Ergenekon ve Balyoz Planı davalarında yeni iddianame

Ergenekon ve Balyoz Planı iddiaları soruşturmalarında adı geçen bazı şüphelilerin avukatlığını yapan Özbay Demirel'in de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 10 şüpheli hakkında, ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' ve ''nitelikli yağma'' gibi suçlardan, 16,5 ile 51 yıl arasında değişen hapis cezası istemli iddianame hazırlandı.

Ergenekon ve Balyoz Planı davalarında yeni iddianame
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.12.2010 - 16:17

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar tarafından hazırlanan 46 sayfalık iddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne 19 Şubat 2008'de bir ihbar gönderildiği belirtildi.

İddianamede, yapılan ihbarda, ''kendisini 'Manisalı Volkan' olarak tanıtan bir kişinin yanında iki avukatı da çalıştırmak suretiyle iş takip bürosu işlettiği ancak bu şahsın legal görünümlü iş takip bürosu adı altında özellikle yargılanma aşamasında olan veya cezaevine girmiş şahısların beraat ettirilmesi, daha az ceza alması gibi birtakım hukuk dışı işlemler yürüttüğü ve bu işlemler karşılığında yüklü miktarlarda paralar aldığı'' bilgilerinin verildiği ifade edildi.

İhbarda, ''Manisalı Volkan'' isimli kişinin birtakım çek ve senet işlerinin tahsil ve takip edilmesinde güç kullanmak suretiyle, ayrıca "MİT ve JİTEM adını kullanarak birtakım rantlar elde etmeye çalıştığı ve bu konularda bazı illegal yapılanmalar içerisine girildiği'' ifadelerinin yer aldığı belirtilen iddianamede, ihbar üzerine başlatılan çalışmalarda yaklaşık olarak 2 yıl boyunca suç örgütünün ve üyelerinin takibinin yapıldığı kaydedildi.

2 yıllık takibin ardından operasyon

İddianamede, 26 Haziran 2010'da örgüt lideri olduğu iddia edilen Volkan Çetin ve avukat Özbay Demirel'in de olduğu şüphelilere yönelik operasyon yapıldığı belirtilerek, ''söz konusu örgütün hiyerarşik yapısını gösteren'' telefon konuşmaları ile Volkan Çetin ve Özbay Demirel'in telefon konuşmalarına yer verildi.

Şüphelilerden Özbay Demirel ve Volkan Çetin arasında 17 Nisan 2008 tarihli bir bir telefon görüşmesinde, Demirel'in, ''Bu Sahrayı Cedid'deki neydi? Tefeci miydi?'' sorusunu sorduğu ve Çetin'in de, ''İyi, onu ne yapacağız? Tamam ağabeyciğim, hallederiz, bir konuşuruz. Koparırız yine'' dediği dile getirildi.

İddianamede, ''Örgütün olası bir polis operasyonuna karşı aldıkları tedbirler, varlığını sürdürmeleri için mutlak surette şarttır. Bu husus eylemsel olarak değil, örgütün kuruluş ve yaşayış amacının delili, suç örgütünün önemli bir göstergesi olarak ele alınmaktadır'' ifadesi kullanılarak, telefon konuşmalarına göre suç örgütünün gizlilik kurallarına azami ölçüde dikkat ettiği belirtilerek, şüpheli avukat Demirel'in, şüphelilerden astsubay Murat Yaşar ile yaptığı telefon görüşmesinde, karşısındaki kişiyi telefonla görüşmemek için uyardığına da dikkat çekildi.

"Örgütü güçlü göstermek için MİT kılıfı"

Örgütün lider ve üyelerinin, örgütün gücünü göstermek amacıyla bir kısım kamu görevlileriyle irtibat kurdukları, kendilerini MİT veya JİTEM gibi gizli örgütlerle irtibat içerisinde gösterdikleri ve bu kurumlar tarafından korundukları izlenimi vermeye çalıştıkları anlatılan iddianamede, 19 Nisan 2008'de Volkan Çetin'i arayan Özbay Demirel'in ''Ergenekon' ile ilgili bir operasyon olup olmayacağını'' sorduğu ve ''operasyonla ilgili bir duyum aldığını'' söylediği aktarıldı.

İddianamede, tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda şüpheliler Volkan Çetin, Özbay Demirel, Sıddık Gündüz, Latif Asığçel, Murat Yaşar, İsmet Ulucan, Cüneyt Gürbüz, Hasan Algan, Sabahattin Yavaş ve Nazım Kalkan'ın haksız çıkar elde etmek amacıyla çek-senet tahsilatçılığı ve yağma suçlarını işleyerek örgüte para temin etmek için bir araya geldikleri öne sürüldü.

''Gevşek bir hiyerarşinin'' bulunduğu örgütün liderliğini Volkan Çetin'in yaptığı ve örgüttekilerin suç işlemek amacıyla değil, gayri muayyen birçok suçu işlemek amacıyla bir araya geldikleri vurgulanan iddianamede, suç örgütünün yakın suç örgütleriyle irtibat halinde olduğu da anlatıldı.

İddianamede, ''Özellikle kişisel durumu itibariyle güçlü olmayan ve parasal açıdan zor durumda bulunan şahıslara yönelik çek-senet tahsilatı işi yaptıkları, özellikle kirli işlere bulaşmış kişileri takip ederek bunlardan çıkar temin etmeye çalıştıkları, borcunu ödemekte zorlanan kişilere yönelik cebir ve şiddet yöntemleri uygulanarak paraların alındığı, aynı zamanda tarihi eser kaçakçılığı işiyle uğraştıkları anlaşılan, ancak dosya kapsamına göre eylemleri tam olarak delillendirilemeyen kişi ya da gruplarla irtibat halinde bulundukları anlaşılmıştır'' ifadeleri kullanıldı.,

Örgütün gerçekleştirdiği iddia edilen müştekiler Şükrü Kaya ve Tezcan Ulucan'a yönelik ''nitelikli yağma'' eylemlerinin detaylarına da yer verilen iddianamede, örgüt lideri Volkan Çetin'in Şükrü Kaya'yı, ''Ben MİT'çiyim'' diye korkutmaya çalıştığı, müşteki Tezcan Ulucan'ın ifadesinde, 5 Mayıs 2008'de kaçırıldığı sırada aracı kullanan kişinin Özbay Demirel olduğunu ve daha sonradan bu kişinin avukat olduğunu öğrendiğini söylediği anlatıldı.

İstenen cezalar

İddianamede örgütün liderliğini yaptığı iddia edilen Volkan Çetin'in ''silahlı suç örgütü kurmak'', ''nitelikli yağma'', ''nitelikli yağmaya teşebbüs'' ve ''resmi evrakta sahtecilik'' suçlarından 26 ile 51 yıl,şüpheli avukat Özbay Demirel'in de, ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'', ''nitelikli yağmaya teşebbüs'' ve ''ateşli silahlar kanuna muhalefet'' suçlarından 14 ile 28,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.

Şüpheli astsubay Murat Yaşar'ın ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'', ''ateşli silahlar kanuna muhalefet'', ''görevi kötüye kullanmak'', ''yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs'', ''kamu görevlisinin suçu bildirmemesi'', ''suç delillerini gizleme, yok etme'', ''yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama'' ve ''fuhşa aracılık etmek'' suçlarından 14 ile 42 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, benzer suçlar nedeniyle şüpheliler İsmet Ulucan ve Cüneyt Gürbüz'ün 19 ile 31,5, şüpheliler Sıddık Gündüz, Latif Asığçel ve Nazım Kalkan'ın 11,5 ile 19,5, şüpheli Hasan Algan'ın 9 ile 16,5 ve şüpheli Sabahattin Yavaş'ın da 6,5 ile 16,5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler