'Gerginlik yaratarak değişiklik yapmak demokratikleşme değildir'

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP il binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, terörle mücadele, etnik bölücülük, uluslararası çalkantılar, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunların yaşandığı kritik bir dönemden geçtiğini söyledi.

AKP'nin siyasi varlığının devamı açısından TBMM'de yapılan görüşmelerde ''sahte demokratlık ve mili irade savunuculuğu maskesi altında her türlü çirkinliği sergilendiğini'' öne süren Şandır, ''Yaşanan süreçte milletimiz, AKP'nin samimi ve dürüst değil içten pazarlıklı, demokrat değil dayatmacı olduğuna, sözde siyaset üzerindeki vesayeti kaldırmak isterken kendi vesayetini yerleştirmeyi hedeflediğine yakından şahit oldu'' diye konuştu.

Anayasa Değişiklik Paketi'nin bütünüyle AKP'nin oylarıyla geçtiğini ifade eden Şandır, şöyle konuştu:
''Paket tüm meclisin dolayısıyla milletin katılımıyla değil, AKP'nin parmak çoğunluğuyla TBMM'den geçti. Anayasa değişikliği gibi toplumun her kesimini yakından ilgilendiren bir konuda uzlaşma aramadan, tartışarak gerginlik ortamında bir takım değişiklikler yapmak hiçbir şekilde demokratikleşme, demokrasinin standartlarını yükseltme veya özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırmak değildir. Bu bütünüyle gerginlik ve tartışma ortamında milletin kafasını karıştırarak, seçim öncesinde istismar siyasetiyle iktidar olabilmek için kaybedilen oyu kazanabilmenin senaryosudur. Hayatın her alanını yakından ilgilendiren siyasal, sosyal, ahlaki, ekonomik ve güvenlik gibi sayısız sorunlar çözüm beklerken, AKP'nin anayasa değişikliği teklifi ile Başbakan Erdoğan'ın gerçek niyetleri ve gizli gündemi milletin gözünden kaçırılmaktadır.''

Şandır, Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili yaptığı değerlendirmede, son günlerde Türkiye'ye ve Türk siyasetine yakışmayan gelişmeler olduğunu söyledi. Türkiye'nin siyasetle ve siyasetçiler tarafından yönetildiğini vurgulayan Şandır, şöyle devam etti:
''Siyasetin ve siyasetçilerin üzerine düşen 'kara leke' her şeyden önce Türkiye'ye zarar verir. Siyasete ve siyasetçiye güvensizlik ülkenin hayrına değildir. Baykal'la ilgili olduğu iddia edilen kaset bize göre utanç verici bir komplodur. Öyle olmasını temenni ediyoruz. Bu komplonun biran önce tüm gerçekleriyle ortaya çıkması lazım. Bu noktada gizlilik ve kirlilik geleceğe intikal ettirilmemeli. Biz bu noktada hem Baykal'ı hem de ona karşı bazı açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan'ı haksız buluyoruz. Baykal ve Erdoğan, bu çirkin olayın üzerinden siyaset yaparak Türk milletine haksızlık ve saygısızlık yapıyor.''