'Genelkurmay'ı yargılayın gücünüz yetiyorsa'

Islak İmza davasıyla birleştirilerek görülen İnternet Andıcı davasında sanık Kurmay Albay Ziya İlker Göktaş, duruşmayı izleyen başörtülü annesini heyete göstererek "TSK, bir şeylere karşı gibi gösteriliyor. Asıl psikolojik harekat TSK’ye karşı yürütülüyor. Teğmenliğimden beri istihbaratçılık yapıyorum. Ergenekon terör örgütü diye bir şey duymadım" diye konuştu.

'Genelkurmay'ı yargılayın gücünüz yetiyorsa'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.09.2011 - 16:07

Sanık Hasan Ataman Yıldırım da Güney Deniz Saha Komutanı Abdullah Can Erenoğlu’na davadaki sahte belgeleri incelemesi için gönderdiğini belirterek “Ergenekon sanığından geri geldiğini anlayınca geri gönderdi. Korkunun ecele faydası yok. Kendisi de Balyoz’dan tutuklandı. Ama çok üzüldüm” dedi.  Tutuklu sanık emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek, Başkan Hasan Hüseyin Özese’nin kendisini sakin olması için uyarması üzerine “Siz geçin benim yerime sakin olun” diye tepki gösterdi.TSK aleyhine yapılan haberlerin doğrusunu yayınlayarak vatana hizmet ettiklerini belirten Çiçek “Atatürk aleyhine yayın yapan 5 siteyi tespit ettik. Bu sitelerin ismini Adli Müşavire gönderildi. İddianamede bunlara yer verilmemiş. Bunları takip etmek vatanseverlik, milliyetçilik değil mi” diye bağırdı. Özese, Çiçek’i bir kez daha uyararak “Bu şartlarda kesmek zorunda kalabilirim” dedi.

Tutuklu sanık Kurmay Albay Ziya İlker Göktaş, sözlerine “Bu kadar hukukçu arasında hukuki konulardan çok vicdani kanaatınıza sesleneceğim”diye başladı. Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi’nde 18 Ağustos 2008’den  Eylül 2009’a  kadar görev yaptığını anlatan Göktaş “13 aylık görev süremin 3 ayında başka yerlerde görevliydim. 10 aydır terör örgütü ara yöneticisi yapıldım” diye konuştu. Göktaş, İnternet Andıcı iddianamesindeki Genelkurmay Karargahında “Askeri Müdahaleye zemin hazırlamak amacıyla kara propaganda faaliyetleri yürütülen internet siteleri kurulduğu” suçlamalarına ilişkin şunları söyledi: “İnternet sitelerini ben kurmadım. Hatta bu sitelerin içeriklerinde rahatsız olduğum şeyler vardı. Elimden geldiği kadar bunların kaldırılması için Meryem Kurşun'a (sivil memur, tutuksuz sanık) ve diğer personele talimat verip sildirdim. Herhangi bir siyasi parti alyepline ya da lehine bir haber konulmaması talimatı verdim.”

 

Anne ayağa kalkar mısın

“İrtica Org adından ben de rahatsız oldum” diyen Sanık Göktaş izleyicilerin olduğu bölüme doğru bakarak “Annem burada bakın. Anne ayağa kalkar mısın” diye seslendi. Başkan Özese “Gerek yok böyle bir şeye” diye müdahale ederken izleyici sıralarında oturan başörtülü ve pardesülü kıyafetiyle Göktaş’ın annesi  ayağa kalkarak el kaldırdı. Göktaş, “İrtica.org adı beni de rahatsız etti. Hele ‘irtica’ sözü  TSK’de ifade edildiği takdirde normal insanlar da üzerine alınıyor. TSK sankı bir şeylerin karşısındaymış gibi gösteriliyor. İşte annemi görüyorsunuz.Aslında psiklojik harekar TSK’e karşı yapılıyor”dedi.

 

Kuranı Kerim tefsiri

Görev yaptığı dönemde internet sitelerine Kuranı Kerim tefsirleri koyduğunu belirten Göktaş “Kuran tefsirlerini insanlar kendileri görsünler, öğrensinler diye koydum” diye konuştu.İddianamede “Islak İmza belgesinin Taraf Gazetesi’nde 12 Haziran 2009’da yayınlanmasının ardından Genelkurmay Karargahı’nda yoğun bir evrak kırpma ve bilgisayarlarda silme işlemi yapıldığı, acil personel çağrıldığı” iddiasına ilişkin şunları anlattı: “19 Haziran 2009'da eşimle bir düğüne gitmiştik. Aramışlar ancak gürültüden duymamışım. Sigara içmeye çıkan eşime refakat ederken telefonum çaldı ve Nuri Albay bana ulaştı. Asker olduğumuz için bu tür şeylere alışığız. Derhal gittim. Bütün personel gelmişti. Yoğun bir faaliyet vardı. Bir tek Meryem Kurşun yoktu. Onun iki küçük çocuğu olduğu için telefon edip gelmesine gerek olmadığını ama ertesi gün gelmesini söyledim.”

Arşive kaldırılmayan evrakın temizlenmesi için emir geldiğini belirten Göktaş “Aralık ocak aylarında arşive kaldırılmayan evrak temizlenir. Ama benim memurlarım titiz oldukları için zaten arşive kaldırılmamış evrak yoktu. Biz de internet çıktılarını ve gazete kupürlerini temizledik. İnternet sitelerinin silinmesi diye bir şey zaten olamaz. Silinse dahi zaten serverlardan geri çağrılabilir” diye açıklama yaptı.

“Teğmenliğimden beri istihbaratçılık yapıyorum” diyen Göktaş “Teğmenliğimden beri devletin çeşitli birimlerine istihbarat kadrolarında çalıştım. Özel görevler görevler aldım. Ergenekon terör örgütü diye bir şey duymadım. İsmini duymadım, suçlandığım gibi ara yöneticisi olmadım. Bilgi Destek Dairesi adına karşıyım. Bunun adı eskiden olduğu gibi psikolojik harekat dairesi olmalıdır. NATO’ya bağlı  psiklojik harekat toplantıları yapılır. Hatta birine Dursun Çiçek’in de katıldığını hatırlıyorum” dedi.

 

Korkunun ecele faydası yok

Yıldırım, suçlamaya konu olan internet sitesini kurduğuna ilişkin suçlanmasına neden olan “hayhay” adlı belge ve bilirkişi raporlarını Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu’na gönderdiğini belirterek şöyle devam etti: “Sahte düzenlenen belgeleri incelemeleri için Genelkurmaya, Deniz Kuvvetleri'ne birçok askeri komutanlığa  Koramiral Can Erenoğlu'na da  nasıl komplo kurulduğunu görmesi için  araştırması için gönderdim.. Ergenekon'dan yargılanan birini gönderdiğini anlayınca  geri gönderdi. Korkunun ecele faydası yok. Kendisi de Balyoz soruşturmasından tutuklandı. Eğer gönderdiğim dosyayı incelese komplo görse belki de başına bunlar gelmeyecekti. Yine de çok üzüldüm. Gerçek bir Türk subayıymış ki tutuklandı.”

 

Siz sakin olun

İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nda ıslak imzası olduğu iddia edilen Emekli Albay Dursun Çiçek, taleplerini sunarken sesini yükseltmesi üzerine Başkan Hasan Hüseyin Özese tarafından “Sakin olun” diye uyarıldı. Çiçek ise “Siz geçin benim yerime sakin olun” diye konuştu.Suçlanmasına konu olan internet sitelerinde bilgilendirme amaçlı yayın yapıldığını anlatan Çiçek “İngilizce ve Fransızca yayın yapan sitelerde var. İddianamede bunlardan bahsedilmiyor. Ermeni olayları iddialarıyla ilgili Milli Güvenlik toplantılarına da katılıyorduk. Buna göre Genelkurmay da örgüt. Genelkurmay’ı yargılayın gücünüz yetiyorsa” diye sert bir ifadeyle konuştu.

Çiçek’in sözlerine sinirlenen Başkan Özese “Dursun Bey burası mahkeme salonu, ‘Gücünüz yetiyorsa’ lafı savunmayı aşıyor. Savunmanız amacını aşıyor. Bu sözlerinizin savunmayla ilgisi yok” diye konuştu. Suçlamaya konu edilen internet sitelerinin 1999 yılında Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı’na verilen yetki ve görevler kapsamında kurulduğunu anlatan Çiçek “Bilgi Destek Dairesine tayin olmayı ben istemedim. Beni Deniz Kuvvetleri tayin etti. Niteliklerime bakılarak tayinime karar verildi. Üstelik görev yaptığım sürede de komutanlarım, beni başarılı görerek tam sicil notu verdiler. Komutanlarımı göreve kim getiriyor? Yüksek Askeri Şura..Böyle örgüt olur mu” dedi.Başkan Özese konuşmasını sorularla sürdüren  Çiçek’i “Mahkemeyi sorgular şekilde konuşamazsını” diye uyardı.

2004 yılında göreve atındığında 9 internet sitesi olduğunu, sonradan bir site kurulduğunu belirten Çiçek, “Devlet kaynak veriyor, personel görevlendiriyor” dedi.18 aydır tutuklu bulunduğunu belirten Çiçek “İnternet Andıcı iddianamesinde Dursun Çiçek ismi 175 kez geçiyor. İddianamede sanık olarak yer almadım. Hakkımda takipsizlik kararı verildi. Çünkü savcı her iki davanında birleşeceğinden emin. Savcı iradenize nasıl ipotek koyuyor.Elimizde ağaçtan kılıç var. Adam öldürmeye teşbbüsten yargılanıyoruz. Kağıt kılıçtan adam öldürülür mü? İnternette  öldürmeye teşebbüs olur mu” diye konuştu.

İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın fotokopisinin Ankara’daki avkutlık bürosunda bulunduğu iddia edilen tutuklu sanık emekli teğmen Serdar Öztürk ise belgenin bürosuna Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli polisler tarafından konulduğu iddiasını yineledi. Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP Ergenekon’un avukatıysa ben de savcısıyım” sözlerine gönderme yaparak “Başsavcı artık ‘ben savcı değilim’ diyor. Görevinden istifa etti. Siz de istifa edin” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon