"Eğitimi Kürtçe yaptığınız zaman toplumu ayrıştırmış olursunuz"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı SKY Türk 360 yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümünde söylediklerinin "meşru zeminlerde meşru tartışma" olduğunu belirterek, "Meşru zemin olarak TBMM'yi işaret ediyoruz" dedi. Gayrimeşru görüşmelere karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Oslo'da yapıldı. Meşru bir görüşme miydi? Hayır. Sonuç alındı mı? Hayır. Biz ne diyoruz 'meşru zemin varken niye bu sorunu çözmek için bir araya gelmiyoruz' Biz bunu söylüyoruz" ifadesinde bulundu.

"Duygusal kopuşlar var en tehlikelisi budur"

Her siyasal partide bu sorunu çözmek için çaba harcayacak çok yürekli milletvekillerinin olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu ülke ulusal Kurtuluş Savaşı'nı vermiş bir ülkedir. Bu ülke kendi göbeğini kendi özgür iradesiyle kesmiş bir ülkedir. Bu ülke kendi sorununu çözebilecek güçte bir ülkedir. Ciddi fay hatları oluşuyor, duygusal kopuşlar var en tehlikesi budur. Artık siyasetçilerin bunu görmesi lazım. Bir araya gelsek ne olur. Bütün insanlar bize bakıyor 'bu sorunu çözün' diyorlar. Herkes çözüm noktasında hemfikir. Herkes bu sorunu konuşuyor peki niye parlamento çatısında konuşmuyoruz. Bu coğrafyada yaşayan herkesin birlik içinde yaşasın diye mücadele ediyoruz. Duygusal kopuşların olduğu noktada büyük sorunlar çıkar ortaya. Oturup konuşacağız, kimse düşüncelerinden ötürü yargılanmamalıdır. Siz konuşmazsanız, konuştuklarından ötürü insanları hapishaneye atarsanız duygusal kopuşlar olur. Düşünceden korkmamamız lazım, özgürce düşünmemiz lazım. Birbirimizi ikna edebiliriz."

"Biz bir rol kapalım diye yola çıkmadık" diyen Kılıçdaroğlu, "Biz CHP'nin tarihi misyonunun gereği olarak, en temel sorunlar konusunda çözüm üreten CHP'dir diyerek bu yola çıktık" dedi.

"Anadilde eğitim ayrı anadilin öğretilmesi ayrı"

Kılıçdaroğlu, Kürtçenin seçmeli ders olması konusunda ise şöyle konuştu:
"Bizim seçim dolayısıyla hazırladığımız bir broşürümüz var. Burada Doğu, Güneydoğu ile ilgili ne yapılmalıdır diye söyleniyor. Şöyle; 'Talep eden yurttaşlarımıza anadil öğrenim olanağı sunacağız' diyoruz. Gayet açık. Anadilde eğitim ayrı anadilin öğretilmesi ayrı. Anadilin öğretilmesi kişinin hakkıdır, insan haklarının bir gereğidir ve bu olanak sağlanmalıdır. Her ülkenin bir resmi dili vardır. Türkiye'nin resmi dili Türkçedir. Türkçemizi seviyoruz. Türkçe artık evrensel bir dildir. Bilim dilinde de önemli gelişmeler sağlayabiliriz. Eğitimi Kürtçe yaptığınız zaman bölgesel olarak toplumu ayrıştırmış olursunuz."

Kılıçdaroğlu, eğitim dilinin Kürtçe olmasını doğru bulmadığını ama Kürtçe öğrenim olanaklarının seçmeli ders ya da başka şekilde sağlanabileceğini dile getirdi.