Erdoğan: 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle çöktü

Başkanlık sistemi konusunda hitap eden Erdoğan, Türkiye'nin Başkanlık sistemine zayıf koalisyonların etkin olduğu bir dönemde geçemeyeceğini iddia ederek "Türkiye'nin parlamenter hükümet sisteminden Başkanlık sistemine zayıf koalisyonlar, güçsüz liderler ve siyaset dışı kurumların etkin olduğu dönemde geçmesinin mümkün olamayacağı açıktır. Geriye doğru 70 yılımıza bakalım. Bunun 40 yılı koalisyonlarla geçmiştir. Bu 40 yıllık koalisyonlar dönemi başarısızlıklarla doludur. Hep geri gittik. 30 yıllık tek partili iktidarların olduğu dönemler başarıların olduğu dönemdir. Bugün Türkiye arkasında yüzde 52'lik halk desteğine sahip bir cumhurbaşkanı ile sistem değişikliğine daha önce hiç olmadığı kadar uygun bir iklime sahiptir" dedi.

"ATAMALAR CİDDİ SORUN HALİNE DÖNÜŞTÜ, BİZZAT YAŞADIM"

Mevcut parlamenter sistemde cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı görüşlerde olması halinde bürokrasideki atamaların sorun olduğunu ve bunu bizzat yaşadığını savunan Erdoğan, "Başkanlık Sistemi ülkemizde özellikle son 20 yıldır sıkça telaffuz edilir oldu. Bugün Başkanlık Sistemine karşı çıkanların da rahmetli olmuş liderleri bile bunları çok açık ve net konuşmuşlar. Türkiye'de Başkanlık Sistemi arayışlarının temelinde yatan en önemli gerekçelerin başında siyasi istikrar arayışı geliyor. Ülkemiz çok partili sisteme geçtiği dönemden beri sık sık siyasi istikrarsızlık krizlerine girmiştir. Bizim 12-13 yıllık iktidarımızın iki sihirli kavramı vardır. Bunun birisi istikrar birisi güvendir. Başkanlık Sistemi arayışlarıyla ilgili ifade edilen önemli gerekçelerden bir diğeri de başbakanların ve hükümetlerin programlarını uygularken güçlü bir bürokratik direnişle karşılaşmış olmalarıdır. Özellikle koalisyon dönemlerinde karar mekanizmalarında atanmış bürokratların seçilmiş siyasetçilerden daha etkin olduğu kanaati sıkça dile getirilmiştir. Bunu damdan düşen bir insan olarak konuşuyorum. Cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı görüşlerden olması durumunda bürokrasideki atamalar ciddi sorun haline dönüştü. Bunu da yaşadım. Bunun da ne getirip ne götürdüğünü bizzat yaşadım" ifadelerini kullandı.

"KAYBEDENİN SAHNEDEN ÇEKİLMESİNİ ZORUNLU KILAN SEÇİM YÖNTEMİYLE, ÇIKIŞ YOLU GÖRÜYORUZ"

Başkanlık sisteminin, seçimlerde kaybedenin sahneden çekilmesini zorunlu kıldığını savunan Erdoğan, "Liderler ancak partileri adeta yok olup gittikten ortada yönetecek bir teşkilat sözüne kulak verecek kitleler kalmadıktan sonra bir zorunluluk olarak kenara çekilmişlerdir. Türk siyasetinde liderlerin genel yaklaşımı daima partileri küçülse de kendilerini ayakta tutacak politikaları ve yöntemleri tercih etmek şeklinde olmuştur. Biz Başkanlık Sistemini kaybedenin sahneden çekilmesini zorunlu kılan seçim yöntemiyle bu konuda da bir çıkış yolu olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.

"40 YILLIK KOALİSYONLAR DÖNEMİ BAŞARISIZLIKLARLA DOLUDUR"

Koalisyon hükümetleri dönemlerine atıfta bulunduğu konuşmasında Erdoğan, "Türkiye'nin parlamenter hükümet sisteminden Başkanlık sistemine zayıf koalisyonlar, güçsüz liderler ve siyaset dışı kurumların etkin olduğu dönemde geçmesinin mümkün olamayacağı açıktır. Geriye doğru 70 yılımıza bakalım. Bunun 40 yılı koalisyonlarla geçmiştir. Bu 40 yıllık koalisyonlar dönemi başarısızlıklarla doludur. Hep geri gittik. 30 yıllık tek partili iktidarların olduğu dönemler başarıların olduğu dönemdir. Bugün Türkiye arkasında yüzde 52'lik halk desteğine sahip bir cumhurbaşkanı ile sistem değişikliğine daha önce hiç olmadığı kadar uygun bir iklime sahiptir. Elbette bu sistem ABD'deki Başkanlık sisteminin kopyası olmayacak. Bu sistemin asla Afrika ve Asya'da aynı ismi taşıyan diktatörlüklerle benzer yanı bulunmayacak. Bu sistem Türkiye'ye özgü adeta bir arının balı oluşturması gibi her çiçekten alacak bize çok farklı bir balı tattıracak" açıklamasında bulundu.

"DÜNYADA BAŞKANLIK SİSTEMİNİN OLAN HİÇBİR ÜLKEDE KRALLIK YOKTUR"

Başkanlık sistemi için 'padişahlık' benzetmesi yapanları eleştiren Erdoğan, "Başkanlık Sistemi denince akıllarına hemen padişahlık sistemi gelenlere şunu hatırlatmak isterim. Dünyada Başkanlık sisteminin olduğu hiçbir ülkede monarşi yani krallık yokken parlamenter sistemlerin pek çoğunda bunu görmek mümkündür. Bunu nereye koyacaksın? Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumundaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle çöktü. Eski sistemde ısrar edenler inanın kendi mevcut pozisyonlarını korumanın çabası içinde olanlardır. Biliyorlar ki Başkanlık sistemi gelirse artık biz bu pozisyonları koruyamayacağız" diye konuştu.