını sonuna kadar açarken, ligin en iyi kadrolarından birini oluşturdu. Arka arkaya play off’lardan geçerek Süper Lig’in kapısına dayandı. Yalçın Koşukavak, Yücel İldiz, Ozman Özköylü derken, efsane ismi “Büyük Mustafa”sı  Denizli ile son virajları başarıyla dönüp bugüne kadar geldi. 

Altınordu ise iyi birey-iyi vatandaş-iyi futbolcu mottosu ile çıktığı yolda defalarca play off’un kapısından dönmesine karşın bu kez finale kadar geldi. Seyit Mehmet Özkan’ın kurduğu sistemin Hüseyin Eroğlu gibi bir istikrar abidesi ile sadece futbolcu yetiştirmeyip bu işi de becerebileceği kanıtlanmış oldu.

Finalde kim kazanacak? Kim kazanırsa kazansın, kazanan İzmir, hatta Ege  olacak. Göztepe, Denizli’nin küme düşmesiyle Ege futbolu adına tek kalmaktan kurtulacak. Her hafta bir Süper Lig maçı oynanması İzmir’e ve Ege’ye ayrı bir heyecan getirecek.

Ege futbolunda Denizlispor’dan sonra Muğlaspor 3.Lig’den düştü, Manisaspor pandemi nedeniyle doğan hakkını kullanamadı tekrar Amatör’e indi. Bergama son hafta kümede kaldı.

Bunlar sadece bu mevsimin getirdiği yanlışlıkların, olumsuzlukların sonuçları değildi. Yılların birikimi bu sonuçları hazırladı.

Futbol dışında ise Pınar Karşıyaka’nın Avrupa Şampiyonluğu’nu kaçırması, Süper Lig’de final mücadelesi vermesi müthiş çabaları ile Ferhat gibi, Ahmet gibi bireysel sporcularımızın cimnastikteki, atletizmdeki başarıları, voleybolda Arkas’ın finale kadar uzanması, Altekma’nın ligde kalması, Karşıyaka’nın kadınlarda finale kadar gelmesi, Bornova’dan Avrupa ikincisi çıkması, Gaziemir gibi mütevazi bir ilçede atletizm üssü kurulması, sporda futbolun gölgesinden kurtulması ve parlatılması gereken buraya sığamayacak başarılar var.  Her birinin ayrı bir başarı öyküsü var. 

Dikkat çeken şu ki; Ege’de sporda bir uyanış var. Doğru yöntemi, doğru kişileri seçenler, başarmak için inanmak gerektiğini  kafalarına yazanlar, ehil eller yönetiminde, bıkmadan usanmadan çok çalışarak,  saha içi ve saha dışı her türlü engeli aşarak başarıya ulaşabiliyorlar.  

Ege’de bu uyanış sürmeli. Artık kenardan bakanlar sadece şampiyonluk fotoğraflarında, kutlama mesajlarında yer almadan bu uyanışa daha fazla destek vermeli.