Gülse Birsel'den 2. Abdülhamit'in torununa: Kusura bakma bebeğim artık prenses benim!

Hürriyet yazarı Gülse Birsel, Galatasaray'ın sahip olduğu Suada'da hak iddia edip dava açacığını söyleyen, parlamenter rejimden sıkıldığını belirten 2. Abdülhamit'in 5. kuşan torunu Nilhan Osmanoğlu'na ilişkin 'Kusura bakma bebeğim artık prenses benim!' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Gülse Birsel'den 2. Abdülhamit'in torununa: Kusura bakma bebeğim artık prenses benim!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.02.2017 - 13:46
<video:670101>

 

Birsel yazısında "Kusura bakma bebeğim artık prenses benim. Ayaklar baş oldu, sorma bacım! Galatasaray Adası’nı filan vermeyeceğim size çünkü artık orası bizim kraliyet ailesinin. Dava da açma, kraliyet ailesi kalabalık, 80 milyonuz hangimizle uğraşacaksın?" ifadelerini kullandı.

Birsel yazısında "Kusura bakma bebeğim artık prenses benim. Ayaklar baş oldu, sorma bacım! Galatasaray Adası’nı filan vermeyeceğim size çünkü artık orası bizim kraliyet ailesinin. Dava da açma, kraliyet ailesi kalabalık, 80 milyonuz hangimizle uğraşacaksın?" ifadelerini kullandı. Birsel'in yazısından ilgili bölüm şöyle:

Nilhan Osmanoğlu, 2. Abdülhamit’in beşinci kuşak torunuymuş. Ve parlamenter sistem kendisinin canına yetmiş. Sultanı üzmüşüz, görüyor musun sen?

Türkiye onu ilk kez ‘Kim 500 Milyar İster’ yarışmasında tanımıştı.

Bu bir “Yav bir gidin Allasen, şaka mısınız?” yazısıdır. Ha derseniz ki, koskoca sultana bıdı bıdı yapan sen kimsin? Hemen söyleyeyim efenim.

Ordu Gölköylü Feyzullah Bey ve Uşak Merkez ilçesinden Asım Bey’in torunu Gülse Sultan ben!

Nilhan Hanımcığım, benim dedeler Osmanlı sultanı değillerdi ama çok kral adamlardı. Napolyon’un “Benden daha zengin tek insandır” dediğini iddia ettiğiniz 2. Abdülhamit padişahımız (ki o doğduğunda Napolyon ölmüştü, neyse üstünde durmayacağım) gibi varlıklı değillerdi tabii. Galatasaray Adası’nı filan bırak, bir elma bahçesi bile yok bize dededen kalan. Ama çok acayip İstiklal madalyaları var. Dizi dizi. Artık kaç yerlerinden yaralandılarsa bu memleketin bağımsızlık savaşında, bildiğin koleksiyon olmuş. “Bildiğin” diyorum da o dönemleri bilmezsiniz, sizin aile yurtdışındaydı sanırım! E biz de n’apalım, sizin dedeler gidince, ailecek kendi sultanlığımızı kurduk:

Babam mesela, Uşak’tan İstanbul’a gelip, yurtta kalarak hukuk fakültesinde okudu, çok kral bir avukat oldu.

Evlerimizi, arazilerimizi, işyerlerimizi istiyormuşsunuz...

Ben, cumhuriyetin, o canınıza yeten parlamenter sistemin, hatasıyla sevabıyla inşa ettiği devlet okullarında ilkokulu, liseyi, üniversiteyi bedava okudum. Sonra meğer sistem o kadar da kötü değilmiş ki o okullarda aldığım eğitim, dünyanın en ‘kral’ üniversitelerinden Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisansa kabul edilmeme ‘yetti’.

19 yaşından beri yazıyorum. Muhtemelen son 15 yılda yaptıklarımın bazılarını takip ettiniz, eğer Türkiye’de yaşadıysanız... Napolyon’u ilgilendiren konuları filan bırak. Evet piremses gibi hayatım var o ayrı da esas gülüyorlar, tanıyorlar, seviyorlar, sayıyorlar. Kime sorsan gösterir. Kalplerde taht kurdum desem yeridir, affedersin! Yani kusura bakma, artık prenses benim! Biziz!

E cumhuriyet böyle bir şey. Krallık, kraliçelik bedava değil. Bileğinin hakkıyla. Yani kadın, erkek, fakir, zengin, köylü, kentli, herkes kral olabiliyor o ‘canınıza yeten düzende’... ‘Since 1923’!

....

Vaziyet böyle sultanım, gördüğün gibi ayaklar baş oldu; bacaklar, kollar yani tırnaklarıyla kazan herkes baş oldu özetle. E tabii canınıza yeter, kolay mı?

Sevgi, saygı ve muhabbetle...

İmza

Çok kral insanlardan İstiklal madalyalı Gazi Feyzullah ve Asım beylerin torunu

Gönüllerin Sultanı Gülse Hanım"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler