Erdoğan: Mücadelemizi göğüs göğse verdik. Öyle veririz
Rusya lideri Putin "Türkiye'nin düşürülenin Rus uçağı olduğunu bilmemesi imkânsız" iddiasına Erdoğan'ın yanıtı "Düşürülen uçağın milliyetini bilmek mümkün değildi" oldu. Erdoğan, "Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi üzerine çıkan krizi değerlendirirken sert mesajlar verdi, ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile diyalog arayışının ve gerilimi düşürme ihtiyacının altını çizdi.
"Türkiye'nin düşürülenin Rus uçağı olduğunu bilmemesi imkânsız" diyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e cevap verdi. Erdoğan, "Milliyetini bilmek mümkün değildi" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile yaptığı görüşme sonrası Türkiye'ye yönelik suçlamalarına devam eden Putin'e "Sözleri asla kabul edilebilir değil. Türkiye kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu, sınır ihlaline otomatik bir cevaptır, angajman kurallarının uygulanmasıdır" karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığı" iddiasını bir kez daha reddetti. "Biz bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz" diyen Erdoğan, "Türkiye, DAİŞ’ten petrol almıyor, tam aksine Rus şirketlerinin DAİŞ’le ortak Suriye’ye petrol sattığını belgelerle ispat etti Amerikan Hazine Bakanlığı" ifadesini kullandı. "Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez" diyen Erdoğan, "Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz. Şayet Rusya’nın böyle bir iddiası varsa tüm belgeleriyle bunu ispat etmek mecburiyetindedir" diye konuştu.
Putin'in Rus uçağının düşürüldüğü ilk gün verdiği "Sırtımızdan bıçaklandık" tepkisine de değinen Erdoğan, "Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğse savaşmasını bilen bir millettir. Biz her zaman mücadelemizi göğüs göğse verdik. Öyle veririz" dedi.
Bayburt'ta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Bilindiği gibi salı günü sabah saatlerinde Hatay ilimizin güneyinde sınırımızı ihlal eden iki savaş uçağından biri F-16’larımız tarafından düşürüldü. Öncesinde yapılan tüm ikazlara rağmen 5 dakika içinde 10 kez Suriye topraklarındayken yapılan uyarılara rağmen sınırımıza doğru gelmekte olan bu uçakların aidiyeti, hangi millete mensup olduğu belli değildi. Bunu bilmek o anda mümkün değil. Buna rağmen geldiler ve sınırımızdan içeri girdiler. 17 saniyelik sınır ihlalinden bir tanesi tekrar Suriye topraklarına geçti, o esnada 2 F-16 uçağımız bunlara hemen kodlanarak ikinci uçağı düşürdüler. Bunun Rusya’ya ait olduğu anlaşıldı. Bu üzüntü verici hadisenin yaşandığı bölge rejim ile Bayırbucak Türkmenlerinin çatışmalarına sahne oluyor. Daha önce bu sınırımız rejim güçlerinin tacizlerine maruz kaldı. 2012’de eğitim uçağımızın düşürülmesinin ardından belirlediğimiz angajman kurallarımızı tüm dünyaya ilan ettik. Rus savaş uçakları daha önce ihlal etmişti. Bir tanesi Karadeniz’de oldu. 15 dakika yaptılar. Uyarılar, uyarılar... Daha sonra çıkıp gitti. Burada 3-4 Ekim’de yine iki kez sınır ihlali yaptılar. Bu üçüncü sınır ihlaliydi. Dediler ki aramızda stratejik işbirliği var, eyvallah. Ama bu egemenlik haklarımızı ihlale sebep veremez. 3-4 Ekim’de Sayın Putin’i aradım, “Bunlar şık değil, çirkin gelişmeler” dedim. Buna rağmen bu üçüncüsü oldu. G20’de de konuştum. “Bunu bir misafirlik olarak kabul edeceksiniz” dediler. “Davetsiz misafirlik olmaz” dedim. Defalarca söyledik. Sizin orada ne işiniz var? Neymiş, Suriye rejimi davet etmiş. Şu anda gayrımeşru bir devlet var Suriye’de... Siz her davete icabet etmeye mecbur musunuz? 380 bin insanı öldüren bir katil Esad var. Davetine icabet etmeye mecbur musunuz? Devlet terörü estiren böyle bir insana bu desteğin verilmesi meşru mudur? Türkiye olarak pek çok kanalla hassasiyetlerimizi ilettik. Buna rağmen kasıtlı mı, özensizlikten mi bilmiyorum, sınırlarımız ihlal edildi.
"Biz bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz, aksine Rus şirketleri DAİŞ'le ortak"
Büyükelçi, askeri ateşe Dışişleri’ne çağırıldı. Her türlü teknik bilgi verildi. Rusya’nın tepkisini yine anlayışla karşılamaya çalışıyoruz, ancak meseleyi asıl mecrasından çıkartıp başka alanlara taşımasına Rusya’nın, fevkalade rahatsızız. Son olarak, Rusya Devlet Başkanı’nın Hollande’la yaptığı görüşmeden sonraki açıklamaları asla kabul edilebilir değildir. Türkiye kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu, sınır ihlaline otomatik bir cevaptır, angajman kurallarının uygulanmasıdır. Hedef saptırarak biz DAİŞ’le mücadele ediyoruz diyen Rusya yönetimine sesleniyorum. Bayırbucak, Lazkiye DAİŞ’in olduğu bölge değil. Dünyayı kandırmayalım. DAİŞ’e karşı bir mücadeleniz olmamıştır. DAİŞ rejimle ortak çalışan bir örgüttür. DAİŞ’e karşı mücadele veren Türkiye’dir. Kalkıp da Türkiye’deki yönetimin İslamlaştırma hareketi içinde diyen Rusya yönetimine şunu söylüyorum: Türkiye’nin yüzde 99’u Müslümandır. Türkiye’nin böyle bir harekete ihtiyacı yoktur. Böyle bir yakıştırmayı ben Rusya yönetimine hiç yakıştıramadım. İki, çok iyi bilmeleri lazım. Acaba ben 30 milyonun yaşadığı Rusya için, Sayın Rusya hareketi için “Hıristiyanlaştırma hareketi yapıyor” desem doğru mudur? O ne kadar yanlışsa, bu yakıştırma da o kadar yanlıştır. İki, DAİŞ Türkiye’ye petrol satıyormuş. Yazıklar olsun. Bu iftirayı atanlar ispat etmekle mükelleftir. Türkiye, DAİŞ’ten petrol almıyor, tam aksine Rus şirketlerinin DAİŞ’le ortak Suriye’ye petrol sattığını belgelerle ispat etti Amerikan Hazine Bakanlığı. Türkiye bir Rusya’dan, iki İran’dan, üç Azerbaycan’dan, dört Kuzey Irak’tan, beş Cezayir’den Katar’dan alıyor. Bizim kaynaklarımız belli ya. Biz terör örgütlerinden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz. Gel gör ki, öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; ana muhalefeti ve bir tane muhalefet ki gücünü terör örgütünden alıyor, bunlar Rusya’nın yanında yer alıyorlar. Bu nasıl bir siyaset.
BM üyesi 120 ülkeyle birlikte Türkiye de ılımlı muhalefeti muhatap olarak görüyoruz. Koalisyona aktif destek veriyoruz. Tüm dünyada DAİŞ’e karşı en ciddi mücadeleyi biz veriyoruz.
"Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz"
Bizi DAİŞ’le ilişkili göstermeye çalışmak büyük saygısızlıktır. Hele hele petrol olayı tam manasıyla bir saygısızlıktır. Sayın Putin, Türkiye’ye giden ve petrol taşıyan bir takım kamyonlardan bahsediyor. Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin’e hiç yakışmaz. Şayet Rusya’nın böyle bir iddiası varsa tüm belgeleriyle bunu ispat etmek mecburiyetindedir. Yakında Paris’te bir zirve var. Ben kendilerinden olayın olduğu gün randevu talebinde bulundum. Telefonda görüşelim istedim. O günden bu güne dönmediler. Şimdi Paris’te İklim Değişikliği Zirvesi var. Orada bunları konuşup değerlendirebiliriz. Biz Rus savaş uçaklarının sınır ihlali yaptığını radar görüntüleriyle, ses kayıtlarıyla tüm dünyaya duyurduk. Türkiye’nin haklı olduğu kabul ediliyor. Rusya’nın da iddialarını ispat etme mükellefiyeti vardır. Aksi takdirde bu ağır ithamlar nedeniyle Rusya yalancı duruma düşecektir. Bizim dileğimiz Rusya’nın böyle bir duruma düşmemesi. Rusya uçak meselesini bahane ederek Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmesinin arkasındaki kurnazlığı da görmüyor değiliz. Sayın Putin, “Kim teröre karşı çifte standart uyguluyorsa ateşle oynuyordur” diyor. Sonuna kadar katılıyorum. Doğru. Suriye’de 380 bin cana mal olan Esed rejimine destek olmak, evet, o da ateşle oynamaktır. DAİŞ’le mücadele bahanesiyle meşruiyeti olan muhalefeti vurmak evet, ateşle oynamaktır. Bize olmadık ithamlarda bulunmak, meseleyi vatandaşlarımıza eziyete vardırmak evet, ateşle oynamaktır. Bölgede ticari faaliyet veya insani yardım için bulunan TIR’ları vurmak, evet ateşle oynamaktır. Rusya’ya çok samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz.
Devletler arasındaki ilişkiler çocuk oyuncağı değildir. Rusya bizim gözümüzde önemli, köklü bir devlettir. Bunun için Rusya’dan bu tür konularda devlet ciddiyetine yakışır bir tutum bekliyoruz. Biz Rusya’yla olan ilişkimizi çok önemsiyoruz. Sayın Putin, sırtından bıçakladığımızı söylüyor. Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğüse savaşmasını bilen bir millettir. Biz her zaman mücadelemizi göğüs göğse verdik. Öyle veririz. Biz bu ilişkilerin zarar görmesini istemiyoruz. Suriye sınırımızın ihlali sebebiyle yaşanan hadise kendi mecrasında sonuna kadar takip edilir, her şey araştırılır. Ama bu mesele üzerinden Türkiye’ye yönelik topyekun iftira kampanyası başlatılması, vatandaşlarımızın taciz edilmesini, ilişkimizin tehlikeye atılmasını yakıştıramıyorum. Paris’te Sayın Putin’le yüz yüze görüşmeyi isterim. Bu konunun gereksiz bir şekilde tırmandırılmasından rahatsız olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye ile Rusya’nın önünde gerçekten çok büyük bir işbirliği potansiyeli var. Son birkaç yıldır gayet iyi bir şekilde devam ediyor. Bu sorunun ne mevcut, ne de potansiyel ilişkilerimize zarar gelsin istemiyoruz.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması