'Geleceği varsa göreceği de vardır'

Gaziantep ve Şanlıurfa’yı ziyareti sırasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Bağış, Türkiyenin AB üyelik sürecini bloke eden Sarkozy’nin 27-28 Şubat tarihlerinde Türkiye’ye yapacağı ziyareti değerlendirdi.

Sözlerine, “Sayın Sarkozy’nin gelince görecekleri de vardır” şeklinde başlayan Bağış, “Kendisinin Türkiye ile ilgili demeçlerinden; intibasının 20 yıl önceki Türkiye ile ilgili olduğunu görüyoruz. Bugünkü Türkiye’yi görüp izlemesinde fayda var” dedi.

Sarkozy değişir mi?

En son Almanya Cumhurbaşkanı Wulf’un Türkiye’de dört gün geçirdiğini anımsatan Bağış, “Son gece Sayın Cumhurbaşkanımız kendisinin onuruna  Dolmabahçe’de bir yemek verdi. Masada bir ara Alman Cumhurbaşkanı döndü bana dedi ki, ‘Egemen Bey sizden bir ricam var. Bavyera Eyalet Başkanı Sayın Seefhofer’u da ziyaret edip Türkiye’ye davet edin. Türkiye’ye gelirse Türkiye ile ilgili fikirleri görüşleri değişecektir, benim değişti’ ve kendisi o günden sonra kendisi Türkiye’nin süreci ile ilgili çok daha pozitif mesajlar vermeye başladı” diye konuştu.

Bağış, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretin Alman iş dünyasının ne kadar halkı olduğunu idrak etmesine vesile olduğunu dile getiren Bağış, “Sayın Sarkozy’i de Fransa’nın önde gelen iş dünyasının neden kendisinin Türkiye politikasına değişiklik talep ettiğini anlaması açısından gelip ülkemizin ekonomik dinamizmini görmesinde çok büyük fayda var. Eminim Antepliler de Urfalılar da Sarkozy’i ağırlamak isteyeceklerdir” diye konuştu.

G-20 Dönem Başkanı olarak geliyor

Bağış, Sarkozy’nin Türkiye’ye G-20 Dönem Başkanı sıfatıyla geleceğini belirterek, “Tabii ki eknomik ilişkilerimizi konuşacağız, tabii ki ikili ilişkilerimizi konuşacağız. Ama AB süreci de mutlaka gündemde olacak” dedi.

Sarkozy’nin Türkiye’nin AB sürecini tıkamasına karşın Ankara’ya gelip nükleer santral pazarlığı yapacağının anımsatılması üzerine ise Bağış şunları söyledi:
“Çok da tıkamıyor, Bizim ilk Paris büyükelçimiz 1489’da atanmış. O günden bugüne hep Fransızlarla ikili ilişkilerimiz sürmüş. Aradanbir sürü kral gelmiş, padişah geçmiş, Başkan olmuş, Başbakan olmuş, dışişleri bakanları gelmiş geçmiş, gerilmiş, genişlemiş, rahatlamış ama ilişkilerimiz hep sürmüş. Hiç kimse sonsuza kadar koltukta kalmıyor. Mahkeme kadıya mülk değil. Türkiye’nin potansiyelini anlayanlar anlar, anlamayanlara anlatmaya çalışırız. Anlamama konusunda direnenler ise bir gün gelir anlayanlara koltuğu bırakır. Kainatın kuralı”