Erzurum'daki mültecilere mavi damga
Aşkale'deki geri gönderme merkezinde polis tarafından şiddet gördüklerini iddia eden mülteciler, üzerinde seri numarası yazan mavi plastik klipslerle dolaşmak zorunda.
Erzurum Aşkale’deki Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan mülteciler, buranın bir hapishane olduğunu
söylüyorlar. Merkezde ankesörlü telefon imkanı olmadığını ve cep telefonu kullanmanın yasak olduğunu söyleyen mülteciler, polis tarafından şiddet gördüklerini iddia ediyorlar. Avrupa Birliği bünyesindeki ‘Kabul Öncesi Programı’ (IPA) tarafından finanse edilen geri gönderme merkezinde tutulan insanlardan bazıları, açlık grevine başladı. Tutuklu mültecilerin arasında hamile bir kadın bulunuyor. Aşkale'de tutulanlardan bazıları, geçen ay yapılan Edirne yürüyüşü sonrasında buraya gönderildi. ‘Ne olduğunu anlamadıkları kağıtlar imzalatılan’ mültecilerin, dirençleri kırıldıktan sonra ülkelerine geri gönderilmeye çalışıldığından şüpheleniyor. Uluslararası göçmen hakları anlaşmalarında yer alan ‘geri göndermeme ilkesi’ne göre, mültecilerin çatışma bölgelerine geri gönderilmesi yasak. Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, Aşkale’deki merkezin kamp değil ‘gözaltı merkezi’ olduğunun altını çizerken, mavi klips uygulamasına Kumkapı ya da Aydın’daki diğer geri gönderme merkezlerinde rastlamadıklarını belirtti.
Çatışma bölgelerine geri dönmeleri şartıyla serbest kalabilirler
UAÖ Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, Erzurum’daki Geri Gönderme Merkezi’nin yakın zamanda faaliyete girdiğini, burada sınır dışı edilmek üzere olan yabancıların tutulduğunu söyledi. Görendağ, “Burada cihatçı eğilimlerden dolayı tutuklu bulunanlarla, yürüyüşe katıldıkları için tutulanlar arasında bir ayrım yapılıp yapılmadığından emin değiliz. Türkiye’nin Suriye’ye bakış açısı dolayısıyla sınır dışı etme konusundaki fiili imkansızlık ortada. Toplanma ve yürüyüş kanunundan tutuklanan bazı insanlar olduğunu biliyoruz. Bu insanları kime teslim edebilirler? Hala çatışma olan yerlere zorla gönderme gibi bir şansları yok. Bu insanları güvenli olarak teslim edebilecekleri bir alan yok. Bu yüzden ‘Gönüllü geri dönüş’ programları altında bu insanları ‘kendi rızalarıyla’ ülkeden çıkarmaya çalışıyorlar. Haklarında bu şartlar altında sınır dışı kararı alınmış mülteciler var. Bu çok büyük bir risk.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği 22 tane daha açmak istiyor
Kabul Öncesi Programı(IPA) tarafından finanse edilen bu merkezlerin ‘kamp’ değil, ‘Gözaltı merkezi’ olduğunun altını çizen Görendağ, IPA’dan sağlanan fonlarla bu merkezlerden 22 tane daha planlandığını söyledi. Geri kabul anlaşmasının 2017’de yürürlüğe girmesi planlanırken, Avrupa’ya ‘ilticası kabul edilmeyen’ yüz binlerce mültecinin Türkiye’ye gönderileceğini hatırlatan Görendağ, bu insanların gözaltı merkezlerinde, çatışma altındaki ülkelerine gönderilmeyi bekleyeceklerini söyledi. Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile bugün İstanbul'da görüşen Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2017'de başlatılması beklenen anlaşmanın tarihinin Temmuz 2016'ya çekilmesini umut ettiklerini dile getirdi.
Erzurum'daki Geri Gönderme merkezinde yatak örtülerinden duvarlara, her yerde bu yazı var.
Edirne’ye gitmeye çalıştılar, Erzurum’a gönderildiler
Edirne’de Avrupa’ya geçme talebiyle gerçekleşen yürüyüşün hükumet tarafından bastırılmasının ardından tutuklanan mülteciler, Göç İdaresi’nin emri üzerine tutuklu olarak ülkenin dört bir yanına; Kırklareli’ne, Aydın’a ve Erzurum’a gönderildi. Buralarda bazı mülteciler, şiddete mağruz kaldıklarını iddia etti. Kırklareli’nde tutuklanan onlarca kişi, Erzurum’a gönderilmek üzere otobüslere bindirilip Atatürk Havalimanı’na götürüldü. Dayanışma için Atatürk Havalimanı’na giden bazı insanlar, arkadaşlarını kelepçelerle birbirine bağlanmış şekilde buldular. Uçağa bindirilen mülteciler Erzurum, Aşkale’deki Geri Gönderme Merkezi’ne yollandı. 22 Eylül’de Edirne’ye yürüyüş sonrasında tutuklanıp Kumkapı'ya gönderilen Filistinli Ali Fares, Muhammed Fares ve Suriyeli Abdülselam Sakal da burada tutuluyor.
Edirne'ye yürümek isteyen mülteciler kelepçelendikten sonra Atatürk Havalimanı'ndan Erzurum'a gönderildi.
Her şey kamu düzeni için
Mülteci hukukuyla ilgili gazetemize konuşan Avukat Gülsüm Karacan, 6458 sayılı kanunun, devlete mültecilerle ilgili olarak geniş yetkiler verdiğini, dolayısıyla da idarenin elinin bu anlamda, yasa ve yönetmeliğe göre nispeten rahat olduğunu söyledi. Yapılan işlemlerin bu yasa ve yönetmelikteki muğlak ifade ve kavramlara göre düzenlendiğini söyleyen Karacan, “kamu düzeni, kamu sağlığı” adı altında “gözetim altına alma” işlemlerinin olduğunu ve o sırada nerede boşluk ya da yer varsa insanların oraya gönderildiklerini belirtti. Karacan, “Bildiğim kadarıyla ‘kamu huzuru ihlali’ adı altında ya da gönüllü geri dönüş istediklerine dair bir belge imzalatılarak sınır dışı edilmeleri çok kolay” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı