‘Erdoğan gurur meselesi yapar’

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı döneminde başdanışmanı olan Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 yıl” adlı kitabında verdiği mesajlar siyaset kulislerine bomba gibi düştü. Gül’ün sürekli “Yeni Türkiye” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu “Eski Türkiye’ye döndüler” diye eleştirmesi, 4 eski bakanla ilgili “Yüce Divan’a gönderirim” açıklamaları dikkat çekti. Sever, Gül’ün siyasete dönmesiyle ilgili olarak Erdoğan’a, “Çift başlılık olmaz. Ben gelir başbakanlığı yaparım, karıştırmam. Ben nasıl cumhurbaşkanlığı yaptıysam sen de öyle cumhurbaşkanlığı yaparsın. Yetkilerinin içinde kalarak. Sen nasıl bir başbakanlık yaptıysan ben de öyle yaparım” mesajı verdi.

Gül’ün bu mesajları, kulislerde, partinin geleceğinde nasıl bir yere konumlanacağına ilişkin verdiği ipuçları olarak değerlendiriliyor.

Başdanışmanı Ahmet Sever’le siyasete hangi koşullarda döneceğine ilişkin mesajlar veren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partinin ve Türkiye’nin gideceği noktaya göre bir karar vereceği belirtiliyor. Seçimden yüzde 41 oy olan partinin pozisyonunun güçlü olduğunu, bu noktada devreye girmeyeceği, ancak partinin ve ülkenin daha da kötüye gitmesi durumunda içeriden ve dışarıdan mücadeleye gireceği kaydediliyor. Gül’e yakın kaynaklar, Sever’in kitabıyla konumunu daha zora soktuğu eleştirileri karşısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bunu bir “gurur meselesi” haline getirebileceğini dile getiriyor. Kendisine yakın kaynaklar Gül’ün verdiği mesajları şöyle yorumladı:

Hırsı yok, kendiliğinden dönmez

Parti oy kaybetse de yüzde 41 oy almış ve birinci parti çıkmış. Bu pozisyonuyla tek başına iktidar olmasa da güçlü. Eğer rampada çıkarken motor yakmazlarsa böyle de devam eder. Böyle bir noktada Gül, ben genel başkan ve başbakan olayım gibi bir zorlama içine asla girmez. Ama davet gelirse de “hayır” diye kestirip atmaz. Ama davetin sahibinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olması gerekir.

Erdoğan bir muhasebe yapacak

Erdoğan, Gül’ün partiye genel başkan olarak dönmesi için koşullarını biliyor. Gül, başbakan olarak Cumhurbaşkanı’nın müdahalesine, yetkisinin dışına çıkmasına izin vermez. Ancak bu koşulla döner. Ama Erdoğan, bunu istemediği için kongredeki tarih hesaplarıyla Gül’ün dönüşünü engelledi. Ama artık Erdoğan’ın da bir muhasebe yapması gerekiyor. Ya siyasi geleceğiyle ilgili bir karar verecek ya da aklıselim noktasına gelecek.

Kağnı devrilirse

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tavrıyla Ahmet Davutoğlu’nun da partiyi götürmesi, uyumlu bir şekilde siyaseti sürdürmesi kolay görünmüyor. Gül, Erdoğan’a rağmen parti içinde genel başkanlık için mücadele başlatayım gibi bir tavır içine girmez. Böyle bir yola girmesi için tek şart var. O da partinin ve Türkiye’nin daha da kötüye gitmesi, yani “kağnının devrilmesi.” Böyle bir durumda parti içinde mücadeleye girer, eğer parti içinde mücadele kanalları kapatılırsa parti dışından bir mücadele başlatır. Bu yenilikçi bir hareket de olabilir yeni bir oluşum da olabilir. Ama bu partinin çok çok kötüye gitmesi durumunda olabilecek bir şey.

Erdoğan, gurur meselesi yapar

Bu kitap ve verdiği mesajlarla aslında Gül, durumunu daha da zora soktu. Erdoğan, bunu gurur meselesi yapacaktır. Parti içinde de Gül’ü istemeyenler aleyhte kullanacaktır.