Fenerbahçe Ülker'de sıkıntı savunmada

Dağhan Duru, Cumhuriyet.com.tr okurları için, Fenerbahçe Ülker - Pınar Karşıyaka maçını değerlendirdi.

Fenerbahçe Ülker'de sıkıntı savunmada
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.10.2014 - 10:03

Basketbolu yöneten ve sözde özerk olduğu iddia edilen TBF adı Cumhurbaşkanlığı Kupası olan bir organizasyonda kendini halkın adamı olarak adlandırmış ve yine halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanının maça teşrif edip tepki görme olasılığından dolayı biletlere kota koyup iki kulübü de mağdur edebiliyor…

İşte bu trajikomik şartlar altında maça hızlı başlayan taraf Fenerbahçe Ülker’di. Sert savunma sonucunda rakibe kolay sayı vermeyen ve alınan net ribauntlar akabinde hızlı hücumlardan bulunan sayılarla 9-0’lık bir seriyle maça giriş yaptılar. Rakibin ikili oyun savunmasındaki zafiyetini iyi değerlendiren Fenerbahçe Ülker Hickman ve Emir üzerinden bulduğu asistlerle bilhassa pota altından kolay sayılar üretti. Pınar Karşıyaka ise dış atışlarda yakaladığı yüzdeyle farkı kapatıp kısa sürede maçın içine girmeyi başardı ve Palacious’un Oğuz karşısında kurduğu üstünlükle maça tutundu.

Fenerbahçe Ülker maç içinde rakibine göre iç-dış dengesini daha iyi kurmasına ve topu daha iyi paylaşmasına rağmen farkı açamamasındaki en büyük etken ön alan savunmasında Dixon, Strawberry ikilisini savunamamasının yanı sıra ilk yarıda Bogdanovic ve Goudelock ikilisinden hücumda beklediği verimi alamamasıydı. Pınar Karşıyaka cephesinde ise rakibe oranla dar bir rotasyonla mücadele etmek maçın temposu düşünüldüğünde son derece zordu. Kaldı ki ilk yarıda dış şutlarda yakaladıkları yüzde sürdürülebilir değildi. Nitekim üçüncü çeyrekte Ufuk Sarıca Palacious ve Dixon’ı dinlendirmek zorunda kalınca hem hücum temposu düştü hem de takım Strawberry’nin birebirleri dışında dış atışlara bağımlı hale geldi. Goudelock’un da skora katkı vermeye başlamasıyla Fenerbahçe Ülker üçüncü çeyreğin sonunda farkı 8 sayıya çıkardı.

Dördüncü çeyrek öncesi 24 saniye cihazında yaşanan sıkıntı maça ara verilmesine sebebiyet verirken bu durum hücumda ritmini yakalayan Fenerbahçe Ülker için bir dezavantaj yaratırken 8-9 oyunculuk bir rotasyonla oynayan Pınar Karşıyaka için bir dinlenme fırsatı yarattı. Nitekim hücum ritmini kaybeden Fenerbahçe Ülker karşısında ortaya koydukları savunma direncinin yanı sıra hücumda Dixon ve Palacious ikilisinin ikili oyunlar üstünden buldukları sayılarla bitime 6 dakika kala maçı dengelemeyi başardılar. Son üç dakikaya Bjelica’nın bulduğu üçlükle 6 sayıyla önde giren Fenerbahçe Ülker bu dakikadan sonra Pınar Karşıyaka’nın tam sahadan yaptığı baskı karşısında bocaladı.  Son bir dakikaya 73-73 eşitlikle girilirken Fenerbahçe Ülker’de tam saha alan savunmasına karşı hazırlık maçlarında da gözlemlenen oyun kurucu eksikliği kendini gösterdi. Son 2 dakikada yapılan iki kritik top kaybı bunun kanıtıydı. Son saniyelere 3 sayı farkla önde giren Pınar Karşıyaka güçlü rakibi karşında maçı 77-75’lik skorla kazanıp sezona kupayla başladı.

Oldukça iddialı bir kadro ile sezona Euroleague ve ligde mutlak başarı hedefiyle giren Fenerbahçe Ülker açısından düşündürücü olan takımı yönetebilecek bir oyun kurucu eksikliğinin yanı sıra hareketli uzunlar karşısında pota altı savunmasında çekilen sıkıntıydı. Pınar Karşıyaka ise rakibine oranla daha dar ve mütevazi bir kadroyla maçı daha çok isteyip karar anlarında Dixon gibi bir oyun kurucunun varlığının da etkisiyle ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı müzesine götürmeyi başardı. Cumhurbaşkanıysa alınan onca önleme rağmen maça gelmemişti.