Gül'ün Arıtman'a açtığı dava görülmeye başlandı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a açtığı 1 TL'lik manevi tazminat davasının görülmesine başlandı. Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Cumhurbaşkanı Gül'ün avukatı Ömer Küçüközcan ile Arıtman'ın avukatı Rezzan Aydınoğlu katıldı.

Duruşmada, Aydınoğlu'nun, önceki günlerde, dava dilekçesine karşı beyanlarını içeren cevap dilekçesi verdiği bildirildi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün avukatı Küçüközcan da cevap dilekçesine karşı dilekçe verdi ve delillerini sundu.

Duruşma, Aydınoğlu'na, Küçüközcan'ın bugünkü dilekçesine karşı beyanda bulunması için süre verilerek ertelendi.

Arıtman'ın avukatının dilekçesi

Arıtman'ın avukatınca sunulan cevap dilekçesinde, müvekkilinin, ''Cumhurbaşkanı'nın anne tarafından etnik kökenini araştırın, görürsünüz'' ifadesinin ''Ermeni olmayı çağrıştırsa bile Ermeni olmanın hakaret ve iftira nitelemesine girmediği'' kaydedildi.

''Sözlerinin, anlatmak istediğinden farklı biçimde basına yansıması, söylediği cümleye, ifade etmek istediğinden başka bir anlam yüklenmesi ve ayıp olarak nitelendirilmesi karşısında, Arıtman'ın, 'kimsenin etnik kökenini sorgulamak gibi bir amacı ve niyeti olmadığını' belirttiği'' anlatılan dilekçede, ''anlatmak istedikleri bir kenara bırakılarak, basında Arıtman hakkında adeta bir linç kampanyası düzenlendiği'' öne sürüldü.
Dilekçede, davanın reddi talep edildi.

Gül'ün avukatının dilekçesi

Avukat Küçüközcan'ın cevaba cevap dilekçesinde ise ''Arıtman'ın beyanlarıyla Gül'ün Cumhurbaşkanlığı görevini tarafsızlık ve eşitlik ilkesi ışığında ifa etmediği, böylece anayasal ve tarihsel sorumluluğunu yerine getirmediğini'' iddia ettiği kaydedildi.
Arıtman'ın avukatının dilekçesindeki, ''Ermeni olmanın hakaret ve iftira nitelemesine girmediği'' ifadesi hatırlatılan dilekçede, ''Ne bu dava kapsamında ne de başka hiçbir platformda, Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermeni kökenli olduğu iddia edildiği için hakarete uğradığı ima dahi edilmemiştir'' denildi.

Dava konusunun çarpıtılmaya çalışıldığı ifade edilen dilekçede, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bir kararından şu alıntıya yer verildi:
''Nefret saçan veya şiddet çağrısında bulunan yahut kışkırtıcı nitelikte olup, şiddet kullanmayı özendiren ifadeler kamu düzeni için açık ve yakın (somut) tehlike oluşturma yeteneğine sahip bulunmaları nedeniyle düşünce özgürlüğünün koruma alanı dışında kalırlar. Böyle ifadelere müdahale için kamu düzeninin fiilen bozulması, örneğin bir başkaldırı ya da çatışmanın meydana çıkmış olması beklenmez. Kışkırtmanın bu olasılığı yaratma kabiliyetine veya potansiyeline sahip bulunması yeterlidir. Çünkü kamu düzenine karşı işlenen suçlar zarar suçu olmayıp, tehlike suçlarıdır.''

Dilekçede, ''Gül'ün kişilik haklarına yönelik, toplum içindeki onur ve saygınlığını zedeleyen ve toplumsal olarak çok ağır sonuçları olabilecek bu saldırı karşısında, Gül'ün kişilik haklarının korunması ve uğradığı haksızlığın mahkeme tarafından tespiti'' istendi.

Dava konusu

Dava dilekçesinde, Arıtman'ın, 1915 olayları nedeniyle düzenlenen, ''Ermenilerden özür diliyorum'' kampanyasına ilişkin TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Cumhurbaşkanı Gül'ün annesinin etnik kökeniyle ilgili gerçek dışı beyanlarda'' bulunduğu ifade ediliyor.

''Arıtman'ın, siyasi hesaplarla hareket ederek, siyaset üstü görev ve sorumluluğu olan Cumhurbaşkanı'nın görevini ifada tarafsızlığından şüphe duyulmasına neden olmaya çalıştığı'' kaydedilen dilekçede, ''Arıtman'ın ırkçılık ve ayrımcılık temelli iddiasının, basın yoluyla Gül'ün kişisel ve ailevi değerlerine, haysiyet ve şerefine ağır saldırı teşkil ettiği'' belirtiliyor. Dilekçede, Arıtman'dan 1 TL manevi tazminat talep ediliyor.