Ergenekon'da yeni duruşma (25.02.2010)

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ergenekon davasının 136. duruşması soan erdi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık İsmail Sağır'ı kürsüye çağırarak, avukatı İsmail Yanar'ın mazeret göndererek duruşmaya katılamayacağını bildirdiğini, avukatı olmadan sorguya devam edip etmeyeceğini sordu. Sağır'ın kabul etmesi üzerine çapraz sorguya geçildi.

Sağır, Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın sorularını yanıtladı.

Taşkın, önceki oturumda Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasına ilişkin sorular sorduğunu, bugün ise ergenekon davasıyla ilgili sorular yönelteceğini belirterek, ergenekon iddianamesindeki Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılmasının anlatıldığı bölümlere değindi.

İddianamede, bunların dini hassasiyet ile yapılmış gibi gösterilerek mevcut hükümeti devirmek amacıyla kaos oluşturulmasının hedeflendiğinin söyleyen Taşkın, Alparslan Arslan'ın da bu dava sanıklarıyla bağlantılarının tespit edildiğini söyledi.

Taşkın'ın ''Siz dini hassasiyetiniz, başörtüsü sorununuz olmadığını, Cumhuriyet eylemini maddi çıkar beklentisi ile yaptığınızı söylüyorsunuz. Bu konuda ne diyeceksiniz?'' sorusu üzerine Sağır, dini açıdan Danıştayı basacak, Cumhuriyet Gazetesine bomba atacak bir görüşü olmadığını belirtti.

Sağır, kendi aralarında dini sohbetler etmediklerini, ancak Alparslan Arslan'ın dini konulardan konuştuğunu, beş vakit namaz kılan biri gibi görünen Arslan'ın hiç namaz kıldığını görmediğini anlattı.

Taşkın'ın ''Bir kadınla yaptığınız telefon görüşmesinde size 'gelirken şeker getir' diyor. Uyuşturucu literatüründe şeker demek uyuşturucu anlamına gelmektedir. Siz uyuşturucuyu nereden temin ediyordunuz. Kokain alacak kadar durumunuz iyi miydi?'' sorusuna ise Sağır, her yerde satıldığını belirterek, çalıştığı zamanlarda kokain alabildiğini dile getirdi.

Kokainin pahalı bir uyuşturucu olduğunu belirten Taşkın'ın tüm kazancını uyuşturucuya verip vermediğine ilişkin sorusuna da Sağır, devamlı olarak fazla miktarda almadığını, arada bir kullandığını kaydetti.

Taşkın'ın, ''Cumhuriyet gazetesine sizin de gittiğiniz bombalı saldırı günü uyuşturucu aldığınız ifade ediliyor. Bomba atmaya gitmeden önce rahatlamak için mi uyuşturucu aldınız?'' sorusu üzerine Sağır, ''O gün tesadüfen uyuşturucu almıştım. Cumhuriyet gazetesine gideceğim diye almadım. Sadece denk geldi'' dedi.

Başka bir soru üzerine de Osman Yıldırım'ın Cumhuriyet gazetesine bomba atılması eyleminde esas azmettiricisinin Muzaffer Tekin'in olduğunu söylediğini ifade eden Sağır, bu kişiyi tanımadığını belirterek, tanımadığı kişilerin ise nasıl azmettirici olabileceklerini sordu.
Sağır, Taşkın'ın bir devlet kurumunda muhbirlik yapıp yapmadığına ilişkin sorusunu da ''Yapmadım'' şeklinde yanıtladı.

Sağır, savcının sorularının ardından tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in sorularını yanıtladı.
İsmail Sağır, Kerinçsiz'in ergenekon kapsamında alınan ifadesine ilişkin yönelttiği bir soru üzerine şöyle konuştu:
''Sincan Cezaevi revirindeki psikolog odasında 2 polis 'Ergenekon'dan tanık olarak ifademi alacaklarını söyledi. Bana bazı isimleri, örgütle bağlantılı olup olmadığımı sordular. Kimseyi tanımadığını, bağlantım olmadığını söyledim. Savcı Zekeriya Öz bir kere gelip selam verdi. Bana soru sormadı. Yan odaya ifadeyi imzalamak için gederken Osman Yıldırım'ı gördüm. İfadesi alınıyordu. Önündeki tepside meyve, çay vardı.''

Duruşma yarına ertelendi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Sağır'a, tutuklu sanık Osman Yıldırım sorular yöneltti. Yıldırım, Sağır'a ''Benim size yazdırdığımı belirttiğiniz dilekçede Cumhuriyet eylemine katıldığınızı, Danıştay eylemini bilmediğinizi söylüyorsunuz. Burada bu dilekçeyi reddediyorsunuz. Yani Danıştay eylemine katıldığınızı mı söylüyorsunuz? Ergenekon sanıkları sizden medet umuyor'' dedi.

Sağır da Muzaffer Tekin'i tanımadığını belirterek, ''Ergenekon sanıklarını da savunmuyorum, onlar kendilerini zaten savunuyorlar. Benim kimseden de çıkarım yok'' diye konuştu. Bu sırada Alparslan Arslan da mikrofon almadan oturduğu sanık sırasından, ''Benim Ergenekon ile irtibatım yok'' diye seslendi.

Emniyette işkence görüp görmediği sorusuna Sağır'ın ''hayır'' yanıtını vermesi üzerine Yıldırım, ''Diyelim ki eskisi gibi işkence vardı. 1-2 ay elektrik verildi, askıya alındın, eylemi kabul ettin. Savcılık ve mahkemedeki ifadelerinde Danıştay eylemini bildiğini söylüyorsun. Ben ilk emniyet ifademden beri Danıştay eylemini kabul etmedim. Size nasıl iftira attım?'' diye konuştu.
Osman Yıldırım'ın ''Beni tehdit ettiniz. Bana 'kendine dikkat et' diyerek, tehdit ettiniz'' sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, mahkemenin kimseyi tehdit etmediğini belirterek, Yıldırım'ın algılayışının yanlış olduğunu söyledi. Yıldırım'ın ''Devletin bekası için adaletin tecellisini istiyorum'' sözleri üzerine Başkan Şengün de ''Mahkemenin tek düşüncesi o. Gerçeğin ortaya çıkması'' dedi.

Alparslan Arslan cezaevi şartlarından şikayetçi

Başkan Şengün'ün, İsmail Sağır'ın beyanları üzerine söyleyecek bir şeyi olup olmadığını sorduğu Alparslan Arslan da Ergenekon yapılanması olmadığını, kendisinin de bununla bir alakası bulunmadığını söyledi. Arslan, cezaevi şartlarının da sağlıklı olmadığını belirterek, hastaların hastaneye sevk edilmediğini öne sürdü. Arslan, cezaevindeki şartların düzeltilmesi için dilekçe verdiğini söyledi.

Alparslan Arslan, sigara ve çakmak olmadığını, kantin ihtiyaçlarının karşılanması için verdiği dilekçelerin de işleme konulmadığını ileri sürdü. İsmail Sağır, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun, ''Beyanınıza göre olaylarla ilginiz olmadığını söylüyorsunuz. Alparslan Arslan'a sormuyor musunuz, 'Nedir bunun aslı astarı, niye bize tezgah kurdunuz?' diye'' şeklindeki sorusu üzerine, bu soruyu Osman Yıldırım'a yönelttiğini söyledi.

Sağır, ''Yıldırım, kendisinin de Alparslan'ın da kullanıldığını, haliyle bizlerin de kullanıldığını söyledi. Alparslan'a 'Ne olacak şimdi?' diye sorduğumda, 'Allah büyüktür, hep beraber girdik hep beraber çıkarız' gibi şeyler söylüyordu. 'Ergenekon'dan kimi tanıyorsun?' diye sorduğumda ise Muzaffer Tekin'e selam verdiğini, bir kere görüştüğünü söylemişti'' diye konuştu.

Osman Yıldırım'ın Ergenekon ile ilgili ifadelerinin kendilerini doğrudan ilgilendiren beyanlar olmadığını belirten Haşıloğlu'nun, ''Sizin aleyhinize bir durum mu bu? Neden, Yargıtay bozunca mahkemenin kararında direnmesini istediniz?'' diye sorduğu Sağır, Yıldırım'ın üç yıl sonra bunları neden açıklamadığına kızdığını, zaten müebbet hapis cezası aldığını kaydetti. Haşıloğlu'nun, ''Danıştay davasının Ergenekon ile birleşmesinin size ne zararı olacak?'' sorusuna ise Sağır, Ergenekon kapsamında adı geçen kimseyi tanımadığını dile getirdi.

Çapraz sorguya ara veren Başkan Şengün, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi.