Erken emeklilikte kötü haber

Erken emeklilikte kötü haber

15.04.2013 09:29:00
Güncellenme:
Takip Et:
Erken emeklilikte kötü haber

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ''Emeklilikte yaş bekleyen'' diye bir şeyin olamayacağını çünkü emekli olmak için birkaç koşul var. Sadece prim gün sayısı olsaydı, o zaman biz 90'lı yılların başına dönerdik. Milletin 36 yaşında emekli olmasına izin verirdik'' dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2013 yılı Ocak-Mart dönemi bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.

İlk 3 ay itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21,6 artışla 94,1 milyar liraya çıktığını belirten Şimşek, aynı dönemde bütçe giderlerinin ise yüzde 13,3 artışla 95 milyar lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Ocak-Mart döneminde bütçe açığının 897 milyon lira olduğunu ifade eden Şimşek, bütçe açığının ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 86 düştüğünü belirtti.

Birinci çeyrekte vergi gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 20 artışla artışla 77,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildiren Şimşek, ilk çeyrekte faiz dışı dengenin de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 iyileşme göstererek 14,3 milyar lira olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin kredi notunda yeni bir artışın ülkeye etkisinin büyük olacağını belirterek, özellikle özel sektörün bu sayede daha uzun vadeli ve ucuz kaynaklara erişebileceğini söyledi.

Bakan Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2013 yılı ilk çeyrek bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.

Toplantıda, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, 2012 yılının dünya ekonomisinin önemli ölçüde yavaşladığı, AB'de ekonomik krizin derinleştiği, bölgede jeopolitik gerginliklerin arttığı, petrol fiyatlarının hem yüksek seyrettiği hem yükseldiği bir yıl olduğunu anlattı. Şimşek, "2012'de Türkiye, bütün bu olumsuzluklara rağmen yüzde 2,2 büyüdü. Bu büyüme oranı Türkiye standartlarına göre düşük bir büyüme oranıdır. Ama Türkiye büyümeye devam etti, böyle bir yılda" diye konuştu.

Makro ekonomik dengelere bakıldığında, 2012 yılının aslında oldukça başarılı bir yıl olduğunun görüldüğünü belirten Şimşek, geçen yıl cari açığın milli gelire oran olarak yüzde 6'nın altına düştüğünü, daha yönetilebilir bir düzeye geldiğini, 47 milyar dolara gerilediğini anlattı.

Kamu borç stokunun milli gelire oranı


Şimşek, geçen yıl son 44 yılın en düşük enflasyon oranının görüldüğünü de hatırlatarak, kamu borç stokunun milli gelire oranında da gerilemenin devam ettiğini, bu oranın yüzde 36'ya indiğini kaydetti.

Türkiye'de kamu borç stokunun milli gelire oranının, OECD ülkelerinin üçte biri düzeyinde olduğunu belirten Şimşek, ''Bunları 2012 yılının yine de başarılı bir yıl olduğunu göstermesi açısından önemsiyorum. Ayrıca 1 milyon vatandaşımıza iş, aş imkanı sunduk. Ekonomimiz, hükümetimizin doğru politikaları sayesinde 1 milyon vatandaşımıza istihdam imkanı götürdü. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük düzeyinde" diye konuştu.

Bugün açıklanan işsizlik rakamlarını da değerlendiren Şimşek, şöyle devam etti:

"Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı tekrar gerilemeye başladı. Ekonomimiz ilk çeyrekte toparlanmaya başladı. Zaten 2013 yılında büyümenin hızlanmasını bekliyoruz. Niye hızlanacak? Bunu destekleyen unsurlar var mı? Tabi. 2013 yılında, birincisi, para politikası enflasyondaki düşüşle birlikte nispi bir esneklik kazandı ve para politikası büyümeyi daha destekleyici bir noktada. Ayrıca reel sektör güven endeksinde de önemli artışlar gözlemliyoruz. Kamu maliyemiz sağlam. Gerek bütçe dengelerimiz gerekse borç dinamiklerimiz oldukça olumlu. Bankalarımızın sermaye yeterlilik oranlarına baktığımız zaman, varlık kalitesine baktığımız zaman, bankalarımız da sağlam bir yapıya sahip. Reel sektör bilançolarında iyileşme devam ediyor."

"Çözüm süreci" büyümeyi destekleyen projelerden


Makro düzeyde büyümeyi destekleyen birçok proje bulunduğuna işaret eden Şimşek, bunların başında kentsel dönüşüm, 2B arazilerinin satışı, özelleştirme ve "çözüm süreci"nin yer aldığını söyledi. Şimşek, bütün bunların bu yıl ve sonrası için Türkiye'nin büyümesini desteklediğini vurguladı.

Son verilere bakıldığında, sanayi sektöründe toparlanmanın güçlendiğini dile getiren Şimşek, kredi büyümesinin de yüzde 20 civarında, oldukça yüksek seyrettiğine işaret etti. Yatırım malları ithalatı ve üretimindeki hızlanmanın dikkat çektiğini kaydeden Şimşek, geçen yıl stoklarda çok ciddi bir erime olduğunu, yatırımlarda düşüş görüldüğünü anımsatarak, yatırımlardaki artışın oldukça cesaret verici olduğunu söyledi.

Şimşek, "Özetle 2013 yılı daha iyi bir yıl olacak. 2013 yılı OVP'de öngördüğümüz yüzde 4'lük büyüme hedefini yıl sonunda rahatlıkla yakalayabiliriz diye düşünüyoruz. Tabi eğer bunu yakalayabilirsek, istihdam artışı devam edecek, işsizlik düşmeye devam edecek, kamu borç dinamikleri iyileşmeye devam edecek. Enflasyonla ilgili olarak Merkez Bankamızın ortaya koyduğu bir hedef var, onu da tutturmayı hedefliyoruz. Cari açıkta iç talepteki toparlanmayla birlikte bir miktar bir artış söz konusu olabilir. Ama biz cari açığın da yine idare edilebilir, yönetilebilir bir seviyede kalacağını ümit ediyoruz."Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe açığının geçen yılın Mart ayında 5,5 milyar lira olduğunu hatırlatarak, "Bütçe, bu yılın aynı ayında geçen yıla paralel olarak 5,4 milyar lira açık verdi" dedi.

Şimşek, bu rakamın 2013 yılı Mart ayında 460 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Bütçe açığının, bu yılın mart ayında geçen yılın aynı ayına paralel seyrederek 5,4 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, söz konusu tutarın geçen yıl 5,5 milyar lira olduğunu hatırlattı.
Şimşek, bütçe gelirlerinin bu yılın mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,5 artarak 24,8 milyar liraya ulaştığını, bütçe giderlerinin de yüzde 10,3 artışla 30,2 milyar lira olarak gerçekleştiğini söyledi.

Söz konusu ayda, vergi gelirlerinin yüzde 16,7 artışla 21,3 milyar lira olarak kayıtlara geçtiğini ifade eden Şimşek, ilk çeyrekteki verilere bakıldığında ekonomideki toparlanmayı en iyi şekilde gösteren unsurun vergi gelirlerindeki artış olduğuna işaret etti.

Şimşek, faiz hariç bütçe giderlerinin bu yılın mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 25,2 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Ocak-Mart dönemi

Bütçe açığının bu yılın Ocak-Mart döneminde 897 milyon lira olduğunu kaydeden Şimşek, ilk çeyrekteki açığın 2013 yılının tamamı için öngörülen 34 milyar liralık açığın yüzde 2,6'sına karşılık geldiğini söyledi.

Şimşek, geçen yılın aynı döneminde bütçe açığının 6,4 milyar lira olduğunu belirterek, 2013 yılının ilk çeyreğinde bütçe açığının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 86 düştüğünü anlattı.

Bakan Şimşek, faiz dışı fazlanın geçen yılın Ocak-Mart dönemine göre yüzde 31 artışla 14,3 milyar liraya yükseldiğini dile getirdi.

Bütçe giderlerinin 2013 yılı ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,3 artarak 95 milyar liraya çıktığını bildiren Şimşek, toplam harcamalar içindeki faiz hariç bütçe giderlerinin anılan dönemde yüzde 20,1 artışla 79,9 milyar liraya ulaştığını ifade etti.
Faiz dışı harcamalardaki artışın nedenlerine değinen Şimşek, "Faiz hariç bütçe giderlerinin yüksek seyretmesinde cari transferler, personel giderleri ve sermaye giderleri etkili olmuştur" dedi.

Sermaye giderlerinin yatırım, cari transferlerin de önemli ölçüde sosyal güvenlik harcamalarını içerdiğini anlatan Şimşek, bu yılın ilk çeyreğinde cari transferlerin 2012 yılının aynı dönemine göre 5,6 milyar lira arttığını söyledi.

Şimşek, söz konusu artışın 2,7 milyar liralık kısmının sağlık, eğitim ve sosyal yardım giderlerinden, bir kısmının da mahalli idarelere ayrılan paydaki artıştan kaynaklandığını belirtti.
Bu yılın Ocak-Mart döneminde personel giderleri ile sosyal güvenlik kurumlarına ödenen devlet primi giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre 3,9 milyar lira arttığını kaydeden Şimşek, sermaye giderlerindeki artışın özellikle Karayolları Genel Müdürlüğünün yaptığı harcamalara ilişkin geçen yıldan kalan ve bu yılın ilk çeyreğinde yapılan ödemelerden kaynaklandığını ifade etti.

Faiz giderleri


2012-2013 Ocak-Mart döneminde faiz giderlerinin yüzde 12,6 azalarak 15,1 milyar liraya gerilediğini ifade eden Şimşek, "Faiz giderlerindeki bu trend, hükümetlerimiz döneminde istikrarla uyguladığımız mali disiplinin bir yansımasıdır. Türkiye'nin son 10 yıldaki en büyük kazanımı faiz bütçeleri yerine hizmet bütçeleri üretebilmesi, mali disiplin sayesinde bütçede faiz yükünün aşağı çekilmesidir" diye konuştu.

Bütçe gelirleri


Bütçe gelirlerinin bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,6 artarak 94,1 milyar liraya yükseldiğini bildiren Şimşek, bunun çok ciddi bir artış olduğunu söyledi.

Yıl sonu için öngörülen 370,1 milyar liralık bütçe gelirinin yüzde 25,4'nün ilk 3 ayda gerçekleştiğine işaret eden Şimşek, gelirler konusunda hedefin üzerine çıkıldığını kaydetti.
Aynı dönemler itibarıyla vergi gelirlerinin yüzde 20 artarak 77,4 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti:

"Vergi gelirlerindeki olumlu gidişat birkaç faktörden kaynaklanmaktadır. Birincisi, sanayideki nispi toparlanma olumlu etkilemektedir. İkinci olarak, geçen sene mali disiplini korumaya yönelik birtakım tedbirler aldık. Bu tedbirlerin bir yansıması söz konusudur. Aslında bu, kararların yerindeliğini de göstermektedir. BOTAŞ'ın 2012 yılının son çeyreğinden itibaren vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi ve geçmiş dönem borçlarını bir plan çerçevesinde ödemeye başlaması da tabii ki bu performansta etkili olmuştur. Ben, bu vesileyle özellikle Enerji Bakanımıza gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür etmek istiyorum. Çünkü önemli bir konu. Hakikaten BOTAŞ'ın dengelerini düzeltmesi ve artık yükümlülüklerini yerine getirmiş olması önemli bir konu."

Vergi gelirlerinin, yılın ilk 3 ayında faiz hariç giderleri karşılama oranındaki istikrarın devam ettiğini anlatan Şimşek, bu oranın yüzde 97 düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.

Vergi dışı gelirlerin de geçen yılın Ocak-Mart dönemine kıyasla yüzde 30 artarak 16,8 milyar liraya ulaştığını kaydeden Şimşek, söz konusu artışta yılın ilk çeyreğinde Hazine'ye aktarılan 4,9 milyar liralık özelleştirme gelirlerinin etkili olduğunu dile getirdi.

"Mali disiplin anlayışını devam ettireceğiz"


Bütçe performansının yılın ilk çeyreğinde oldukça olumlu seyrettiğini ifade eden Şimşek, bunda mali disiplin kararları, ekonomide toparlanma ve mikro düzeyde alınan kararların etkili olduğuna işaret etti.

Şimşek, elektrik dağıtım şebekelerinin tamamen özel sektöre geçmesiyle enerji sektöründeki birtakım sıkıntıların giderileceğini, nakit akışı probleminin çözüleceğinin görüleceğini de söyledi.

İlk 3 aylık rakamların, 2013 yılı bütçe dengesi ve faiz dışı denge hedeflerine rahatlıkla ulaşılabileceğini gösterdiğini belirten Şimşek, 2013'te Türkiye'nin dünyada bütçe performansı ve kamu borç dinamikleri açısından güçlü bir ülke konumunu korumuş olacağını kaydetti.
Mali disipline önem verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurgulayan Şimşek, "OVP'deki hedeflere ulaşmak için mali disiplin anlayışını güçlü bir şekilde devam ettireceğiz. Kamuda yapısal reformların hızlandırılmasına elimizden geldiğince destek olacağız" dedi.

"Yaklaşan seçimler mali disiplini bozmayacak"


Bakan Şimşek, yaklaşan seçimlerin mali disiplini bozup bozmayacağı konusunda ise şunları söyledi:

"Yaklaşan seçimler mali disiplini bozmayacak. Son 11 yılda hükümetimizin ortaya koyduğu performans bellidir. Biz bütçelerimizi o çerçevede yapmadık, yapmayacağız. Bunları dikkate alarak zaten gereken makro çerçeveyi çiziyoruz. Küresel ekonomideki, Türkiye'deki ve bölgedeki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Gerektiğinde hedeflere ulaşmak için gerekli tedbirleri alacağız. Bunun için hem yeterli mali güce hem bu tedbirleri kararlılık uygulayacak siyasi istikrara da sahibiz."

Şimşek, Bakanlık toplantı salonunda düzenlediği "Makro ekonomik gelişmeler ve 2013 yılı ilk çeyrek bütçe gerçekleşmeleri" konulu basın toplantısının ardından soruları da yanıtladı.


Erken emeklilik tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, sosyal güvenlik sisteminin yeni ilave yükleri kaldıracak noktada olmadığını söyledi.

Şimşek, 2012 yıl sonu itibariyle Türkiye'de 10,4 milyon emeklinin bulunduğunu, bunlar arasında erkekler için ortalama yaşın 44,9 olduğunu ifade etti.

OECD ülkelerindeki emeklilerin ortalama yaşının ise 63,6 olduğuna işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

"Kadınlar için ortalama emeklilik yaşı 41. OECD ülkelerinde 61,9. Şu anda Türkiye'de bugün, 2013 yılında kadınlar en erken 49, erkekler 50 yaşında emekli olabilecekler. OECD ülkelerinde benim bildiğim kadarıyla ortalamada şu anda 65'in altında emekliliğe izin veren yok ama ülkemizde 2013 yılında vatandaşlarımız 49 yaşında ve 50 yaşında emekli olabilmektedirler en erken. Dünyada ben böyle bir ülke bilmiyorum, olabilir ama ben bilmiyorum. Bu sene sadece emeklilerimize, öngörülen rakam, aşılabilir, 121 milyar lira ödeme yapacağız. Emeklilerin aylığı bu yıl 121 milyar lira. Bu ülkede toplam yatırım bütçesi ise 38,6 milyar lira. Bu ülkede ilaveten bir de bütçeden personel gideri olarak yaptığımız harcama da 115 milyar lira. Toplam 236 milyar lira. Yatırımlara yapılan tüm harcamalar 38,6 milyar lira."

Bunun dışında, "emeklilikte yaş bekleyen" diye bir şeyin de olamayacağını çünkü emekli olmak için birkaç koşulun bulunduğunu belirten Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Yani sadece prim gün sayısı olsaydı, o zaman biz 90'lı yılların başına dönerdik. Milletin 36 yaşında emekli olmasına izin verirdik. Nitekim 1999 yılındaki hükümet, bu sorunu görmüş, 90'lı yılların başında yapılan vahim hatayı görmüş ve rasyonel bir adım atılarak aşamalı bir düzeltmeye gitmiştir. Dolayısıyla açık ve net olarak söylüyorum, ne bizim bütçemiz ne de Sosyal Güvenlik Kurumu'nun mevcut yapısı böyle bir adımı kaldıramaz. Dolayısıyla hangi üst düzey bürokrat ne açıklama yapıyor bilemiyorum ama açık ve net olarak söylüyorum, bu ne Türkiye'nin hayrınadır ne de Türkiye bu yükü kaldırabilir. Maliye Bakanlığı olarak bu konudaki tutumumuz açık ve nettir."

"Asıl derdimiz sorunu çözmek"

Soru üzerine 2B'lere ilişkin de bilgi veren Şimşek, burada asıl dertlerinin sorunu çözmek olduğunu söyledi.

Bu süreçte Maliye Bakanlığı olarak her zaman vatandaşın lehine olan düzenlemeleri güçlü bir şekilde desteklediklerinin ve büyük kolaylıklar sağladıklarının altını çizen Şimşek, henüz tahsilatla ilgili bir değerlendirme yapma noktasında olunmadığını ifade etti.

Bakan Şimşek, satışların yeni başladığını, yoğun ilgi olduğunu ve rakamların iyi gittiğini bildirdi.

"Gündemimizde vergi artışı da indirimi de yok"

Bir gazetecinin, "Konuşmanızda, 'Gerektiğinde her türü tedbiri alırız' dediniz. Bundan vergi artışları mı anlamamız lazım?" sorusu üzerine Şimşek, ekonomilerin canlı organizmalar olduğuna dikkati çekti.

Bazen ekonomiyi canlandırma ihtiyacı duyulacağını bazen de mali disiplinin çok ön plana çıkabileceğini belirten Şimşek, "Ben onu kastettim. Şu anda gündemimizde ilave herhangi bir tedbir yoktur. Bu sene için gündemimizde ne vergi indirimi var ne de vergi artışı var" dedi.

"Bu ülke fırlar gider"

Bakan Mehmet Şimşek, çözüm sürecine ilişkin de değerlendirmeler de bulundu.
Bu sürecin, uzun vadede Türkiye'nin iddialı hedeflerini gerçekleştirmesi için olmazsa olmaz bir unsur olduğunu vurgulayan Şimşek, ülkenin uzun bir süre boyunca enerjisini de kamu kaynaklarını da terörle mücadeleye harcadığını ifade etti.

Şimşek, şöyle konuştu:

"Türkiye, çözüm sürecinde başarılı olursa, ki bu noktada çok iyi gidiyor. Vatandaşın çözüm sürecini sahiplenmesi anlamında, bizim siyasi irademiz anlamında söylüyorum. İlk defa bu kadar güçlü bir şansa sahibiz. Türkiye uzun vadede yeni bir çıkış sürecine girecek, bölgesel kalkınmışlık farkları azalacak. Bunlar azalırken örneğin nasıl ki Batman, diyelim ki Gaziantep'le, Bursa'yla arayı kapatacak, Türkiye de hızlı bir şekilde Almanya ile arayı kapatmaya devam edecek.
Daha önce terörle mücadeleye harcanan kaynaklar, bu ülkenin eğitimine, alt yapısına, Ar-Ge'sine, ihracatçıya, yatırıma, desteğe giderse bu ülke fırlar gider. Üçüncü konu, biz hem bu bölgede hem de dünyada çok daha saygın noktaya geliriz. Çok önemli, zor bir konuyu ileri demokrasi içinde ve daha çok temel hak ve özgürlükler çerçevesinde çözerek, sadece bu bölge için değil, dünya için ilham kaynağı olabilir bu ülke. Türkiye güçlenir, Türkiye'nin birliği, kardeşliği, bütünlüğü daha da pekişir."

"Yeni MTV sisteminde son aşamaya gelindi"

Motorlu araçların çevreye duyarlı bir şekilde vergilendirilmesi konusunda da çalışmalarının son aşamada olduğunu bildiren Şimşek, bu konuda Ekonomi Koordinasyon Kuruluna (EKK) bir sunum yapacaklarını söyledi.

-"Doğrudan gelirlerin payını artırmak istiyoruz"-

Gelir Vergisi reformuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Şimşek, uzun vadede doğrudan gelirlerin payını artırmak istediklerini bildirdi.

Bakan Şimşek, şu anda Gelir Vergisinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranının yüzde 4 olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Çok düşük bir rakam. Hep örnek veriyorum, bir uçta biz varız bir uçta Danimarka var. Danimarka'da Kurumlar ile Gelir vergilerinin toplamının milli gelire oranı yüzde 29'lar, 30'lar civarında. Türkiye'de ise yüzde 6 civarı. Dolayısıyla bu sistemde bir düzeltme yapmamız lazım. Ancak bu sistemde düzeltme yaparken biz yeni bir vergi öngörmüyoruz. Vergi oranlarında bir artış da öngörmüyoruz ama bazı imtiyazların, bazı istisnaların azaltılmasını, kaldırılmasını öngörüyoruz. Beyanname kapsamındakilerin sayısının artırılmasını, daha modern bir sisteme geçilmesini öngörüyoruz."

Bakan Şimşek, "Devlet Memurları Yasası"ndaki değişikliğe ilişkin, bu konuda bir taslak olduğunu söyledi. Kamu görevi yapanların ülkenin her tarafında çalışmakla mükellef olduğunu, bu konuda herhangi bir teşvik sistemini doğru bulmadığını vurgulayan Şimşek, "Bizim milliyetçiliğimiz, ülke ve vatan sevgimiz sadece söylemde ve kağıt üzerinde olmamalıdır. Biz bu ülkeyi seviyorsak bu ülkenin dört bir köşesinde gönüllü olarak çalışmamız lazım" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın defalarca işçi ve memur ayrımının kaldırılmasına değindiğini anımsatan Şimşek, bu durumun anayasa değişikliği ile söz konusu olabileceğini ama mevcut sistemde millete hizmetin kalitesini artırmak gerektiğini söyledi.

Mehmet Şimşek, kamunun verimli çalışıp çalışmadığına bakılması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"Vatandaş memnuniyeti kamuda ne düzeyde? Kamu hizmetleri kaliteli bir şekilde veriliyor mu? Kaliteli hizmet verme noktasında eksikliği olanlara bir müeyyide olmalı mı? Tabi ki olmalı. Başka türlü nasıl verimli çalıştıracaksınız. Bu nedenle olaya büyük resimden bakmak lazım. Türkiye bu açıdan da dünya ile karşılaştırıldığında yine birtakım eksiklikleri olan bir ülkedir. Bu konuda son yıllarda sayısal olarak önemli iyileştirmelere gittik ama hizmeti vermede yeterince iyi performans göstermeyenler tabi ki bir şekilde müeyyideye tabi olmalı."

"BOTAŞ, 2 milyar lira ödedi"

Şimşek, BOTAŞ'ın bu sene için yaptığı ödemelerin 2 milyar lira olduğuna dikkati çekerek, "Bunun yaklaşık 700 milyon lirası cari vergi ödemeleri, 1,3 milyar lirası da geçmişten kalan borçlarının ödemesi" bilgisini verdi.

Bu durumun devam edeceğine olan inancını dile getiren Şimşek, ÖTV'lerdeki artışın bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Ortadoğu ve Afrika'ya açılım inanılmaz düzeyde büyük bir başarıdır"

Şimşek, son 10 yıl içinde Türkiye'nin ihracatta, özellikle de ihracatı çeşitlendirmede çok büyük başarı yakaladığını belirtti.

Bu durumun çaba gerektirdiğine ve tesadüf sonucu oluşmadığına işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

"Özellikle Avrupa'da sıkıntıların etkisini azaltmaya yönelik olarak Ortadoğu ve Afrika'ya açılım inanılmaz düzeyde büyük bir başarıdır. 2002 yılında bizim Ortadoğu, Afrika bölgesine ihracatımızın toplam ihracat içindeki payı yüzde 12 iken, bu rakam neredeyse yüzde 32'ye ulaştı. 10 sene içerisinde bu kadar büyük bir dönüşüm yaşanmış. Bu dönüşüm yaşanmasaydı, Avrupa'nın Türkiye üzerindeki etkisi çok daha büyük olurdu."

Şimşek, ihracatçılara inandığını ifade ederek, dünyada özellikle de Avrupa'da iç talepte toparlanma gerektiğini, bunun olmaması durumunda zorlanmanın devam edeceğini söyledi.

"Kredi derecelendirme kuruluşları en çok özel sektörü olumsuz etkiliyor"

Bakan Şimşek, kredi derecelendirme kuruluşlarından yeni bir not artışı bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de söz konusu kuruluşların geriden geldiğini, Türkiye'nin daha iyisini hak ettiğini kaydetti.

Bütün bunlara rağmen kredi notu artışının Türkiye'ye etkisinin çok büyük olacağını vurgulayan Şimşek, "Bunu söylerken Hazinenin borçlanma maliyeti bazında bakmıyorum. Hazinenin borçlanma maliyetinin piyasalar tarafından 'yatırım yapılabilir' seviyesinin çok üzerinde fiyatlandırıldığını biz zaten biliyoruz. Bizim için önemli olan özel sektörün uzun vadeli ucuz kaynaklara erişimidir" diye konuştu.
Yeni bir not artışıyla, özel sektörün daha uzun vadeli ve ucuz kaynaklara erişebileceğine işaret eden Şimşek, "Bizim şuanda bütün derdimiz, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin uluslararası piyasalardan 10-20 yıllık çok düşük faizlerle borçlanabilmesi, kaynak bulması ve bu kaynağı yatırımlar için kullanarak ölçek büyütmesi, dünyada rekabet gücünü artırmasıdır. O nedenle bu kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye karşı ihtiyatlı tavrı en fazla özel sektörümüzü olumsuz etkiliyor"
ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranının OECD ülkeleri ortalamasının 3'te 1'i olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Buna da artık bir miktar prim vermek lazım" dedi.

Büyümenin yüksek çıkması için henüz erken

Maliye Bakanı Şimşek, "Şubat ayı bütçe rakamlarını açıklarken, 'faiz dışı giderler yüksek seyretti, bunu mercek altına alacağız' demiştiniz. Mart ayına geldiğimizde, tedbir almayı gerekecek noktaya gelindi mi?" sorusu üzerine de faiz dışı harcamalarda mart ayındaki artışın makul düzeyde olduğunu bildirdi.

Şuan itibariyle yıl sonu hedeflerini aşacak bir trend görmediğini dile getiren Şimşek, "Bir bütçe yapmışız ve yıl sonu için hedef koymuşuz. Bizim derdimiz bütçe disiplini ve mali disiplin derken söz konusu hedefler çerçevesinde rakamları götürmek. Ben gözden geçirme ve tedbiri, o hedefleri aşacak noktaya bir kalemde gelmemiz durumunda kullandım, doğrusu da o" diye konuştu.

Köprü ve otoyol özelleştirme sürecinin başındayız

Bakan Şimşek, köprü ve otoyolların özelleştirilmesine ilişkin ne tür bir yol haritaları bulunduğu üzerine de bu konuda Otoyol AŞ gibi bir şirketin kurulması ve bunun için yasal düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.

Bu noktada halka arz seçeneğini değerlendirdiklerini belirten Şimşek, bu durumun bir süreç gerektireceğini ve kendilerinin bu sürecin başında olduklarını söyledi.

Şimşek, Türk Telekom hisselerine yönelik soru üzerine de söz konusu şirketin halka açık olduğunu, prensip olarak halka açık şirketlerin özelleştirilmesine ilişkin açıklama yapmadığını vurguladı.

Şimşek ayrıca, halka arza ilişkin konuların Özelleştirme Yüksek Kurulunun takdirinde olduğunun altını çizdi.