Erkek yargı kocaya arka çıktı
Eşini bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs eden kocaya verilen 20 yıllık hapis cezası skandal gerekçelerle bozuldu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, başka bir erkekle duygusal ilişki yasadığı gerekçesiyle eşini öldürmeye teşebbüs eden kocaya verilen 20 yıl hapis cezasını tartışma yaratacak gerekçelerle bozarken; sanığa haksız tahrik indirimi ve iyi hal hükümlerinin uygulanmasını istedi. Yerel mahkemenin, “eşlerin birbirlerine yönelik sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının boşanma sebebi olduğu, haksız tahrik indirimine konu olamayacağı” gerekçesini kabul etmeyen ve sanık kocaya fazla ceza verildiğini öne süren Yargıtay, yine mahkemenin “kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda hakimlere de görev düşmesi, bu suçlarda takdiri indirimin sanıklar için adeta bir ödül olması” nedeniyle iyi hal indirimi uygulamamasının da “yasal olmadığını” kaydetti.
Türkiye’de her geçen gün kadın cinayetleri artarken, hükümetin dahi “iyi hal indirimini kaldırmayı düşündüğü” bir dönemde Yargıtay’dan sanık kocalar lehine yeni bir karar çıktı. 17 Kasım 2014’te meydana gelen olayda sanık koca ile 7 yıllık eşi arasında “duygusal birliktelik yaşadığı”nı iddia ettiği başka bir erkekle telefonla görüştüğü gerekçesiyle tartışmaya yaşandı. Yargıtay kararına göre, “çıkan tartışma sırasında hiddete kapılan” sanık koca, eline geçirdiği bıçakla eşinin göğüs bölgesine iki darbe vurdu. “Paniğe” kapılan koca, “hayati tehlike geçiren” ağır yaralı eşini, annesinin ısrarı üzerine hastaneye götürdü. Şüpheli koca, mağdura tıbbi müdahale yapıldığı sırada hastaneden kaçtı. Hastaneye kalbi durmuş vaziyette gelen 4 çocuk annesi mağdur kadın yapılan müdahaleler sonucu hayata döndürüldü.
Mahkeme 20 yıl verdi, indirim uygulamadı
Ağır ceza mahkemesi, sanık kocaya eşini öldürmeye teşebbüs suçundan 20 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığa ne tahsız tahkik ve ne de iyi hal indirimi uyguladı. Kocanın itirazı üzerine dosya Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay cezayı fazla buldu, kararı bozdu
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, eşini öldürmeye çalışan kocaya verilen hapis cezasını oybirliğiyle fazla bularak, kararı üç gerekçeyle bozdu. Sanığın, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının eşini öldürmeye yönelik olduğu ancak eylemden sonra tıbbi müdahale aşamasına kadar aktif davranışlarda bulunarak ölüm sonucunun gerçekleşmesini engellediği öne sürülen kararda, “sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü uyarınca kasten yaralama suçundan ceza tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ‘sanığın mağduru öldürdüğünü düşündüğü ve annesinin ısrarı üzerine onu hastaneye götürdüğü’ şeklindeki soyut gerekçe ile hakkında gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşüldüğü” iddia edildi.
‘Öldürmesin, boşansın’ olmaz, haksız tahrik var
Yargıtay, kararında sanık kocaya tahsız tahrik indirimi uygulanmasını isteyerek, “Mağdurun evlilik birliğinden kaynaklanan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve sanığın eylemini bu hiddetin etkisi ile gerçekleştirdiği hususunda ciddi şüphenin olması sebebiyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini düzenleyen ve 1/4 ile 3/4 arasında ceza indirimi öngören TCK'nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılması gerektiği”ni kaydetti. Yerel mahkemenin bunu gözetmediği belirtilen kararda, “yazılı şekilde ‘eşlerin birbirlerine yönelik sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının boşanma sebebi olduğu ve bu hususun haksız tahrik indirimine konu olamayacağı’ şeklindeki gerekçe ile haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayininin” bozmayı gerektirdiği vurgulandı.
‘İyi hal indirimi ödül olur’ gerekçesi yasal değil
Yargıtay, üçünçü bozma gerekçesini ise sanığa iyi hal indirimi uygulanmamasına dayandırdı. Yerel mahkemenin, “Hakimlerin kadın cinayetlerini önleme görevi olduğu” yönündeki gerekçesini kabul etmeyen Yarıtay, şu ifadeleri kullandı:
“Sanık hakkında TCK'nun 62/2 maddesi uyarınca "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar göz önünde bulundurularak aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takdiri indirim hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde "takdiri indirim nedeninin yasal bir indirim nedeni olmaması, kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda hakimlere de yukarıda belirtildiği şekilde görev düşmesi, bu suçlarda takdiri indirimin sanıklar için adeta bir ödül olması göz önüne alınarak" şeklindeki yasal olmayan ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olarak genel bir gerekçe ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti