Gökçek'i terleten sorular

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek kozlarını paylaştı. Kılıçdaroğlu, 'Dünyanın en pahalı sayacı Ankara'da, Ankara halkı soyuluyor' dedi. Sorulara yanıt vermekte güçlü çekerek terleyen Gökçek, bilinen üslubuyla laf atarak konuyu başka yerlere çekmeye çalıştı.

Gökçek'i terleten sorular
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2008 - 17:26

AKP Milletvekili Dengir Mir Fırat ile gazeteci Uğur Dündar yönetiminde Meclis’te canlı yayında karşı karşıya gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu bu kez de yine Dündar başkanlığında Star TV’de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile yüzleşti.

Kemal Kılıçdaroğlu, Gökçek’i Ankara halkının doğalgaz sayaçları üzerinden nasıl soyulduğunu belgeler ile ortaya koyarken, Gökçek iddialara yanıt vermeye çalıştı. Yer yer Gökçek'in hakaretlerinin yer aldığı tartışmada gergin dakikalar yaşandı. Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Dündar ile de zaman zaman tartıştı.

 

Açık oturumun nedeni

Kılıçdaroğlu kısa bir süre önce Gökçek'in, Ankara'daki sayaçları fahiş fiyatla aldığını ve bu sayaçların İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne daha ucuza satıldığını iddia etti.

Gökçek'in başkentlileri dolandırdığını savunan Kılıçdaroğlu, 1994 – 2003 arasında 835 bin sayaç alındığını ve farkın 12 milyon Avro olduğunu söylemişti.

Ayrıca elektrik direğinin de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yakınlarına ait bir firmadan ihalesiz aldığını söylemişti. Gökçek, bu iddialara yanıt vermek için bugün Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya geldi.

 

"Hangimiz şerefsiz ortaya çıkacak"

Gökçek, iddialarla ilgili dosyalarını hazırlayarak getirdiğini belirtirken, programın sonunda 5 dakikada ise 25 tane yolsuzluk dosyasının Kılıçdaroğlu'na soracağını bildirdi. Gökçek, "Bugün sadece iddiaları üzerine konuşacağız, başka yöne saptırılmasına müsaade etmeyeceğim. Seviyeyi düzgün tutmak lazım. Ama bir insanın itham edilebileceği en büyük şey yolsuzluktur. Yolsuzluk yapmak şerefsizliktir. Kim yaparsa yapsın şerefsizdir. Ama birisine yolsuzluk iddiası yapınca onu kanıtlayamayan daha fazla şerefsizdir. Burada hangimiz şerefsiz, hangimiz şerefli o ortaya çıkacak" dedi.

Kılıçdaroğlu, programa katılırken satır başları ile iddiaları anlattığını, programda ise bunu açacağını söylediğini anımsatarak, "Ben doğalgaz sayaçları dolayısıyla Ankaralıların nasıl soyulduğunu belgeleri ile anlatacağımı söyledim. Sayın Gökçek, benim için demişti 'Kılıçdaroğlu kaçarsa bütün bilboardlara ilan vereceğim' dedi. Bunu Yapacak mıydınız?" sorunu Gökçek'e yöneltti. Gökçek ise "Evet yapacaktım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ise sadece İstanbul'da 6 bin 500 tane bilboard bulunduğunu kaydederek, "Tanesi haftalık 3 bin 240 YTL'ymiş. 2 milyon 104 bin 500 YTL kirası sadece İstanbul'un. Gökçek bunun nereden ödeyecekti" dedi. Gökçek ise,"Başka konuya kesinlikle saptırmam" yanıtını verdi. Konuşma sırasında Dündar sürekli olarak Gökçek'e müdahalede bulunmak zorunda kalırken, Gökçek'e sakin olması uyarısında bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun soruları

Kılıçdaroğlu, Mehil Gökçek'e sorularını yöneltirken şu diyaloglar yaşandı:

Kılıçdaroğlu: Doğalgazda, Sayın Gökçek ihaleye çıkıldı. İlk ihale 224,5 dolar. Dünyada bu sayacı 224 dolara alan bir belediye var mı? 224,5 dolar, bu uluslararası piyasada alay konusu oluyor da. 'Ankara fiyatı' olarak anılıyor. Şimdi 224.5 dolara alıyorsunuz ve 300 dolara Ankara halkına satıyorsunuz. Dünyanın hangi ülkesinde bir büyükşehir belediye başkanı 300 dolara bu ön ödemeli sayacı satar? Ön ödemeli doğalgaz sayacına neden geçildi. Ankara'da 115 bin 456 mekanik sayaç var, tahsilat yüzde 99. resmi daireler yüzde 100. İstanbul'a baktım. 3 milyon 939 bin sayaç var ve tahsilat yüzde 98.42. İzmir, yüzde 99.9. Yani tahsilat oranı yüksek. Amaç ne? Bu sayaçların alımında Ankara halkı daha az bedel ödeyecek mi? Yok. Dünyanın en pahalı doğalgaz sayacını satıyor, tek satıcı var ve bu satıcı aynı zamanda bakım işini de üstleniyor. Ben neden böyle bir sayaca ihtiyaç duyuldu bunun anlatılması lazım.
 

Gökçek: Konu sapılıyor. 168 Euroluk sayacın faturasını göstersin şerefli bir insan gösterir.
Kılıçdaroğlu: 224 dolardan aldınız mı almadınız mı?
Gökçek: Ben size soruyorum dedim. Sıkıştığı konudan kaçıyor.
Kılıçdaroğlu: Ben Ankara halkının nasıl soyulduğunu göstermek zorundayım.
Gökçek: Belgeyi gösterin. 168 Euro'luk belgeyi gösterin. Sayın Kılıçdaroğlu, Ben bu konuyu saptırmam.
Kılıçdaroğlu: 224,5 dolara aldınız mı?
Gökçek: Ben de size 168 doların belgesi nerde onu gösterin diyorum.
Kılıçdaroğlu: Geleceğim oraya diyorum ben de. 300 dolara sattınız mı satmadınız mı?
Uğur Dündar: Bana izin verin lütfen saygı gösterin. Ben gazeteciyim hiçbir tarafa da eğilim göstermiyorum lütfen bana izin verin.
 

"Neden aynı firma?"

Gökçek: Siz bana 168 Avroyu gösterin
Gökçek: Böyle bir sayaç yok, böyle bir fatura yok. Yalan söylüyor. 1995 yılında alınan 10 bin sayaç o. Bizim son aldığımız 63 Euro. Sayın Dündar, siz bana dediniz doğalgaz dışında konuya geçilmeyecek ve belgeler istenecek.
Kılıçdaroğlu: Bakın belgeler var ego yetkilileri tarafından imzalanan.
Gökçek: Ne o ne, 168 Euro var mı?
Kılıçdaroğlu: Efendim 168 Euro değil 168 dolar.
Gökçek: Yalan bir, yakaladık
Kılıçdaroğlu: Efendim anlatacağım Ankara halkının nasıl soyulduğunu anlatacağım.
İstanbul 190, İzmir 180, Samsun 180 ve sadece Ankara 300 dolara alıyor. Neden Ankara böyle, aynı firmadan alıyor, aynı firma denetliyor, aynı firma bakım onarım yapıyor, aynı firma 10 yıl sonra bu saatleri değiştiriyor, aynı firma şimdi de özelleştirmeye ikinci sıradan talip Neden mekanik değil ön ödemeli sayaç alıyorsunuz ve neden o firmaya?"

 "Sizin el yazınızla aranızda nasıl paylaştığınızı gösteririm"

Gökçek, yine Kılıçdaroğlu'nun sözünü "168 meselesine bir gelin" diyerek keserken, Uğur Dündar ise Gökçek'e müdahale ederek "Efendim lütfen size 25 dakika süre vereceğim" dedi.
Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun ana konuyu saptırmayı amaçladığını savunarak "Beyefendiye gelirken taktik verdiler, söylediği 9 konunun 9'unda da yalan söylüyor. Siz kendinizle bizi karıştırıyorsunuz. CHP'li belediyelerle bizi karıştırıyorsunuz. Eğer bu konuları karıştırırsanız CHP'lilerin kendi aralarında işleri nasıl paylaştıklarını sizin el yazınızla ortaya dökerim" dedi. Kılıçdaroğlu ise 2 Nisan 2008'den sonra sayaç alınıp alınmadığını ve ne kadar alındığını sorarken, "Bu sayaçlar mekanik olsaydı Ankara halkı 138 milyon dolar daha az para ödeyecekti. Belediye bu sayacı 300 dolara sattı. Vurgun daha büyük boyutlarda. EPDK 150 dolardan fazlasına sayaç satamazsınız dedi, Gökçek 300 dolara sattı bu nasıl bir mantıktır" sorularını yöneltti.

Gökçek iddiaları yanıtlıyor

Gökçek ise 50 tane iddia olduğunu söyleyerek Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi. Gökçek şunları söyledi: "Avro'yu dolara çevirdi, birinci yalanı çıktı ortaya. Kılıçdaroğlu, ne demişti? 168 Avro'ya aldı demişti. Kendisi İstanbul'daki 23 Avro'ya aynı firma satıyor dedi. 145 Avro yolsuzluk yapıyor dedi. Kılıçdaroğlu haberi yok, bunun adı elektronik sayaç. Kılıçdaroğlu, öğrenin; bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp. Bu kartlı sayaç, muazzam fiyat farkı var aralarında. 23 Avro mekanik sayaç ve 168 dediği sayacı biz 63 Avro'ya aldık. Ön ödemeli ile peşin girer para ve avantajı var. Peşin olarak kullanırsınız ve Türkiye bu konuda önderlik yapar. İnsanlara 168 Avro diyerek insanların gözlerine baka baka yalan söyledi. İkinci konuya geleyim. Gökçek mekanik sayacı 23,5 Avro'ya İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı sayacı kaça aldı. 18 Euro'ya aldı. CHP'nin adayı olan Karayalçın kaça aldı: ne kadar olursa usulsüzlük yapmıştır. Benim 38 liraya aldığımı 109 YTL'ye aldı. Kendi döneminde."  

Uğur Dündar, "Bu tartışmayı elimden geldiği kadar yansıtmaya gayret ettim. Burası açık oturumunda başında belirttiğim gibi kimseyi yargılama hakkına sahip değiliz. Burada olmayan ve suçlanan sayın seyircilerimizden de ilgilerden de özür diliyorum. Onların cevap hakkını da bu insanlardan almaya gayret edeceğim" diyerek açık oturumu sona erdirdi. 


Meclis'te de milletvekillerinin ilgi odağı oldu

Kılıçdaroğlu ile Gökçek'in Uğur Dündar yönetimindeki söz düellosu Meclis'te bütçe görüşmelerinin önüne geçti. Milletvekilleri, tartışmayı Meclis kulisindeki televizyonlardan izledi. Tartışmanın olduğu saatlerde, Genel Kurul'da yemek arası verilirken, aranın ardından ise Genel Kurul'a çok az sayıda milletvekilinin katıldığı gözlendi. Başbakanlık, MİT, MGK Genel Sekreterliği, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, TODAİE, Gümrük Müsteşarlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün bütçesi üzerindeki görüşmeler devam ederken iktidar ve muhalefet kulislerinde milletvekilleri Kılıçdaroğlu-Gökçek arasındaki tartışmayı takip etmeyi tercih etti. Birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener ise bu duruma "Milletvekilleri yok ama milletimiz bizi izliyor" sözleriyle tepki gösterdi. Tartışmanın sona ermesinin ardından milletvekilleri, Genel Kurul salonuna girerek bütçe görüşmelerini takip ettiler.
 
 

'Aldığım izlenimlerde Kemal Bey haklı ve etkili bir konumda'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kemal Kıçırdaroğlu-Melih Gökçek tartışmasına ilişkin, ''Aldığım izlenimler, Kemal Bey'in her zaman olduğu gibi makul, haklı ve etkili bir konumda olduğudur'' dedi.

Baykal, Mevlana'nın 735. Vuslat Yıl Dönümü Anma Etkinlikleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen Şeb-i Arus töreninden sonra gazetecilerin, Kılıçdaroğlu ile Gökçek'in tartışmak üzere bir araya gelmesiyle ilgili soruyu yanıtladı. ''Televizyondaki düello ile ilgili size de telefonla bilgi ulaştırıldı. Bu düello hakkında ne düşünüyorsunuz? Düellonun galibi kim?'' sorusu üzerine Baykal, şu değerlendirmede bulundu: ''Görmeden bir şey diyemem. Ancak aldığım izlenimler, Kemal Bey'in her zaman olduğu gibi makul, haklı ve etkili bir konumda olduğudur. Melih Bey'in, saldırgan bir üslupla temelsiz iddiaları dile getirdiğidir ve Kemal Bey'in iddialarına cevap veremediğidir. Şimdi gidince kendim göreceğim ve değerlendireceğim.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon