Gençler Sabahattin Ali'nin edebiyatını daha iyi anlıyor
Sabahattin Ali Edebiyat Okulu ilk mezunlarını verdi. Ünlü yazarın kızı Filiz Ali’yle, hem okulu hem de Sabahattin Ali’nin eğitimci yönünü konuştuk.
Türk edebiyat tarihinin en önemli yazarlarından olan Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali ve Yapı Kredi yayınları işbirliğiyle açılan “Sabahattin Ali Edebiyat Okulu” ilk mezunlarını geçen ay verdi. Biz de Filiz Ali’yle biraraya geldik, hem babasının eğtiimci yönünü, hem de Sabahattin Ali’nin kurduğu dille biraraya gelen gençleri konuştuk.
-Nasıl başladı proje?
Uzun süredir, Yapı Kredi Yayınları’yla birlikte, Sabahattin Ali’nin etrafında, bir proje düşüncemiz vardı. Bir ara ödül gündeme geldi. Ancak, zaten varolan edebiyat ödüllerine bir ödül daha eklemenin, o kadar önemli olmadığına karar verdik. Babamın öğretmen olması, çok önemliydi. Daha 20’li yaşlarından itibaren öğretmenlik yapmış bir insandı. Üstelik çok da seviyordu mesleği. Son yıllarda, eski evraklarını elden geçirirken, öğrencilerinden sayısız, mektup aldığını gördüm. Çok sevilen de bir öğretmenmiş.
Öğretmenlik yılları
- Bu açıdan diğer yazarlardan ayrılıyor sanırım.
Evet, ortaokul öğretmenliğiyle başlıyor, Sonra, Ankara Devlet Konservatuarı’nda tiyatro öğretmenliği yapıyor. O yüzden Sabahattin Ali Okulu’nun çok doğru bir isim olacağını düşündük.
- İlk mezunlarını da kısa süre önce verdi okul. Neler hissettiniz?
Çok mutlu oldum, çünkü, gencecik öğrenciler, hepsi birbirinden meraklı. Hep gençlerin okumadıklarını, edebiyatçıları tanımadıklarını düşünüyoruz. Evet, kürk Mantolu Madonna, birkaç yıldır, hep çok satanlar arasında. Sabahattin Ali’nin tanınmasında bunun da rolü var. Ancak sırf çok satmakla ilgili değil, bir kere onun edebiyatına ulaştıktan sonra, gençlerin tek kitapla yetinmediklerini görüyorum.
- Sizce bu okulda eğitim alan gençler, Sabahattin Ali’nin edebiyatını anlamışlar mı?
Gayet tabii. Okula gelenlerin çoğu, zaten edebiyatı seviyorlardı. Kendileri de birşeyler yazıyor. Özellikle okulun öğrencilere böyle bir kapı açması önemli. Edebiyatımızdaki, tüm değerli yazarları öğreniyorlar. Semih Gümüş gibi, değerli öğretmenler gelip ders veriyor. Bir de öğrenciler, birbirleriyle tanışıyor. Çok farklı okullarda okuyan, farklı yerlerde yaşayan çocukların, Sabahattin Ali ismi altında buluşmaları çok güzel.
Çok mutlu olurdu
- Sabahattin Ali’nin böyle bir hayali var mıydı? Bu okulu görse ne düşünürdü?
Valla, babamın aklının ucundan bile geçmezdi böyle bir okul. Ancak öğrencileriyle arkadaş gibi olan biri olduğunu bildiğim için, böyle bir okulda ders vermekten çok mutlu olacağına eminim. Gençlerin, en büyük handikapları, Türkiye’deki eğitim sistemi. Sistemin, onları içine aldığı cendere, cevherlerinin dışarı çıkmasını engelliyor. O kadar çok yeteknekli çocuğumz var ki, ama onlara vakit ve olanak tanımıyor.
- Kürk Mantolu Madonna, dediğiniz gibi çok popüler oldu. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu çerçevede kitabı yeniden okudum. Şunu gördüm, insanlar, ifade edemediği duyguları buluyor. Gençlerin söylediği şu, “ne güzel bir aşkmış.” Demek ki, o içten gelen, samimi sevgi kaybolmuş, gençler de bunu arıyor, “demek ki böyle duygular varmış, bunları hisseden tek ben değilmişim” diyor.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi