Eşdeğer ilaç tartışması sürüyor

Yazılı açıklamada, dün bazı gazetelerde yayımlanan ''Muadil (eşdeğer) ilacın adı var kendisi yok'' başlıklı habere konu olan durumun, fiilen sistemin işlemediğinin açık bir göstergesi olduğu savunuldu.

Halk sağlığı açısından kabul edilemez bu durumun, çok ciddi mağduriyetler doğurduğuna işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Bu işten bir tek zarar gören vardır. Her zaman olduğu gibi vatandaş... Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu uygulamadan zarar görmemektedir. Çünkü piyasada olmayan, satılmayan ama fiyatı en ucuz olan ilacın bedelini ödemektedir. İlacın piyasada olmaması nedeniyle daha pahalı ilacı almak zorunda kalan hastalarımız ancak aradaki farkı ödeyerek ilaçlarına ulaşabilmektedir.

Biz, özellikle hayati öneme haiz kan ürünlerini içeren pahalı ilaçlarda bu durumun çok vahim sonuçlarını görüyoruz. Örneğin human albuminlerde fark çıkarmayan ucuz ilaçlar, düzenli ve sürekli olarak piyasada bulunmadığından, hastalarımız düzenli ve sürekli piyasada bulunan pahalı ürünleri ceplerinden yüksek farklar ödeyerek almak zorunda kalmaktadırlar. Kutu başı 50-60 TL gibi bir farkın hasta tarafından ödenmesi demek, 6 kutuluk bir tedavi periyotunda hastanın cebinden 300 TL gibi bir ilaç farkının çıkması demektir. Yeşil kart sahibi hastalarımızda bu farkın ödenmesiyse ciddi problem doğurmaktadır.''

Öte yandan, yine kan ürünlerini içeren bazı ilaçların piyasada olmasına karşın sadece bir ilaç deposuna verildiğini ve sadece hastanelerin ilaç ihalelerine girdiğini, bu yüzden bu ilaçların da piyasada bulunamadığının gözlemlendiği vurgulanan açıklamada, bunun da ciddi sıkıntılara yol açtığı kaydedildi.

Açıklamada, ''Hastalarımızın ilaç farkı ödememeleri, ancak ucuz ilacın piyasada devamlı olarak bulunması ile mümkündür. Ucuz ilacın piyasada olmadığının tespiti durumunda derhal piyasada bulunan ilaçlar baz alınarak en ucuz ilaç belirlenmeli ve SGK'nın provizyon sistemine işlenmelidir. Hasta mağduriyetleri ancak bu şekilde önlenebilir'' görüşüne yer verildi.