Görsel efekt sihirbazı

“Yerçekimi” (Gravity) adlı film 7 Oscar kazandı, heykelciklerden biri de “Görsel Efekt”e verildi. Sandra Bullock ile George Clooney’yi, yerçekimsiz uzay aracında havalarda dolaştıran, ürpertici uzay karanlığında uçuran sihir ekibinden Selçuk Ergen’le konuştuk. “Sihirbazlık stajı”nı “GORA”da yapmış. Şimdi, “Yerçekimi”ne Oscar kazandıran görsel efektleri hazırlayan firma Framstore’da takım lideri... İşte Selçuk Ergen imzası taşıyan filmler: “Iron Man 3”, “Jupiter Ascending”, “Sherlock Holmes”, “Wanted”, “47 Ronin”, “Wrath Of The Titans”... Kalbimizi yerinden uğratan film hilelerini, ustasından dinlemek ister misiniz?..

- Sinema dünyasına nasıl girdiniz?

- Hayatım boyunca bu işi hayal ettim. Görsel efekt stajım “GORA”da oldu. Çocukluğumdan beri güzel sanatlarla, müzikle haşır neşir oldum fakat gönlüm hep bilgisayarda, dijital dünyadaydı. Bu yüzden, Yeditepe Üniversitesi’nin görsel-iletişim tasarım bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisansımı İngiltere’de tamamladım.

- Ailenizde sinemayla bağı olan kişiler var mı?

- Profesyonel anlamda uğraşan kimse yok ama hepsi sinema âşığıdır. Örneğin dayım; ben daha ortaokul öğrencisiyken piyasada ne kadar görsel efekt içeren film varsa getirir, bana izletirdi. Ona çok şeyler borçluyum.

- Nerelerde eğitim gördünüz?

- Elektrik mühendisliğini kazandım ama gönlüm yoktu. Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim Tasarım bölümüne “yetenek sınavı” ile giriş yaptım, bölüm birincisi olarak mezun oldum. Ardından “GORA”da çalıştım. Bu motivasyonla, sinema ve görsel efekt alanında master kararı aldım. Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinden Bournemouth’u Yüksek Onur Belgesi alarak bitirdim.

- Gravity, Iron Man 3, Sherlock Holmes gibi filmlerde efekt animasyonu yönetmenliği yaptınız. Bunları hayal eder miydiniz?

- Doğrusu evet; kafamın bir köşesinde vardı bunlar. Ancak gelişimim planlı değildi, elimden tutan da olmadı. Görsel efekt, Türkiye’de akademik açıdan olgunlaşmamıştı. Bu yüzden yıllarca sabırla çalıştım. Umarım daha ileri gitmek nasip olur.

- Yurtdışı maceranız nasıl başladı?

- İngiltere’deki masterımı görsel efekt içeren kısa bir filmle tamamlamıştım. Türkiye’ye dönmek için hazırlanıyordum ki, Framestore yetkilileri, yıl sonu yapılan öğrenci gösterimini izlemiş. Bana iş teklifinde bulundular. Müthiş bir fırsattı, hemen kabul edip Londra’ya yerleştim.

- Görsel efektlerini yaptığınız “Iron Man”den söz eder misiniz?

- Görsel efektler için ayrılan süre az olduğu için iş, birkaç firma arasında paylaştırıldı. Efekt Animasyonu lideri olarak çalıştığım Framestore, “Kötü Adamlar”ın kullandığı Extremis adlı ilacın, kişi üzerinde yarattığı lav görünümlü efekti oluşturacaktı. Ayrıca, “Demir Adam”ın animasyon ve efektlerini de yapacaktık. Bilgisayarda üç boyutlu Extremis efekti yaratıp 100’den çok sahnede uyguladık. Çeşitli simülasyon teknikleri kullanarak toz-duman, ateş, patlama efektleri yaptık.

- “Yerçekimi” adlı filmle zirveye çıktınız, Oscar ödülü aldınız. Okurlar için görsel efektler üzerine kurulu sahnelerden birkaçını, herkesin anlayabileceği bir dille anlatabilir misiniz; o sihri nasıl yapıyorsunuz? Oyuncular için yerçekimsiz sahneleri oynamak zor mudur, yoksa bilimkurgu her işin üstesinde gelir, onlara sadece eğilip kalkmak mı kalır?

- Benim işim, üç boyutlu ortamda, ateş efekti yaratmaktı. Yönetmen Alfonso Cuaron, her şeyin gerçeğe olabildiğince yakın olmasını istiyordu. Fakat, ateşin yerçekimsiz, oksijensiz ortamda nasıl bir şey olduğunu bilmiyorduk. Bilim adamları ve astronotların çektiği videoları, bu konuda yayınlanmış bilimsel makaleleri inceledim. Ateşin, o farklı halini, bilgisayar ortamında yarattım. Uzay istasyonu içindeki yangını, “Gravity”de yaptığım efektlere örnek olarak gösterebiliriz. Ayrıca su, toz, duman, yanan kâğıt ve objeler, patlamalar gibi efektlerle filme katkıda bulundum.

Önce, görsel efektli çekimleri bilinen yöntemlerle gerçekleştirmeyi düşünüyorduk. Yani, Sandra Bullock ve George Clooney’ye astronot kostümü giydirip filmi çeşitli ipler yardımıyla yeşil ekrana karşı çekecektik. Ancak yönetmen Cuaron, “Babadan kalma usullerle istediğim sonucu alamayız” deyince işin rengi değişti. Gravity’nin nerdeyse tamamını oluşturan uzay sahneleri, bilgisayar ortamında yaratıldı.

Artistlerimizin sadece yüzleri çekilip üç boyutlu ortamda elde edilen dijital oyuncuların yüzlerine eklendi. Bu çekim sırasında ışıklandırma gerçekçi olsun diye özel bir mekanizma oluşturuldu. Bunun için, 2 milyon adet küçük led ışıktan oluşan dev paneller kullandık. Yarı açık dev bir küpe benzeyen ve içindeki led panellerde oynayan video ışıkları oyuncuların yüzlerine yansıyınca gerçekçi ışığı bulduk. Örneğin, videoda uzay ve dünya varsa, aktörün yüzüne yansıyan sadece bu imajlarin ürettiği ışıktı. Filmin gerçeğe uygun olması için, teknolojiyi de kullanarak elimizden geleni yaptık.