Erdoğan: Mecbur muyum tokuşturmaya

Başbakan Erdoğan Türkiye'de asıl mahalle baskısının 'içki içmiyorum' diyenlere yapıldığını iddia etti. Moda İskelesi'nde uygulanan içki yasağını protesto edenleri "Bunlar hayatı o şişenin içinde görenlerdir" sözleriyle itham eden Başbakan, "Ben diyorum ki, ‘Ya kardeşim sen iç bırak da ben içmeyeyim. 'Yok. Sen de bir kadeh tokuştur' diyor. Kafaya bak. Ben mecbur muyum sen tokuşturuyorsun diye tokuşturmaya... " dedi.

Erdoğan: Mecbur muyum tokuşturmaya
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.09.2008 - 19:56

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kadıköy ilçe teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. İftar yemeği sonrasında bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan,
tarihi Moda iskelesinde uygulanan içki yasağına ilişkin "Moda'da bir yerlerden sipariş olan kişiler gelebilir. Biz bunlara alışığız. Bunlar hayatı o şişenin içerisinde görenler. Bizim hayatımız o kadar basit değil. Biz hizmet ediyoruz. Bu ülkede hizmeti verirken hedef saptırmayı yapanlara diyoruz ki, hedefi doğru tayin edin. Orada Belediye güzel bir hizmet vermiş, şık bir hizmet vermiş içine girilemez hale gelmiş bir yeri gayet güzel bir restorasyondan sonra İstanbul'a, Kadıköy'e kazandırmış. Sen gelmiş bunu gölgelemeye çalışıyorsun. Ondan ona bununla ilgili kendine göre gösteriler yapıyorsun. Meydan boş gösteri yapabilirsin bizimde bu gösterilere pek de aldırış edecek halimiz yok. Buyrun gösterişlere devam edin. Biz işimize devam ediyoruz. Biz milletin meselelerini çözmek için geldik. Biz farklı bir tarz siyaseti ülkede hakim kılmak için geldik. Biz sorun üretmek değil, milletin derdine çareler üretmek için geldik. 6 yıldır yaptığımız budur. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, on yıllardır çözülmeyen sorunların artık çözüldüğünü görürsünüz" dedi.

Mahalle baskısı içmeyenlere

Erdoğan son günlerde sık sık gündeme gelen içki tartışmaları ile ilgili olarak konuşmasına şöyle devam etti: "Kardeşim vatandaşın bir kısmı içiyor mu? Buyursun içsin. Ama bir kısmı da içmiyorsa bırak oda içmesin. O seni niye rahatsız ediyor? Mahalle baskısı deniliyor ya, asıl mahalle baskısı bu ülkede 'ben içmiyorum kardeşim sen buyur iç' bu anlayışı sürdürenlere. Bunlara yapılıyor asıl mahalle baskısı. Sıkıntı burada. Ben beyefendiye diyorum ki, ‘Ya kardeşim sen iç bırak da ben içmeyeyim. Aynı masada oturalım. Sen iç, bırak ben içmeyeyim'.  'Yok. Sen de bir kadeh tokuştur' diyor. Kafaya bak. Ben mecbur muyum sen tokuşturuyorsun diye tokuşturmaya ve beyefendi köşesinden bana akıl veriyor. O kadar kıymetliyse bu aklın, sen kendine sakla onu. Sen yine devam et o işe. Ama bırak ta bizde yolumuza devam edelim. Bizim yapacak çok işimiz var. Kaybedecek vaktimiz yok. Türkiye'nin değiştiğini, şehirlerin değiştiğini milletim görüyor. Tüm göstergelerin tarihin en iyi seviyelerine ulaştığını müşahede edeceksiniz. Bizim vazifemiz bunları muhafaza etmektir, bizim vazifemiz bunları daha yükseğe taşımaktır. Engel çıkaranlara, kuyu kazanlara gereksiz tartışmalarla, sanal gerginliklerle Türkiye'ye vakit kaybettirenlere asla prim vermeyecek yolumuza devam edeceğiz. Bu yolda taviz yok"

 
 
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon