‘Genel ahlak’ gözaltısı
İçişleri Bakanlığı istedi; Ankara Valisi Kılıçlar, polis ve jandarmaya genelge görderip ‘genel ahlakın korunması için iç güvenlik paketinin getirdiği koruma altına alma yetkinizi kullanın’ dedi.
Hükümetin çıkardığı iç güvenlik paketi, valiliklerin imdadına hızır gibi yetişti! Daha önce mahkeme kararı gereken konularda artık polis buna ihtiyaç duymadan istediği gibi hareket etme imkanı yakaladı. İçişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar; emniyet, jandarma ve il sağlık müdürlüğüne gönderdiği genelgede; “genel ahlâkın korunması, toplumda gayri ahlâki icraatları nedeniyle infiale sebebiyet verenlerle mücadelede”, iç güvenlik paketinin verdiği “koruma altına alma” yetkisinin etkin bir biçimde uygulanmasını istedi. Kılıçlar, yasanın “Zührevi hastalığını etrafına yayacağından ve bulaştıracağından”şüphe edilen kişilerin hastaneye gönderilmeleri, tecrit ve tedavi altına alınmaları ve gerektiğinde zor kullanılması imkanı verdiğini savundu.
Hükümetin polise olağanüstü yetkiler verdiği iç güvenlik paketi sonrası İçişleri Bakanlığı, nisan ayı içinde 81 ilin valiliğine ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne “Yakalama, Uzaklaştırma ve Koruma Altına Alma” konulu, 2015/13 sayılı genelge gönderdi. Genelgede, içgüvenlik paketinin getirdiği koruma altına alma yetkisinin nasıl ve hangi hallerde kullanılacağını tek tek anlatıldı. Genelgede bu kapsamda, ‘… Toplum için tehlike teşkil eden … hastalık bulaştırabilecek kişiler koruma altına alınarak sağlık kuruluşlarına yazılı belge ile teslimi sağlanır” ifadesi de yer aldı.
Gayri ahlaki kişilerle mücadele
Bunun üzerine Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, “Genel Ahlakın Korunması” konulu, 11 Mayıs 2015 tarihli bir genelge hazırlayarak, gereği için İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderdi. Genelgede yoruma açık ifadeler kullanıldı. Genel ahlâkın korunması, toplumda gayri ahlâki icraatları nedeniyle infiale sebebiyet verenlerle mücadelede; 27 Mart 2015 tarihinde yasalaşan iç güvenlik paketiyle polise yakalama öncesi tanınan “Koruma Altına Alma” yetkisinin etkin bir biçimde uygulanmasının “tesirli olacağı” belirtilen genelgede, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun “Zührevi bir hastalığa müptela olduğu tahakkuk ederek hastalığı etrafına neşir ve sirayet ettirdiğinden şüphe edilen kimseler cebren tedaviye sevk olunabileceği gibi hastalığın sirayetine mani olmak üzere bir hastanede tecrit ve tedavi altına alınabilir. Bu hususta kuvvei cebriye istimali dahi caizdir” şeklindeki 107. maddesine dikkat çekildi.
Gerekirse zor kullanın
“Bu yasa hükmünden anlaşılacağı üzere zührevi hastalığını etrafına yayacağından ve bulaştıracağından şüphe edilen kişilerin hastaneye gönderilmeleri, tecrit ve tedavi altına alınmaları ve gerektiğinde zor kullanılması imkanı bulunmaktadır” denilen genelgede, şu talimat verilidi:
“Polis ve Jandarmanın genel ahlakın korunmasına yönelik uygulamalarında 2559 ve 1593 Sayılı Kanunlar Kapsamında ve ‘Koruma Altına Alma’ konusunda yukarıda belirtilen İçişleri Bakanlığı genelgesinde öngörülen hususlara riayet ederek yetkilerini kullanmada etkin bir çalışma içine girmelerinde fayda görülmüştür. Bilgi ve gereğini önemle rica ederim.”
‘Umumi kadınlar’ı kapsıyor
Genelgede, zührevi hastalıklarla mücadele anlatılırken, “genel ahlâkın korunması, toplumda gayri ahlâki icraatları nedeniyle infiale sebebiyet verenlerle mücadelede” denilirken, neyin kastedildiği açıklanmıyor. Bu ifade, yoruma açık. Diğer yandan zührevi hastalıklarla mücadele 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda düzenleniyor. Yasanın “zührevi hastalıklarla mücadele” başlıklı 103. maddesi, “Vücudun hangi kısmında ve ne şekilde tezahür ederse etsin frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr müptela her şahıs kendisini Türkiye’de sanat icrasına mezun bir tabibe tedavi ettirmeğe mecburdur” ifadesiyle herkese sorumluluk yüklüyor. Yasanın, “Umumi kadınlar hakkında ahkam(hükümler)” başlıklı maddeleri, hayat kadınlarına yönelik düzenlemeler içeriyor. 129. maddede, “Fuhşu, sanat ve maişet (geçim) vasıtası ittihaz (sayan) eden kadınlar”dan zührevi hastalık taşıyanların “kuvvei cebriye istimali ile mümanaat olunacağı” yani zor kullanarak çalışmalarının engellenebileceği, gerekirse “bir müessesede tecrit ve tedavi edilebileceğini” düzenliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama