Faili meçhul küçük şehit

Safranbolu’da 4 Kasım 2010 günü evinin önünde oynarken, hemen yan taraftaki 125. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığında yapılan eğitim atışı sonucu kafasına isabet eden mermi çekirdeği ile hayatını kaybeden 4 yaşındaki Edanur Avcı’yla ilgili 5 yıldır süren soruşturma sonunda takipsizlik kararı çıktı. Vatan'dan Elif Aydın'ın haberine göre Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı dosyayı kapadı.

Acemiler atış yapıyordu

Askeri Savcı Yardımcısı Hakim Üsteğmen Turgut Kapan kararında; olay yerine bin 202 metre mesafede bulunan Safranbolu 125’inci Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı’nda olay saatlerinde acemi erlerin G-3 piyade tüfeği, MG-3 makineli tüfek ve Kanas cinsi silahlarla atış talimi yaptıklarını ifade etti. Küçük kızın ölümüne neden olan merminin de yapılan incelemeler sonucunda komutanlıktan geldiği ve MG-3 marka makineli tüfekten çıktığının tespit edildiğinin altı çizildi.

Tüm tüfekler incelendi

Bunun üzerine ilk aşamada alaydaki 230 tüfek incelendi. Ancak ateş açılan tüfek bulunmayınca alaydaki bütün silahlar inceleme altına alındı. Yine de kurşunun çıktığı tüfek tespit edilemedi. Bunun üzerine savcı, takipsizlik vererek dosyayı kapadı. Ancak küçük Edanur’un fotoğrafı alay komutanlığına asıldı ve altına da ‘şehit’ yazıldı. Edanur böylece sivil şehit statüsüne alınmış oldu.

AVCI AİLESİNİN AVUKATI: ‘Soruşturma eksik ve yanlı’

Avcı ailesinin avukatı Gökhan Ağdemir, karara isyan etti: “Ortada bilirkişi raporları var. Olaydan sonra atış alanı değiştiriliyor. Askeri birliğin içerisine Edanur’un fotoğrafı asılarak şehit yazısı yazılıyor. Bunlar askerin kusurunun olması için yeterli ama soruşturmayı yapan savcı tespit edemiyor. Bizim kanaatimiz soruşturma eksik ve yanlı olarak yapıldı. Çocuğau şehit ilan ettiler ama failini bulmak için çaba sarf etmediler. Cumhurbaşkanından yardım isteyeceğiz. Randevu talep edeceğiz.”

‘Tehlikeli kara bölgesinde’

Savcı Kapan, Edanur’un ölümüne sebebiyet veren 2 No’lu atış alanının 1999 yılından itibaren faaliyette olduğuna ancak atış alanlarının ‘tehlikeli kara bölgesi’nde meskun mahal bulunması hakkında herhangi bir tespit yapılmadığına dikkat çekti. Kaplan kararında “birlik imkanları çerçevesinde atış alanının yönergeye aykırı durumunu gidermelerinin de mümkün olmadığı, 1999 yılından olay tarihine kadar devam eden atış alanlarının yönergeye aykırı olması durumunun idarenin kusur sorumluluğu olduğu anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir” ifadelerine yer verdi.