"Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!"
"Gelecek İçin Biz" grubu Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 37. Kurultay'ı öncesi bir bildiri yayınladı. "37. Kurultaya giderken" başlığıyla yayınlanan bildiride, halkın çaresi, güveni, umudu olan siyasetin CHP içerisinden yükseleceği belirtilerek, "Cumhuriyeti kuran partimizin devrimci geleneği, Cumhuriyeti yeniden inşa edecek ve rejimi demokratikleştirecek güçtedir! Ülkemizin birikimine güveniyoruz. Biliyoruz ki milyonlar özgürlüğü, eşitliği, laikliği, barışı ve demokrasiyi ayağa kaldırmaya hazır. Şimdi sıra bizde. Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!" çağrısı yapıldı.
"Gelecek İçin Biz" grubu Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 37. Kurultay'ı öncesi bir bildiri yayınladı. "37. Kurultaya giderken" başlığıyla yayınlanan bildiride, halkın çaresi, güveni, umudu olan siyasetin CHP içerisinden yükseleceği belirtilerek, "Cumhuriyeti kuran partimizin devrimci geleneği, Cumhuriyeti yeniden inşa edecek ve rejimi demokratikleştirecek güçtedir! Ülkemizin birikimine güveniyoruz. Biliyoruz ki milyonlar özgürlüğü, eşitliği, laikliği, barışı ve demokrasiyi ayağa kaldırmaya hazır. Şimdi sıra bizde. Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!" çağrısı yapıldı.
Metnin tamamı şu şekilde:
37. KURULTAYA GİDERKEN
Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!
Cumhuriyet Halk Partimizin 36. Kurultayı öncesi “geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim” çağrısıyla çıkmıştık yola. Saray rejiminin yarattığı eşitsizliklere, adaletsizliğe, yoksulluğa, baskıcı, yönetim anlayışına, hukuksuzluğa, savaş tezkerelerine verilen desteğe, seçim hilelerine, parti içi antidemokratik uygulamalara, dokunulmazlıkların kaldırılmasında alınan tutuma, Yenikapı mitinginde iktidarla yan yana durmaya, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayıldığı 16 Nisan referandum sonucunun sessizce kabul edilmesine karşı çıkmıştık. “Siyasetsizleştirme” politikalarının karşısında CHP’nin tarihi sorumluluğunun, AKP faşizmini aşarak, Türkiye’yi laik, özgür, demokratik bir sosyal hukuk devleti olarak ayağa kaldırmak olduğunu haykırmıştık!
Salgınla birlikte küresel kapitalizmin yarattığı doğa yıkımı ve eşitsizlikler karşısında, bir kez daha herkesin “aynı gemide” olmadığı görüldü. Salgından en çok ezilenler, emekçiler, işsizler, güvencesizler, yoksullar, göçmenler etkileniyor. Egemenler ise sorumluluk almak bir yana insanların korkularını, daha baskıcı ve kontrolcü bir yönetimi dayatmak için kullanmaya çalışıyorlar. Ancak dünyanın dört bir yanından yükselen protestolar, insanlığın otoriter yönetimler altında geleceksizliğe, yalnızlığa ve ırkçılığa hapsolmak istemediğini gösterdi.
Ülkemizde hukuksuz görevden almalar, tutuklamalar ve kayyum uygulamaları ile yurttaşlarımızın neredeyse üçte birinin seçme- seçilme hakkı gasp edildi. Bu koşullarda yerel yönetimlerden siyasal iktidara ulaşma imkanı kısıtlanmış durumda.
Siyasetin, hukukun ve demokrasinin yeniden inşasının bütün yükü, halka ve yerel yönetimlerin omuzlarına yüklenemez. Halkın çaresizliğine çare, seçeneksizliğe seçenek, güvensizliğine güven, umutsuzluğuna umut olacak siyaset, CHP içerisinden yükselecek. Bizler cesaretle demokrasiyi, barışı, eşitliği ve özgürlüğü savunacağız!
İktidarın, siyasetin kalan son kurumlarını, dayanışmayı ve toplumsal muhalefeti yok etmesine izin veremeyiz. Ülkemizin ve partimizin sürüklendiği “şimdi sırası değil” siyasetsizliğini birlikte yıkalım. İktidarın kendiliğinden çöküşü beklenerek siyaset yapılamaz. Siyaset; daha kapsayıcı, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir cumhuriyetin inşası için mücadele etmeli, bu memleketin çocuklarına, bu ülkede eşit, özgür ve mutlu yaşayabileceklerine dair güven vermelidir! Başka Sivasların yaşanmadığı, çatışmaların ve toplumsal acıların son bulduğu barış dolu bir gelecek sunabilmelidir.
İşte tüm bu koşullarda 37. Kurultayımızı yapacağız. Bu süreçte şu iki soru tartışılmalıdır:
1- Rejimin dayattığı ve çerçevesini çizdiği merkez sağ bir siyasetle mi devam edeceğiz, yoksa çağa uygun bir sol siyaseti mi kuracağız?
2- Mevcut anti demokratik yönetim anlayışını mı onaylayacağız, yoksa demokratik bir örgüt ve parti yönetimi anlayışını mı hayata geçireceğiz?
Bugün yaşadığımız derinlikli ekonomik, toplumsal ve siyasal krizlerin nedeni olan sağ politikalarla üretken bir gelecek inşa edilemez. Gezi’de, Adalet Yürüyüşü’nde, Hayır kampanyasında, yerel seçimlerde halkın taşıdığı değişim umudunu bu politikalarla gerçeğe dönüştüremeyiz!
Geleceği, eskimiş siyasi figürler ve politikalar ile inşa edemeyiz. İçine düştüğümüz “ne derler” ve “siyasetsizlik” sarmalından ancak “ötekilerin” umudunu örgütleyebilecek yeni ve dinamik bir siyaset anlayışıyla çıkabiliriz.
Bizler demokratik bir CHP olmadan demokratik bir Türkiye’nin kurulamayacağını ısrarla savunuyoruz. Partimizin gençlerin, kadınların, yoksulların, işsizlerin, geleceksizlerin, halkın bütün ezilen kesimlerinin sesi olmasını istiyoruz. Tam da bu nedenle “CHP için demokrasi, Türkiye için demokrasi” diyoruz!
CHP, bütün iddialarını yitirerek çürüyen iktidar karşısında dayanışmacı, katılımcı ve üretken bir siyaset anlayışını savunmalıdır. Ülkemizin aydınlanma, emek, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin tüm kazanımları, bu kez de “AKP gömleğini çıkardık” diyenlerin ayakları altına serilemez! Oldubitti koşullarda yapılacak kurultayımızda, bugünkü yıkımın sorumlularıyla “uyumlu” çalışacak kadroların seçilmesine izin vermeyelim.
Cumhuriyeti kuran partimizin devrimci geleneği, Cumhuriyeti yeniden inşa edecek ve rejimi demokratikleştirecek güçtedir!
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokratik bir örgüt ve yönetim anlayışıyla, ülkemizin ise Atatürk devrimlerini ve kurucu değerleri sahiplenen sol bir siyasetle başarıya ulaşacağına inanıyoruz.
Kurultayımıza giderken gelecek mücadelemizi birlikte yükseltelim.
Bu değerler ışığında siyaset yapan bir CHP, Türkiye’nin de geleceğini değiştirecektir.
Ülkemizin birikimine güveniyoruz. Biliyoruz ki milyonlar özgürlüğü, eşitliği, laikliği, barışı ve demokrasiyi ayağa kaldırmaya hazır.
Şimdi sıra bizde.
Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza