Eğtim Sen İzmir: Milli eğitim müdürü görevden alınmalı

Eğtim Sen İzmir 1-2-3-4-5-6 nolu şubeler adına basın açıklamasını okuyan Hasan Ali Kılıç şu ifadeleri kullandı:

Bir GSM operatörü firması tarafından öğrencilerin ve personelin ihtiyaçlarının karşılanması koşuluyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü hesabına 400 bin TL yatırıldığı, İzmir Milli Eğitim İl Müdürü Ömer Yahşi’nin bağış parasını kullanarak ailesiyle tatile gittiği iddiaları kamuoyuna ve başına yansımıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Yahşi hakkında başlattığı soruşturma sonucunda sadece kınama cezası verilmiş olması, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü’nün MEB tarafından korunup kollandığı yönündeki endişeleri adeta haklı çıkarmıştır. 

MEB müfettişleri, Yahşi hakkında kademe ilerlemesinin durdurulması, idari yönden yöneticilik görevinin üzerinden alınması, adli yönden suç duyurusunda bulunulması, mali yönden de zararın tazmin edilmesi teklifi getirmesine rağmen, dosyanın sadece ‘kınama’ cezası ile kapatılmak istenmesi, ‘hukuk’, ‘adalet’ ve ‘ahlak’ kavramlarının İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü için geçerli olmadığını göstermektedir. 

İzmir Valisi Erol Ayyıldız 29 Kasım 2019 tarihinde basın açıklaması yaparak, 'Yapılan işlemlerin usulüne uygun ve belgeli şekilde gerçekleştirildiğini’ iddia ederek İl Milli Eğitim Müdürüne ve yaptıklarına adeta sahip çıkmıştır.  Kuruma ait 400 bin TL’nin usulüne uygun harcanmadığı, aile fertleri için tatil amaçlı kullanıldığını tespit eden müfettişlerin görevden alınma dahil teklif ettiği cezalar yerine, sadece kınama cezası verilmesi İl Milli Eğitim Müdürünün siyasi olarak korunduğu izlenimini güçlendirmektedir. Bu tekliflerin uygulanmaması herkesin adalet duygusunu zedelemektedir.

İzmir’de eğitim alanında yaşanan sorunlarla ilgilenmek ve bu sorunlara kalıcı çözümler üretmekle sorumlu olan üst düzey bir kamu görevlisinin kendisine ait olmayan, koruması gereken kurumun parasını kullanarak tatil yapmasına rağmen neden ısrarla görevde tutulduğu İzmir kamuoyuna açıklanmak zorundadır. 

Bir yandan sorgusuz sualsiz, idari ve adli hiçbir soruşturması olmamasına rağmen demokrasi hukuk ve adaleti savunduğu, yolsuzluklara karşı çıktığı için ihraç edilen on binlerce eğitim emekçisinin ihraç kararları öbür taraftan yolsuzluk yapan ilin eğitim politikalarından 1. dereceden sorumlu kişiyi aklayan bir duruş.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici atama ve görevlendirmelerinde son 17 yıl içinde ortaya koyduğu somut pratik, gerek eğitim emekçileri, gerekse halk nezdinde en güvenilmez bakanlık haline gelmesine neden olmuştur. Yönetici atamalarında siyasi torpil ve kayırmacılığın yaşandığı bir kurumda bu tür usulsüzlüklerin yaşanması hiç şaşırtıcı değildir. 

Göreve geldiği ilk günden itibaren İzmir İl Milli Eğitim Müdürü gibi davranmaktan çok siyasi iktidarın temsilcisi gibi hareket eden ve müfettiş incelemeleri sonucunda suçu sabit görülen Ömer Yahşi’nin derhal görevden alınmasını, müfettişlerin tespit ettiği suçun karşılığı olan cezalar eksiksiz olarak uygulanmasını talep ediyoruz. 

Eğitim Sen olarak eğitim emekçilerinin, öğrenci ve velilerimizin çıkarlarına aykırı olan bu tür usulsüzlüklerin takipçisi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.